Ceren KENAR
Ve Amerikan Başkanı Barack Obama tüm baskılara ve yoğun bir karşı propagandaya rağmen Savunma Bakanlığı için eski Nebraska Senatörü Chuck Hagel’ı aday gösterdi...
Obama’nın eskiden Cumhuriyetçi partide siyaseten yapmış bir ismi bu makam için aday gösteriyor olması en çok Cumhuriyetçileri memnun eder diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Hagel’ın adaylığına en şiddetli muhalefet Cumhuriyetçi partinin şahin kanadından geliyor.
Peki, Hagel ismi neden tartışmalı?
Chuck Hagel başarılı bir işadamı, deneyimli bir siyasetçi ve sözü dinlenen bir dış politika uzmanı. Ancak Hagel’ın Savunma Bakanlığı için uygun bir isim olup olmadığı tartışması sırasında masada olan gündem maddeleri bunlar değil. Vietnam gazisi Hagel, savaşın acımasızlığını ve Amerika’nın uzak diyarlardaki maceralarının bedelini yakından bilen bir isim. Göğsünde hâlâ Vietnam savaşından hâtıra şarapnel parçaları taşıyor.
Ve belki de bu yüzden, savaşın son çare olduğuna inanıyor Hagel. Destekçileri kendisinin “tavuk şahinlere” (yani savaşı hiç tecrübe etmeden savunuculuğunu yapanlara) karşı mücadele eden bir“cesur güvercin” olduğunu söylüyor. Hagel ısrarla pasifist olmadığını ancak askerî müdahalenin de ancak ve ancak tüm diplomatik seçenekler denendiğinde ve bunların tükenmesi hâlinde başvurulacak bir istisnai araç olduğunu savunuyor.
Bu bile başlı başına Hagel’ı mevcut Amerikan siyaseti için sıradışı kılmaya yetiyor. Bazı görüşleri neo-con fırtınası ile zehirlenen ve iyice sağa kayan Amerikan merkez siyaseti için marjinal bulunuyor. Örneğin İran meselesinde askerî bir çözümden ziyade siyasi diyalog çağrısı yapan, hatta ve hatta İran’a konulan ambargolar konusunda bile eleştirel olan bir siyasetçi Hagel. Savunma Bakanlığı’nın bütçesinde kısıntıya gidilmesini savunuyor. Afganistan’dan Amerikan birliklerinin çekilmesi gerektiği kanısında. Irak ve Afganistan müdahalelerine en başta destek vermiş olsa da, bu konuda en erken eleştirel pozisyon alan isimlerden.
Ancak asıl mesele Hagel’ın İsrail konusundaki görüşleri ve zaten tartışma da bu noktada dönüyor. İşi gazetelere çarşaf çarşaf Hagel karşıtı ilanlar verme noktasına getiren İsrail lobisi izansız suçlamalarla Hagel’ı itibarsızlaştırma kampanyası güdüyor. Senatör Lindsay Graham Hagel’ın Amerikan tarihinde “İsrail devletine en düşmanca tavır alan savunma bakanı” olacağını iddia etti. Hatta ve hatta Hagel anti-semitist olmakla itham ediliyor. Hagel’ın suçu Edward Said ile kol kola İsrail sınırına taş atmak falan değil, yanlış anlaşılma olmasın. Bu suçlamanın arkasında yatan sebep Hagel’ın İsrail lobisi ifadesi yerine bir keresinde Yahudi lobisi demiş olması. İsrail düşmanı olduğunun en büyük “kanıtı” olarak ise “Bir Amerikan senatörü olarak benim işim İsrail lobisinden emir almak değil, Amerikan çıkarlarını savunmak” sözleri gösteriliyor.
Hagel’ın Savunma Bakanı olduktan sonra icraatlarının ne olacağı, mevcut Amerikan siyasetinden ne ölçüde sapıp sapmayacağı bir yana, bu tartışmanın asıl vahameti Amerikalı bir siyasetçinin rüştünü ancak ve ancak İsrail’e koşulsuz liyakat göstermek üzerinden ispat edebileceğinin bir kere daha açık seçik ortaya çıkmış olması.
Hagel’a şiddetle muhalefet yapan İsrail lobisi de biliyor ki Hagel Savunma Bakanı olduktan sonra ilk iş olarak Mescid-i Aksa’da namaz kılmayacak. Veya Hamas lideri Halid Meşal onuruna Beyaz Ev’de resepsiyon vermeyecek. Mesele somut siyasi ayrılıklardan öte bir durum. Mesele Amerikalı bir siyasetçinin Amerika ve İsrail’in çıkarlarını her durumda ve koşulsuz olarak özdeş görmüyor olması. Mesele Amerika’nın İsrail’e bağımlılığının sorgulanıyor olması.
Mesele “efendiye” karşı gösterilen “cüretsizlik” ve “hadsizlik”...
Amerika’da atanan bir savunma bakanına dair tüm tartışmanın başka bir ülkeye koşulsuz itaat üzerinden dönmesi, örneğin şu an dünya ölçeğinde yaşanan en ciddi kriz olan Suriye politikasının bile ciddi ciddi tartışılmıyor olması, Amerika’nın tam bağımsız bir ülke olmadığı anlamına geliyor.
Amerika tarihinde bir bağımsızlık mücadelesi verdi. Görünen o ki yeni bir bağımsızlık mücadelesi vakti yakın.
Haftaya John Mearsheimer ve Stephen Walt tarafından kaleme alınan “İsrail Lobisi ve Amerikan Dış Politikası” kitabı üzerinden aslında Amerikan siyasetinde belirleyici olanın İsrail lobisi olduğu (yani tam tersi olmadığı) ve bu durumun nasıl hem Amerikan hem de uzun vadede İsrail çıkarlarına aykırı olduğunu tartışmaya devam edeceğim.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.02.2017
5.02.2017
4.02.2017
27.06.2017
26.06.2017
21.06.2017
7.02.2017
5.02.2017
2.02.2017
30.05.2017