Ali Türer
Yakışıksız üslupla yapılan bütün kışkırtmalara rağmen Sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığına aday olmamalı. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı bence Yılmaz Büyükerşen olmalı. Neden?
Çünkü Sayın Kılıçdaroğlu’nun Parti Genel başkanı sıfatını korurken Cumhurbaşkanlığına aday olması savunduğu güçler ayrılığı ilkesine ters düşer. AKP’nin bir partinin genel başkanının aynı zamanda Cumhurbaşkanı da olabileceği dayatmasına boyun eğmek olur bu.
Kılıçdaroğlu iktidarın belirlediği kulvarda polemiğe dayalı günlük siyaset yapan bir isim. Mevcut medya-basın yayın ortamında polemiğe dönük muhalif duruşun kitlelere bıkkınlık ve umutsuzluk pompalama dışında başka bir etkisi yok. En azından benim deneyimlediğim bu.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için CHP kulislerinde dolaşan Büyükerşen dışında diğer isimler ise ya sağdan oy alabilme kaygısı ile (İlhan Kesici gibi) ya da polemiğe dayalı siyaseti Kılıçdaroğlundan daha iyi yapabileceği inancı ile gündeme gelen isimler.
Oysa muhalefetin bir başarı öyküsüne ihtiyacı var; bir vizyonu olduğunu bildiği, bu vizyon doğrultusunda misyon yüklenebileceğine kanaat getirebileceği bir isme ihtiyacı var.
Olaya böyle bakıldığında aslında tek bir isim var ortada: 1999’dan buyana Eskişehir Belediye başkanlığı yapan, uzaktan eğitimi Türkiye’de Açıköğretim Fakültesi bünyesinde örgütleyen ve başarılı bir biçimde geliştiren, Türkiye’de radyo televizyon yayınlarının gelişmesine eşsiz katkılarda bulunan bilim insanı kimliği ile Profesör Doktor Yılmaz Büyükerşen!
1999 yılından itibaren sürdürdüğü belediye başkanlığı sırasında, Eskişehir’i toz toprak içinde yıkık dökük bir yerleşim yeri iken Avrupa’nın en modern kentlerinden biri haline getirmesini bildi. Ödülünü de Eskişehir halkının çoğunluğunun desteğini 20 yıl gibi uzunca bir süre kendisine vermesi ile aldı zaten.
Siyaseten aldıkları desteğin karşılığını televizyonların tartışma programlarında yandaş söylemlerle fazlası ile ödeyen akademisyen örnekleri yanında Sayın Büyükerşen Bilim insanı duruşu ile aynı zamanda üniversitemizin de yüz akıdır.
Eğitim sisteminin ideolojik müdahaleler altında alabildiğine yıprandığı, moral değerlerde yıpranmanın, huzursuzluğun alabildiğine yükseldiği; eğitimde fırsat eşitsizliğinin ve kalite düşüklüğünün gelecek için SOS verdiği koşullarda Yılmaz Büyükerşen ismi eğitim camiası için de kuşkusuz bir umut olacaktır.
“Yerlilik ve “Millilik” üzerinden yapılabilecek muhtemel saldırıları, adayı ağzı bozuk siyasal söyleme çekme girişimlerini boşa çıkarabilecek tek isim olarak görüyorum ben Büyükerşen’i.
Demokratik değerlere saygısı, bilimsel verilerle hareket etmenin güvenilirliği; insana, ülkesine, doğaya bağlılığı yeterince test edilmiştir. O yüzden Yılmaz Büyükerşen gibi bir rakip karşısında ilk kez kendini hazırlıksız, donanımsız hissedecektir AKP ve lideri.
Diğer yandan sol kamuoyu ile olduğu kadar Kürt demokratik kamuoyu ile doğal, açık önyargıdan uzak ve samimi ilişki kurabilecek belki de tek isimdir Sayın Büyükerşen.
Oyun boşa çıkarılmak isteniyorsa Büyükerşen belki de tek seçenektir bu yüzden. CHP de Büyükerşen de bu sorumluluktan kaçamazlar.
Unutmayalım, OHAL koşullarına, seçim güvenliğini ayaklar altına alan bütün dayatmalara rağmen gene de 24 Haziran sonuçta bir “seçim” günüdür. Uzunca bir süre böyle bir “seçim” fırsatı bulamayabiliriz de.
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.07.2025
12.06.2025
22.12.2024
3.12.2024
26.09.2024
2.09.2024
5.08.2024
7.07.2024
4.05.2024
1.04.2024