Fehim TAŞTEKİN
Bundan sonra en çok duyulacak kelime ister istemez ‘müzakere’ olacaktır. Amerika bunun sinyalini verdi. Diplomasi konusunda diğer ortaklardan her zaman daha atik davranan Fransa da yine ilk vuruşu yaptı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Irak Kürdistanı’ndaki referanduma öfkesi sürüyor. Son olarak Erzurum’da “Madem şartlar değişti, Kuzey Irak ülkemize rağmen bir adım attı, bunun da bedelini ödeyecektir. İsrail bayraklarıyla sokakta dolaşılması bizi üzdü. Demek ki Mossad’la bu yönetimin geçmişi bir ve beraberdi” dedi. İsmiyle bu dönemi anlamlandıran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da “Türkiye hepinizi bir çuvala koyar, ondan sonra atar” ifadelerini kullandı.
İnsanın Saddam Hüseyin giderken çizmelerini Ankara’ya mı bıraktı diyesi geliyor.
Sanki Erbil’de İsrail yerine Türkiye bayrakları dalgalansaydı zat-ı şahaneleri Kürdistan’ı derhal tanıyacaktı. Barzani ailesiyle Yahudilerin teşriki mesaisi milliyetçi, İslamcı ve ulusalcı çevrelerin jeopolitik okumalarındaki en temel malzeme ‘Büyük İsrail Projesi’. Onlara göre ‘Bağımsız Kürdistan’ da bunun en önemli adımı. Ben de İsrail’in bağımsız bir Kürdistan’dan ne beklediğini sorgularken bir iki kez bu ilişkilere işaret etmiştim. Ki bunlar açık kaynaklarda olan bilgiler. Ancak bu bağlarla Kürt mücadelesini Mossad projesine indirgemek ziyadesiyle insafsızlıktır. Hem de bir halkın temel haklarını inkâr etmektir.
Herhalde Erdoğan, İsrail’in Kürdistan’la ilgisinin farkına şimdi varmış olamaz. ‘Büyük İsrail Projesi’ ve ‘Vaat Edilmiş Topraklar’ efsanesi onu yetiştiren meşrepte sıklıkla tekrar edilen bir öğretidir.
Barzani, AKP kongresine ve Diyarbakır mitingine davet edilirken muteber bir Kürt liderdi.
Bağdat’ı bypass ederek Kürdistan hükümetiyle 50 yıllığına petrol anlaşması yaparken de Barzani önemli bir ortaktı. Türkiye üzerinden taşınan petrolün yüzde 77’sinin alıcısı da İsrail’di.
Kürdistan pazarının yarısını İran malları, diğer yarısını da Türk malları işgal ederken kimse Barzani’nin İsraillilerle ilişkilerini dert edinmiyordu.
Erdoğan aç bırakma ve bedel ödetme tehditlerinin Kürtler üzerindeki olumsuz etkisini izole etmek için de Mossad senaryosunu döndürüyor olabilir. Aşağılayıcı bir üsluba sarmalanan bu retoriğin, hayli yaralanan Kürt vicdanında karşılığı olduğunu sanmıyorum.
***
Temelde şunu bir kez daha vurgulamak lazım: Irak Kürdistanı’nın statüsü ya da başka devletlerle ilişkisi ne olursa olsun Türkiye ve İran’la iyi komşuluk ilişkisinden başka bir seçeneği yok.
Esasen Kürdistan’ın her köşesinde epey zamandır konuşulan bağ İsrail ile olanlar değil Barzani-Erdoğan arasındaki özel ilişkilerdi. Muhaliflerine göre de Barzani her iki aileye de büyük kazanç sağlayan bu ilişkiye bel bağlayarak referanduma gitti! Ki ben Barzani’nin bu ilişkiye ‘güven’ atfedecek kadar naif olduğunu zannetmiyorum. Sadece Barzani değil güneydeki bütün Kürtler güven denilince IŞİD’in Erbil’e yürüdüğü gece Erdoğan’ın askeri yardım talebini reddetmesini anımsatıyor.
Neden referanduma gittiğine dair Kürtler arasında dönen tartışmaları Erbil-Süleymaniye-Kerkük üçgeninde dolaştıktan sonra kaleme almıştım. En temel kaygı içerde ve dışarda gerekli altyapı hazırlıkları yapılmadan düzenlenecek bir referandumun başarısızlığa uğrayacak olmasıydı. Kimilerine göre bu kumardı kimilerine göre Barzani’nin kendi başarısızlıklarını örtme hamlesiydi. KDP cephesinden bakıldığında da Barzani, IŞİD’le mücadele sürecinde tartışmalı bölgelerde elde edilen toprakları sağlama almak, Bağdat’la pazarlık gücünü yükseltmek ve nihayetinde babası Mele Mustafa’nın attığı adımı tamamlamak için bu riske girdi.
Barzani referandumun hemen ardından Batılı bir heyeti kabul etti. Fransız yazar Bernard Henry-Levy, Rudaw’daki makalesinde Barzani’nin hissiyatını şöyle dile getirdiğini aktardı:
“Sizin devlet adamlarınızdan birisi, Fransa’nın 1918’de Almanya’ya karşı zafer kazandığı gece ‘Artık ölebilirim’ demiş. Ben de bu sabah böyle hissediyorum… Anlamanız lazım. Referandumdan geri adım atmam için her yönden baskı gördüğüm haftalar boyunca endişem, zamanı geldiğinde beni seçen insanların gözlerinin içine bakabilmekti. Ve Erbil’deki Hariri stadyumunda düzenlediğim son mitingde, tek bir saplantım vardı: Onların karşısına çıkmaktan utanç duymamak… Dün gece Barzan Dağları’nın en uzak köyündeki son sandık da kapandıktan sonra yaptığım ilk şey, kafamı toplamak için babam ve Kürt ulusunun babası olan Mustafa Barzani’nin mezarını ziyaret etmek oldu.”
Peki bundan sonra ne olacak? Barzani bu cendereden nasıl çıkacak?
Barzani basitçe hedefini şöyle dile getiriyor:
“Bu oylama aceleci veya tek taraflı bir bağımsızlık ilanıyla değil, Bağdat’la gerektiği kadar uzun sürecek dürüst bir müzakere süreci başlatmakla ilgiliydi.”
Müzakere! Ya da müzakere için bir zemin. Hedef bu.
***
Türkiye, İran ve Irak’ın abluka ve yaptırımların amacı ise evvela bu tür bir referandumun sonuçlarını hissettirmek, Kürtleri sandığa gittiğine pişman etmek ve referandumun sonuçları üzerinden bir müzakerenin başlamasını önlemek ve nihayetinde süreci tamamen başarısızlığa uğratmak.
Uçuş yasağı, Irak’ın Kürdistan’daki sınır kapılarını alma yönünde gösterdiği irade, kuzeyde Türkiye’nin Irak ordusunun sembolik katılımıyla yaptığı askeri tatbikat, doğuda İran ile Irak’ın ortak askeri tatbikatı bu amaca matuf. Tarihlerini yerlere göklere sığdıramayan bu iki büyük devlet caydırıcı gücünü böyle sergiliyor!
Bu kıskacın Barzani’yi siyaseten çökertme ve referandum konusunda itirazları olan muhalif cepheyi iktidara taşıma amacı güdüp gütmediği ise net değil. Bu tür bir durum İran’ın işine gelse de Ankara açısından başka sakıncalar barındırıyor.
Bu arada IŞİD’le mücadele sürecine müdahil olabilme niyetiyle Tel Afer ve Musul’a inmek ya da Şengal’de PKK varlığına müdahale etmek için Dicle boyunca askeri güneye salma senaryosunun bu kez Irak’a mal sevkiyatında Kürdistan’ı bypass etmek amacıyla ısıtıldığı görülüyor. Çözümün adı Habur’a alternatif olarak Ovaköy’den bir kapı açmak. Ovaköy, Habur’un hemen batısında Suriye sınırının birkaç kilometre ötesinde.
Peki nasıl olacak? Hem sınır hem de güzergâh Musul’un kuzeyine kadar Kürdistan güçlerinin yani peşmergenin kontrolü altında. Kürdistan’ı bypass etmek, peşmergeyi bertaraf etmek demektir. Coğrafya “Açıl susam açıl” nidasıyla halı gibi ayaklarımıza serilecek bir coğrafya değil. Ya da güneye inen kara delikler var ama biz acizler bu derinliğin farkında değiliz!
Çatışma ya da askeri müdahaleyi gerektiren herhangi bir planın şu aşamada hayata geçirilebilir olmadığını manevraların ve tepkilerin biçimine bakarak da anlamak mümkün. Kürdistan’la yakından ilgilenen aktörlerin de topun o kaleye yuvarlanmasına izin vermeyeceği aşikâr.
Bundan sonra en çok duyulacak kelime ister istemez ‘müzakere’ olacaktır. Amerika bunun sinyalini verdi. Diplomasi konusunda diğer ortaklardan her zaman daha atik davranan Fransa da yine ilk vuruşu yaptı. Eğer Irak Başbakanı Haydar el İbadi ve Mesud Barzani, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Paris davetine icabet ederse tankların kaldırdığı toz kısa sürede dağılabilir. Barzani’nin istediği de bu. Barzani’nin eski Irak Başbakanı İyad el Allavi’nin Kerkük gibi tartışmalı bölgeler için referandumu da öngören 7 maddelik bir plan üzerinden müzakere önerisine “İşbirliğine açığız” yanıtı verdiği belirtilmişti.
Bağımsızlığa yönelik hiçbir pazarlığa girmeyeceklerini söyleyen İbadi de ABD’nin ağırlığını koyması halinde yelkenleri suya indirebilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025