Yusuf Ziya DÖGER
Bingöl’ün Solhan ilçesi Bozkanat köyünün bugün bir mezrası olan Güéw 1925 tarihinde gerçekleşen Şeyh Said ayaklanmasına bölgenin verdiği destek nedeniyle daha sonra devlet tarafından, bölgenin cezalandırılıp, etkisizleştirilerek insansızlaştırılmasını amaçlayan Bicar Tenkil Hareketi çerçevesinde katliama uğramış köylerden sadece biridir.
Gerçekleştirilen harekât; Hani bölgesini, Lice’nin Kuzeyini, Kulp’un Batısını, Murat Nehri’nin Güney kısmını ve Palu’nun Doğusu'nu içine alan yerleşim alanlarını kapsamıştır. Guêw bu alanda gerçekleştirilen katliamların sadece bir köyü kapsayan halkasıdır.
Devlet, harekâtın resmi gerekçesi olarak, Şeyh Said ayaklanmasında faal olarak rol oynayıp bu süre zarfında yakalanamayan kişilerin söz konusu sınırlar içersinde saklandığı ve yöre halkının da bunları barındırarak beslediğine yönelik iddia olarak ortaya koyar. (Ömêre Faro, Yadoyı Dimbıllı, ve Eminê Mıko grupları buna delil gösterilir.)
Bölgedeki dağ ve mağaralara saklandığı iddia edilen yaklaşık 2000-2500 civarındaki kişinin temizlenmesi maksadıyla 7 Ekim 1927 tarihinde Elazığ’daki 8. Kolordu tarafından görevlendirilen Albay Mustafa Muğlalı (33 kurşun olayında Generaldir. İdama mahkûm edilir.) komutansında başlayan Bicar Tepeleme Harekâtı 17 Kasım 1927 tarihinde askeri birliklerin merkez üs olan Lice’ye dönmeleriyle sonuçlanır.
Guêw Katliamı, 13-22 Ekim arasındaki harekâtın ikinci aşamasında yer Seyfan, Ziktê, Arşik Dağı ve Arduşen’in batısındaki yerleşim yerlerinin ayaklanmacılardan arındırılmasını amaçlayan harekât sırasında gerçekleştirildi. Bu bölgede ayaklanmacılara yataklık ettiği düşünülen 60 kadar köy yakıldı, en az 1500 kadar suçsuz köylü ya yakıldı veya öldürüldü.
Olayın tanık ve aktarıcılarının hepsinin söylediklerinde, katliamın gerçekleştirilme tarihini veren gün tam olarak belirlenememiştir. Ancak 13 ile 22 Ekim 1927 tarihleri arasında Genç ilçesinden aynı hat üzerinden Doğuya doğru olarak, Valêr’den başlanarak, Şemson, Gırnuês ve Solhan’a bağlı bir köy olan Guêw katliamları aşağı yukarı 48 saatlik süre içersinde peş peşe gerçekleştirilmiştir.
Guew Katliamı, 1927 yılının Ekim ayında toplam dört köyden 76 kadın ve çocuğun yakılarak, Guêw’den 11 erkeğin ise süngülenerek ve 1 erkeğin de köyde silahla vurularak öldürülmesinden müteşekkil, duygusal olarak trajedi ama hukuk ve insanlık tarihi açısından ise bir soykırımdır.
Şimdi bu olayı elimden geldiği kadarıyla ulaşabildiğim ve gördüğüm tanıklar ile tanıkların tanığı olan üst kuşağımdan çeşitli kişilerden derlediğim bilgiler ışığında açıklamaya çalışacağım. Temel amaç; katliama yönelik zihinler de sürekli olarak var olan acaba sorusunun gerçek cevabını ortaya koyup, kuşağımın ve gelecek kuşakların olayı daha net öğrenmesine ve anlamasına katkı sunup gerçeklerin belirlenmesidir.
Guêwliler suçsuz oldukları konusunda o gün kendilerinden o kadar emindiler ki köyü boşaltma ihtiyacı bile duymamışlardı. Ama ihtiyatı da elden bırakmayarak köyden Wısık Feqı’yi (Yusuf Döner) –ben kendisini gördüm- Gırnuês ve Genç bölgesine doğru gözetleme yapmak ve olup bitene yönelik bilgi toplamak amaçlı köyün üst kısmındaki hâkim bir noktaya göndermişlerdi.
Getirdiği bilgi ise şu idi, Genç’e (Köyün batısıdır) doğru birçok köyün yanmakta olduğu ve askeri birliklerin onda Gırnuês’i yakmakta olduklarıdır. Ancak 7 Ekimden itibaren Guêw’e daha önce iki sefer askeri müfreze gelmiş ayaklanmacılarla ve kaçaklarla ilgili bilgi sormuştu.
Guêwliler, ise özellikle Gırnuês firarilerinin (Kolos Ağa ve arkadaşları) daha önce köye geldiklerini ve köyde yaşananları olduğu gibi askerlere iletmişlerdi. Askerler de bunun sonucunda köylülere herhangi bir hakarette veya fiziki etkide bulunmadan köyden ayrılıp gittikleri için de bu durum köyde bir nevi suçsuz olduklarına ait güven duygusu oluşturmuştu.
Bu güven duygusu ile köydeki iki emekli askerın varlığı da dikkate alınarak, kadın, çocuk ve yaşlıların köyde kalmaları, ihtiyaten yetişkinlerin ve köyün ileri gelen şahsiyetlerinin ise köyden ayrılmaları şeklinde bir karar alındı.
Ancak bu durumdan haberdar olmayan sekiz köylü ise, köye ait bir ineğinin köyün batısında bulunan derin vadiye düşüp mahsur kalması sonucu onu kurtarmak için sabahın erken saatlerinde köyden ayrılmışlardı. (Bu grup yakalanır, süngülenen erkelerdir)
Bu çerçevede Molla Abdülkerim (Akçabey), Molla Abdulmecid (çiftçi) ile Kerim Feqi (Döner) ve küçük yaştaki oğlu Azizi (Molla Aziz Döner) –kendisini gördüm- de yanlarına alarak köyden ayrılıp Murat Nehri'nin karşı tarafında bulunan ve geçici yerleşim yeri olan Gört mezrasına giderler.
Yusuf Feqi (Döner) ile Hâcı Hasen (Çelik)- kendisini gördüm- Guêw ile Durnêı arasında yer alan Rınası denilen mevkiye gidip saklanırlar. Hacı Hamit Nar ve hanımı Zinê Yassy (Aral), Hacı Selim Hamid ve hanımı Dayâ Emêy (Doğulu) –dördünü de gördüm- ile Sayer’den Mahmut Êhm Res ve hanımı köyün doğusunda yer alan değirmende olduklarından köyden gelen silah seslerini duyunca değirmen bölgesinde saklanarak kurtulurlar.
Ayrıca Hacı Selim’in kızı Havva -kendisini gördüm- hasta olduğundan evde yatmakta imiş. Köylüler askerler tarafından toplatıldığında fark edilmemiş, evlerin yanışı sırasında uyanıp evin bir yangın nedeniyle yandığını düşünerek babasına haber vermek için değirmene gitmişti. Askerlerin köye gelişi sırasında köyde olup kurtulan üç kişiden biridir.
Katliamdan sağ kurtulan diğer köylüler ise o mevsimde hayvanlarıyla birlikte Murat nehrinin karşı tarafında bulunan Gört Mezrasında olmaları nedeniyle kurtulmuşlardır. Burası Meşe ağaçlarından oluşan ormanlık bir bölge olduğundan hayvanların kış yiyeceği açısından verimli bir yerdir.
Askeri Müfreze birliği, Şemsan Köyü'nden sonra Gırnuês Köyü'nü de yakarak Sayer Köyü'ne gelir ve burada karargâhını kurar. Bir manga asker Guêw Köyü'ne gönderilir. Diğer bir manga asker ise Seyfan mezrasına gönderilir
Guêw’e gelen askerler köyün etrafını kuşatırlar, köyün içerisine inen bir grup asker kadın ve çocuklardan oluşan köylüleri sırayla evlerinden çıkartarak köy meydanında toplarlar.
Emekli askerlerden biri olan Celil Çavuş ise emekli olmuş ve köye gelip yerleşmiştir. Emekli olduktan sonra da ticaretle uğraşmaya başlamış ve köyde özellikle Diyarbakır’dan getirdiği tuhafiye ağırlıklı malların satıldığı bir dükkân açmıştı. Bu iki durumun verdiği güven onun kaçmaması için yeterli sebep idi. Dolayısıyla köyden ayrılmaya gerek duymamıştı.
Bir diğer emekli asker olan Mehmet Çavuş da askerlik görevini bir yıl kadar önce tamamlayıp köye gelip yerleşmiş ve o sırada kendisine köyde ev yaptırıyordu ki henüz evini bile tamamlayamamıştı. Bu durumun verdiği güven duygusundan dolayı o da köyden ayrılama ihtiyacı bile duymamış kişilerden biridir.
Guêw’li olmayan ama orda ikamet eden ayakkabıcı Husıg Leng’te işinden dolayı köyden ayrılmamıştır. Köyde sadece kadınlar, çocuklar, yaşlılar, Celil Çavuş, Mehmet Çavuş ve Husık Leng kalmıştır.
Askerlerden biri Mehmet Çavuş’u tanır ve "Sen aranıyorsun, kaç! Kurtul" senin fermanın verilmiş der. (İddia o kişinin daha önce Oğnut Köyünde onun emrinde askerlik yaptığıdır.)
Mehmet Çavuş cesareti ile bölgede ün yapmış bir kişidir. Durumun vahametini fark edince kimseye sezdirmeden köyü terk ederek daha önce köyün dışında sakladığı silahını almak için o bölgeye doğru harekete geçer.
Ancak silahına ulaşmadan köyü kuşatan askerler onun kaçtığını görürler, arkasına düşüp ateş açmaya başlarlar. Mehmet Çavuş bu sırada bacağından vurulur. Ama uzaklaşmaya devam eder. Peşine düşen askerler onu bugün mezarının tek başına bulunduğu noktada şehid ederler.
Köydeki askerler de tüm evleri ve barınakları yakarak kadınları, yaşlıları ve çocukları köyün ortasına toplarlar, Mahsur kalan ineği kurtarmaya giden sekiz köylü de köye gelirken köyün çevresini kuşatan askerler tarafından yakalanarak köye getirilir. Celil Çavuş ile onbir erkek, elleri arkadan bağlanarak köydeki yaşlılar, kadınlar ve çocuklarla birlikte Sayer Köyü'ne doğru yolla çıkarılırlar.
Anlatılanlardan anladığım kadarıyla yakalananlar köyden çıkarılıp Sayer’e götürülürken vakit artık güneş batımına yakındır. Çünkü katliam öncesi köyden çıkarılıp öldürülmeye götürülenlerden kurtulan Celil Çavuş dışındaki tek kişi olan Molla Abdulkerim’in kız kardeşi olan Hayriye şunu anlatır.
‘Bizi köyden erkeklerin ellerli bağlanmış bir şekilde çıkardılar. Sayer’e varmak üzereydik ayağıma diken battı onun çıkarmak için çöktüğümde karanlıktan dolayı o anda fark ettiğim arka –su kanalı- uzanıp saklanma fikri geldi aklıma. Öyle de yaptım ve beni fark eden de olmadı. Köylüler ve onların etraflarını saran askerler eşliğinde oradan uzaklaştıktan bir süre sonra köye doğru geri kaçtım…’
Bundan sonrası olaydan sağ kurtulan tek kişi olan dedem Celil Çavuş’un anlattıklarıdır.
‘Bizi Sayer’e kadar birlikte götürdüler ve orda erkekleri kadın, yaşlı ve çocuklardan ayırdılar. Seyfan Mezrasından da amca zadelerimin kadın ve çocuklarından oluşan on kişiyi Sayer’e getirmişlerdi. Gırnuês ve Sayer’den de yakalanabilenler orada tutulmaktaydılar.
Bizi kadın ve çocukların bulunduğu gruptan ayırdılar. Bunu görünce sahip olduğum askeri bilgiden de çıkardığım sonuçları dikkate aldım. O ana kadar öldürülmeyeceğimize olan umut ve inancımı yitirdim. Ve artık kesin bir şekilde öldürüleceğimize ilk kez orada kanaat getirdim ama kesinlikle kadın ve çocukların öldürüleceğine/yakılacağına ihtimal vermemiştim.
Bizi karargâhın kurulduğu noktaya götürdüler. Sıraya dizerek birbirimize bağladılar ve bir asker önden biri arkadan olmak üzere süngülemeye başladılar. Gerçi takdirimde yaşamak varmış ama ben askeri bilgimden de yararlanarak biraz erken davranarak ölmüş numarasına yattım. Buna rağmen vücudumun on üç yerinden süngülendim.
Herkesin öldüğüne kanaat getirilinceye kadar süngülemeye devam ettiler. Arkadaşlarımdan birisinin inlediğini fark etim. Komutan bir askere emir vererek başına büyük bir taşla vurulmasını emretti. Öyle de yapıldı. Sonra bizleri üst üste koyarak istiflediler. Üzerimizi de meşe yaprakları ile örterek bir süre sonra oradan uzaklaştılar.
Gecenin ilerleyen bir kısmına artık vardığımızı düşündüğüm ve uzun süreden beri de seslerden haber kesildiğinden cesetlerin arasından çıkarak bir şekilde oradan kaçmam gerektiğini düşünerek hareket ettim. Oradan Murat nehrine doğru hareket ettim ve orman içersinde o anda Murat suyunun karşı tarafından gelmekte olanArif Êm (Ömeroğlu Arif ) karşılaştım. Bitkin bir haldeydim. Bana yardım ederek Seyfan’a doğru götürdü ve oradaki akrabalarım olan amcazadelerimin de yardımıyla sal ile Murat Nehri'nin karşı tarafına geçirdiler. Ve Turna Tren İstasyonu'nun yukarısında bulunan Gört Mezrası komlarına götürdüler beni.
Durumu köylülere anlattım. Köylüler benim bakımımı kadınlara devrederek feryat figan içerisinde Murat Nehri'ni geçerek köyde olup biteni ve kadınların- çocukların akıbetini öğrenmek için köye gitmek üzere hareket ettiler.
Ancak ulaştıklarında köyün yakılmış virane haliyle karşılaşırlar. Ancak önemli olan kadın ve çocukların ne olduğudur onlar için.
Kadın ve çocuklarla ilgili yakılma anına ilişkin bilgiler askerlerle birlikte olan o günkü koruculardan olsa gerek ve Valer’li olduğu ileri sürülen ……. Adila’nın oğlunun anlattıklarıdır.
Kadın ve çocukları bir eve doldurdular önce ben gece hapis tutulmaları ve kaçmamaları için bir emniyet tedbiri olarak düşündüm. Ancak çevreden kuru ot getirerek (Kışlık hayvan yemi olarak biçilir köyde yeteri kadar vardı.) ve yanlarında bulunan benzini eve dökmeye başlayınca kadınların çığlıkları yükselmeye başladı.
Kadınların hepsi kendisinden daha çok çocuklarını kurtarma derdine düştü. Bir kadın komutanı istedi ve şunu söyledi. Ben köyde öldürdüğünüz Mehmet Çavuş’un hanımıyım ricam bu oğlumu yakmayın size üstümdeki tüm altınlarımı vereyim. Kocamın nesebi bari bu çocukla devam etmiş olur dedi.
Pazarlık komutan tarafından kabul edildi ama yangın harlanınca o çocuğu da tekrar ateşin içine attılar.
Kadın ve çocukların aramasına Köyde saklananlar, kurtulan Hayriye, Celil Çavuş ve Sayer’de saklanarak kurtulan kadının verdiği bilgiler doğrultusunda tüm ev ve ahırları yanmış Sayer evlerinden hangisine doldurularak yakıldıkları belirlenmeye çalışıldı.
Ancak iki gün hiçbir ize rastlanmadı.Hus Hez (Hezenin oğlu Hüseyin) yanan evinin enkazında yanmamış yiyecek ve buğday bulma ümidiyle toprağı eşelerken cesetlerle karşılaşır. Haber verir herkes toplanır. Öncelikli görüş herkesin kendi yakını alıp mezarlığına götürüp gömmesi şeklindedir. Ancak biraz toprak ayıklanınca bunun mümkün olmadığı fark edilir.
Cenazelerin orada olduğu gibi kalmalarına köylülerin ortak kararı çerçevesinde karar kılınır. Ev sahibine evin bedeli ödenmek istenir ama hiçbir bedel talep etmeden ;"Ben evimi bu şehitlere hibe ediyorum ve hiçbir ücret de talep etmiyorum" der.
Burası o günden beri bölgedeki herkes tarafından “xırbê hotayşeş şehido” (76 şehidin yeri) olarak bilinir.
Süngülenenler:
1-Husıq Leng . Tüm ailesi yakılmıştır. Sulbünden kimse kalmamıştır.
2-Mêhmed Emin (Akçabey),Molla Abdulkerim’in kardeşi. O gün Gört mezrasından annesinin peşine düşerek köye gelmiş ve yaklaşık oniki yaşındadır.
3-Dorıêş Bez(Kaynak), Tüm ailesi yakılmıştır. Sulbünden kimse kalmamıştır.
4-Hamid Sad Mıhmeyd Hêsen(Kaynak), Tüm ailesi yakılmıştır. Sulbünden kimse kalmamıştır.
5-Mahmud Ahmed Bêız(Kaynak), Kurtulan kadın Hayriye’nin Kocasıdır. Çocukları yoktur.
6-Selim Feqi Ali (Aral), Tüm ailesi yakılmıştır. Sulbünden kimse kalmamıştır.
7-Karbalık (Aral), Köy muhtarıdır. Dolayısıyla köyden ayrılmamıştır. Tüm ailesi yakılmıştır. Sulbünden kimse kalmamıştır.
8-Feq Mêhmeyd Mahmud Heseyn (Döner) Kerim, Yusuf ve Arif Döner’lerin babalarıdır.
9-Feqi Talip Mom (Çelik) Sad’ın kardeşi hanımı ve çocuğu yakılmıştır. Sulbünden kimse kalmamıştır.
10-Sad Mom (Sadullah Çelik) Saklanarak kurtulan Hacı Hasan’ın babasıdır. Çeliklerin dedesi
11-Doriş Feqi Ali (Aral) ismi konusunda ihtilaflı rivayetlere rastladım. Tüm ailesi yakılmıştır.
Sulbünden kimse kalmamıştır.
Yakılanlar:
GUEV KÖYÜNDEN OLANLAR:
Arallardan;Derdiye Aral, Mehmet Çavuş’un hanımı olup ve üç çocuğu ile birlikteydi. Çocuklardan birisinin adı Ahmet, diğer iki çocuğun isimlerini tespit edemedim.
Dögerlerden;Hanife Döger, Celil çavuş’un hanımı olup dört çocuğuyla birlikteydi. Çocukları;Abdullah, Selahaddin, Mehmet ve kız kardeşleri Zekiye
Karagözlerden;Hamşê (Karagözlerin nenesidir.) ve Bacısı. Hamşe’nın yanında o bir torunu olduğunu iddia edenler var ama doğrulatamadım.
Akçabeylerden:Naziye Akçabay (Molla Abdulkerim’in hanımıdır)
Çeliklerden:Heziê Çelik, Sad Mom’un hanımıdır ile Abdullah isminde bir oğlu, Fatima Çelik ve iki çocuğu süngülenerek öldürülen Feqi Talibin hanımıdır.
Dönerlerden;Fatime Döner, Seyfan’dan getirilenlerin halası olup, Feqi Mehmêyd Mahmut Hesêyn’in hanımıdır.
İsimleri tespit edilemeyenler: 36 kişidir. Bu kişler genellikle ailesinden geriye kimse kalmadığı ve ilk kuşak tarafından da kayıt altına alınmadıkları için bugün isimlerini öğrenmek pek mümkün olamamıştır. İşte bu bir suç ortaklığıdır.
SEYFAN KÖYÜNDEN OLANLAR:11
Çetinlerden;ÂmineÇetin (Osman’ın hanımıdır) ile iki kızı Hayriye, Fariâ ve oğlu Tahir. DerdiyeÇetin (Osman’ın kız kardeşidir), Fatime (Hacı Ali’nın hanımı olup Osman’ın annesidir.) Fatime’nin önceki kocasından olan kızı Kudret ve onun üç çocuğu (isimleri öğrenilemedi başka bir köyde evli olup annesine misafirliğe gelmiştir.) Bu kişiler de diğer köylüler gibi, önce köyden ayrılarak kaçmak için bir süre yürürler. Ancak Âmine hamile olduğundan gidemeyeceğini anlarlar ve eve geri dönerler. Hatta suçları olmadığı ve kaçmalarına da gerek olmadığınıdüşünürler. Henüz Doğmamış çocukla birlikte 11 kişidir.
GÖRNUÊS KÖYÜNDEN OLANLAR:4
Ömer,Wısık heci nın oğlu olup Ağa Kolos ağanın torunudur.( 8-9 yaşlarında), NuriyeAydın ve iki oğlu Abdullah ve mehmet
SAYER KÖYÜNDEN OLANLAR:5
Köyden önce ayrıldığı halde sonra neden köye geri döndüğünü tam olarak öğrenemediğim bir kadının iki çocuğu; Muhammed ( 5-6 yaşlarında), Zeriye ( Muhammed’in kız kardeşi 3-4 yaşlarında) Kadın saklanarak kurtulur. Ayrıca Mahmut Res’in kızı Refika ve iki çocuğuKamil ile Ali
XALLONKÖYÜNDEN OLANLAR:3 Bir kadın ve iki çocuğu
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Neden Demirtaş ama HDP değil?
29.05.2018 - Şeyh Said Kıyamında ve sonrasında neden Kırdlar/Zazalar hedef alındı - 1
21.02.2018 - ALANSAL EGEMENLİK VE FELAKET SENARYOLARININ YAZARLARI
13.10.2017 - Hewler Mitingi ve Arka Plan Mesajları
24.09.2017 - Referandum mu? Yoksa korku ütopyası mı?
27.03.2017 - İdeolojik Saplantılar ve Parçalanmış Kafalar..
27.02.2017 - Kürdler Hem Sağdan Hem de Soldan Eritildi
16.02.2017 - Aşiretlerin tarihsel dayanağı - 3
31.01.2017 - Aşiretlerin tarihsel dayanağı-2
28.01.2017 - Aşiretlerin tarihsel dayanağı
22.01.2017
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
mehdi Avis
Bizimde vardı hocam,ama kimse anlayamadı onu!! PeşindekilErde dahil.zaten kendiside "Beni anlamadılar yada anlamak istemediler" demişti.BEDİÜZZAMAN SAİD-I NURSİ