Fehmi KORU
Okuyucularım çok kaliteli. Biri, “Son zamanlarda ‘filmler’ üzerine yazıyorsunuz, biz ise sizin Suriye ve Irak üzerine ne düşündüğünüzü öğrenmek istiyoruz” diyor.
Haklı.
Ama ben de haklıyım. Derdimi kısmen olsa anlatacak bir film/dizi/kitap/yazı buldum mu, ülkemle ilgili düşüncelerimi onun aracılığıyla –ortalığı kırıp dökmeden– anlatmaya çalışıyorum.
Kendi mülkün sağlam temeller üzerinde oturmuyorsa, başkalarının topraklarına göz koysan ne olur?
Ortadoğu benim coğrafyamdır
Ortadoğu denildiğinde benim dikkatim daha başka yoğunlaşır.
Bu sitenin üzerinde ‘Fehmi Koru’nun Günlüğü’ yazıyor, onun hemen altında da ‘Yazı hayatının 50. yılında’ notunu okuyorsunuz…
İsmimle ilk yazım 1966 yılında yayımlandı; bir grup arkadaşla İzmir’de çıkardığımız ‘Gurbet’dergisinde…
Peki o ilk yazının konusu neydi biliyor musunuz?
Hadi, onu da söyleyeyim: Mısır’da Müslüman Kardeşler (MK) örgütünün beyni sayılan Seyid Kutub’un idamı…
O gün bugündür Ortadoğu ile ilgiliyim.
1979 yılını Suriye’nin başkenti Şam’da geçirdim; ‘Yeni Devir’ gazetesine oradan yazarak…
Bir dönem Milli Gazete’de, bir dönem de Yeni Devir’de ağırlığını Ortadoğu’nun teşkil ettiği dış politika konularında yazılarım yayımlandı.
1980 sonrasında, o dönemin çok satan dergisi ‘İslâm’ın dış politika sayfalarını hazırlarken, tahmin edeceğiniz gibi, Afganistan’da Ruslar’a karşı ‘cihad’, İran’da ‘İslâm devrimi’ sayesinde yükselen değer zaten Ortadoğu’ydu; en fazla sayfayı o konudaki yazılar işgal etti.
Yüksek lisansımı Harvard Üniversitesi’nin ‘Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nde yaptığımı da bu arada kayda geçireyim.
Suriye… Libya… Irak… gibi ülkelerin adı anıldığında benim yüreğim farklı çarpar.
İyi tanımayanlara kendimi bir kez daha tanıttıktan sonra esas konumuza geçebilirim.
ABD, Rusya… ve Türkiye
Türkiye kabına sığamıyor. Başımızda da ‘İslâm’ sözcüğünü duyunca heyecanlanan bir iktidar var. Bu ikisi birarada olunca, ister istemez, başka ülkelerin de dikkatleri ülkemiz üzerinde yoğunlaşıyor.
Bir çok başkentte politika belirleyiciler, “Bakalım Ankara ilgisini önce hangi ülkeye yönlendirecek: Irak’a mı, Suriye’ye mi?” sorusuna cevap arıyorlar…
Ankara da, sağ olsun, bir Suriye’ye döndürüyor ilgisini, bir Irak’a…
Suriye’de son zamanlarda borusu diğer ülkelerden fazla öten ülke Rusya olduğu için, orada sanki Rusya ile birlikte hareket etmeyi, bizi birkaç defa aldattığını gözlemlediğimiz ABD’ye tercih eder gibiyiz…
Irak da ise patron ABD görünüyor; orada da varlığımızı ABD ile yan yana durarak gösterme çabasındayız…
Aslında ne Moskova ne de Washington Ankara’nın niyetlerine olumlu gözle bakmıyor…
Her iki başkenttekiler de, Ankara’dan çıkan sesleri, sonradan uydurulmuş bir Mehter marşında geçen “Alalım düşmandan eski yerleri” niyetiyle yorumluyorlar…
Kabına sığmayan Türkiye’nin sınırlarını genişletme çabası içerisinde olduğunu düşünüyor ABD de Rusya da…
Ve buna izin vermeye ikisinin de niyeti yok.
Türkiye’yi yanlarında istiyor her iki ülkenin yöneticileri; ancak sadece birlikte fotoğraf verecek kadar…
1990’dan 2016’ya Ortadoğu tarihi
ABD Ortadoğu’ya kalıcı kalmak niyetiyle askerleriyle 1990’da geldi. O zaman Beyaz Saray’daGeorge Bush (‘Baba Bush’) vardı ve Turgut Özal’a çok üst düzey ilgi duyduğunu belli ediyordu.
İstediği Baba Bush Amerikası’nın, Irak’ı işgalinde Türkiye’nin de yanında yer almasını sağlamaktı.
Tek başına yerine, hemen yanında Müslüman bir ülkenin bulunmasıyla diğer Müslüman ülkelere fotoğraf vermek istiyordu Bush…
Askerler çok istekli görünen Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın arzusunu kursağında bıraktılar.“Irak’ta biz de olalım” diyen Özal’ın baskısına boyun eğmektense, Genelkurmay Başkanı Org. Necip Torumtay, istifasını sunmayı yeğledi.
Şu oldu: Türkiye’yi yanına alamayan ABD bölgeden çekildi…
On yıl sonra, kendisine yönelik saldırılara (11 Eylül 2001) cevap teşkil edecek yeni işgal programına kadar…
Yine ‘Türkiye ile’ niyetiyle yola çıktı ABD ve bu defa Oğul Bush Türkiye’nin fotoğrafa girmesini çantada keklik görüyordu.
Meclis hesapları boşa çıkardı. ‘1 Mart tezkeresi’ reddedilince, Türkiye, ABD’nin bölgeyi işgal projesi içerisinde yer almadı ve Washington’un bir kez daha elleri böğründe kaldı.
Bugünlerde yaşananları ancak bu tabloları aklımızda tutarak anlayabiliriz.
Tablo şunu söylüyor:
ABD ile Rusya kendi hesapları açısından Türkiye’yi yanlarında görmeyi olağanüstü arzu ediyorlar; ancak sadece birlikte fotoğraf vermek için…
Yoksa, ne Moskova Suriye’de yeni bir rejim kurulmasını, kurulacaksa bile Türkiye’nin söz sahibi olmasını istiyor; ne de Washington Irak’ta IŞİD’i dize getirmek için çıkacağı seferde Türkiye’nin belirleyici bir rol üstlenmesini…
Bu arada hem ABD hem Rusya Türkiye’nin isminden yararlanmayı ihmal etmiyor…
Halep’in güneyi büyük bir yıkıma uğradı, muhalif güçlere karşı rejime bağlı askerler kentin kuzeyini ele geçirdi, geçirecek…
Rusya’nın aktif desteği sayesinde gerçekleşiyor bu yeni durum.
Moskova ile yenilenen ilişkilerimize nakise getirmemek için Türkiye’nin bayağı dikkatli davrandığı bir dönemde oluyor bu.
İktidara yakın manşetler ve kalemler Rusya’nın hatırını kırabiliriz diye nefes bile almıyorlar.
Washington Musul’a girip IŞİD’i oradan sürecek, bunun için bir koalisyon kurdu; ancak Türkiye’nin Musul üzerinde gözü olduğu kanaati Batı medyası tarafından yayılınca… Irak’tan gelen itirazları kullanarak… Türkiye’yi kol uzaklığında tutmaya çabalıyor…
Böyle bir durumda Türkiye ne yapsın?
Türkiye’nin yapabileceği fazla bir şey yok; hiç değilse ben öyle görüyorum.
‘Yeni Türkiye’ yapıyordu; ‘yeni yeni Türkiye’ zorlanıyor
Yapacağını yaptığı bir dönem oldu Türkiye’nin ve bayağı başarılı sonuçlar da aldı.
‘Arap baharı’ denilen ve bölgeye demokrasi getireceği umudunu veren hareketlenme Türkiye sayesinde olmuştu.
Ortadoğulu bir ülkenin ABD ile iyi ilişkilere sahip iken Avrupa Birliği üyeliğine doğru yol alabilmesi… İsrail ile ikili ilişkileri sayesinde Filistin sorununun çözümünde işe yarayabileceği hissini vermesi… Kendi içindeki sorunları da demokratik yöntemlerle geride bırakabileceğini düşündürmesi…
Bütün bunlar, İslâm Dünyası’nı oluşturan insanlar için, taklit edilmeye değer bir ‘model’ olarak görüldü.
Örnek almak için ABD’ye veya Rusya’ya bakmaya alışmış yığınlar için bir vaha gibiydi Türkiye…
En başta dediğimi burada bir daha tekrarlayayım: “Kendi mülkün sağlam temeller üzerinde oturuyor olmazsa, başkalarının topraklarına göz koysan ne olur?”
Ne olur sahi?
Bu günün dünyasında sınırlar başka ülkelerin topraklarına tecavüz ederek değişmiyor; ancak başka ülkelerle iyi geçinerek ve onların seni taklide değer bulmasıyla zihinler üzerindeki sınırlar kalkıyor ve ülkeniz öyle gelişiyor…
Korkum, Rusya ve ABD ile yol arkadaşlığımızın, esas birlikte yürümemiz gerekenler gözünde değerimizi kaybettirmesi…
Var mı böyle bir tehlike?
Ben “Var” diyorum.
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025