Ali BAYRAMOĞLU
DPI heyetiyle Filipinler gözlem ziyaretinin sonuna yaklaşıyoruz.
Gözlemin nesnesi belli: Filipinler'in güneyinde Müslümanların, Moro halkının yaşadığı bölgede, 1960'lardan bu yana sorunlar, baskılar, ayrılıkçı hareketler var. Ülkenin yakın siyasi tarihi, önemli bir yönüyle bu örgütlerle merkezi hükümet arasındaki çatışmalara endekslenmiş, onlar tarafından şekillenmiş durumda. Çatışmaları 1976'dan bu yana çeşitli uzlaşma ve görüşme denemeleri izlemiş. Taraflar bugün en nihayet çerçeve bir anlaşma konusunda hem fikir olmuş durumdalar. Şimdi bu anlaşmanın parlamento tarafından onaylanmasını ve müzakerelerle uygulama safhasını bekliyorlar.
Böyle durumlarda önemli sorulardan birisi şudur:
Yıllarca savaşanlar bugün ne durumda, ne yapıyor, nasıl dönüşüyor?
Önceki gün Manila'dan ülkenin güney ucuna, Müslüman Bangsamoro bölgesine uzun bir yolculukla geldik ve ilk durağımız bölgenin ünlü 6. Piyade Tugayı oldu. Tugay komutanı ve ona eşlik eden iki diğer generalden ordunun barış sürecine nasıl katıldığını, katılmaya çalıştığını dinledik.
Ordu Marcos döneminden bu yana pek çok olayın içinde olmuş. 120 bin insanın ölümüyle anılıyor. Pek çok askeri darbe yapmış, Oligarşik bir demokrasinin daha doğrusu otoriter bir başkanlık sisteminin baş enstrümanı. Bununla birlikte, tüm yapısıyla barış sürecine adapte olmaya çalışması fiili bir durum. En azından siyasi iradenin barış istikametindeki talimatlarını takip ediyor, yorgun düştüğü çatışmaların durmasından kendi adına memnun görünüyor.
Dün ise isyancıların karargahına, Bangsamoro Silahlı Kuvvetleri Merkezi'ne geldik. Merkez, Cotamato'ya 40 dakikalık mesafede bir köyde. İnanılmaz sıcak ve rutubetli bir havada, palmiye ve muz ağaçları iç içe girmiş yemyeşil bir bitki örtüsü arasından geçerek, silahlı gerillalar eşliğinde karargaha varıyoruz.
Karşımızda İslami Kurtuluş Ordusu'nun Komutanı Sammi Al Mansoor var.
Al Mansoor Türkiye'ye teşekkürle başlıyor sözlerine: “Desteğinizi hep arkamızda gördük. Barış süreci başlar başlamaz içinde yer aldınız. Şimdi silahsızlandırma komisyonu büyükelçi Haydar Berk başkanlığında çalışıyor ve çok başarılı…”
Komutan uzun uzun yaşadıkları öyküyü anlatıyor.
Bunlar arasında altını çizdiği iki nokta dikkat çekici.
İlki, barış denemelerinin belli bir istikrara kavuşmasını, uluslararası katkılara ve gözlemcilere bağlaması. “Barış sürecinin istikrarlı hale gelmesi uluslararası izleme ekibi sayesinde, özellikle Malezya'nın devreye girmesiyle oldu. Uluslararası gözlem heyeti karşılıklı ihlalleri izledi, hakemlik yaptı, barışcı ortama bu organlar sayesinde ulaştık…” diyor özetle…
Bu noktaya gelebilmeleri için 120 bin kişinin hayatının kaybetmiş ve aradan 50 yıl geçmiş olmasını düşünmek açıkçası insanı ürkütüyor.
İkinci nokta gerillanın yaşadığı değişim meselesiyle ilgili…
Savaşta ve barışta gerilla açısından neler değişti, değişiyor, değişecek sorusuna şu yanıtı veriyor gerilla şefi:
“Barışa inandıktan, ülkenin iyi bir yere gittiğini gördükten sonra Hacı Murat önderliğinde siyasi partimizi örgütlemeye başladık. Savaşcılarımızı savaşçı düşünce biçimden siyasi düşünce biçimine geçirmek, dönüştürmek asıl hedefimiz. Ama bu zor ve zaman alacak bir iş. Şu anda bölgesel ve yerel parti örgütlemesi yapmaya çalışıyoruz. Bunu örgütlenmeyi yapamazsak, bu insanlar silahları bırakınca ne yapacaklar? Bu partiye sahip olmamız lazım ki, eski savaşçılar siyaset yaparak tatmin olsunlar. Gerilanın bir kısmının polis olması konusunda da anlaşmaya varıldı…”
Filipinler'deki çatışma da dinamikleriyle benzer örneklerden tümüyle farklı.
Ancak İrlanda, Güney Afrika ve diğer örneklerde çatışmayı çözme ve sona erdirme yöntemleri hep aynı.
Çatışma kendiliğinden yok olmuyor, çözüm gayret ve taviz gerektiriyor.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.12.2025
20.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
6.12.2025
4.12.2025
30.11.2025
27.11.2025
22.11.2025