Fehmi KORU
Muhalif güçler nihayet Şam’a da girdiler ve 1960’lardan günümüze Suriye’yi yöneten Baas rejiminin sonunu getiren hamle de gerçekleşti…
Üç yıl önce (2021) dördüncü kez yedi yıllığına cumhurbaşkanı seçilmiş olan Beşşar Esad pılısını pırtısını toplayarak ülkeyi terk etti.
Moskova’ya sığınmış…
Esad’ın kaçtığı haberinin duyulması ardından ülkenin dört bir yanında sevinç gösterilerine tanık olundu.
Devlet televizyonları önce ekranı kararttı, ardından muhalif söylem ekranlara hakim oldu.
Son seçimde yüzde 95.2 oy almış Beşşar Esad’ın ve kendisinden önce ülkeyi askeri darbe lideri olarak uzun yıllar (1970-2000) yönetmiş babası Hafız Esad’ın heykelleri yıkılıp sürüklendi, her köşede rastlanan dev posterleri yırtılıp tahrip edildi.
Gün boyu, değişik Suriye kentlerinde halkın üzerinde tepindikleri heykel görüntülerini izlendim.
Ve gün, muhalif ana güç olan Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütünün lideri Ebu Muhammed Colani ile yanındakilerin, Şam’daki Emevi Camii içerisinde yaptığı konuşmayla kapandı.
Ülkenin TV kanalları, rejimin son başbakanı Muhammed Gazi el-Celali’nin yeni yönetim oluşuncaya kadar kendisine düşen görevleri yerine getirme taahhüdünü tekrarladığı bir videosunu yayınladılar.
Eski rejimden yenisine geçiş, başarılabilirse, kansız gerçekleşecek.
Öyle olabilecek mi gerçekten?
Tarihte yaşanmış köklü altüst oluşlarda genellikle kan dökülüyor.
Fransız İhtilali’nden (1789), İran İslam Devrimi’ne (1979) kadar hep kanlı değişimlere tanıklık etti dünyamız. ‘Arap baharı’ diye anılan halk hareketlerinin görüldüğü ülkelerde de kanlı olaylar hep gündemdeydi.
Suriye’de Baas rejiminin pek direnmeden teslim olması bir istisna.
Beklenmedik olan da budur…
Kağıttan kaplan görüntüsü verdi Baas…
Henüz tablo bütün çıplaklığıyla ortada olmadığı için ancak tahminde bulunabilirim: Ülkenin bütününü kaybetmek yerine, rejimin temelini teşkil eden belli bir bölgeyi elinde tutmayı yeğlemiş olabilir Baas örgütü…
Merkezde otorite sağlanamazsa, Suriye, coğrafi birliğini ve milletin beraberliğini korumakta zorlanabilir.
Yağma şimdiden başlamış durumda.
Sadece rejimin görünür unsurları olan sarayların ve gösterişli mekanların halk tarafından yağmalanmasını kast etmiyorum; hesap kapatma gayretine giren iç ve dış güçler böylesi günleri öngörerek yaptıkları planları zulasından çıkartarak devreye girdiler.
İsrail başbakanı Netanyahu, 1967’de patlayan Altı Gün Savaşları sırasında işgal altına aldıkları Suriye’ye ait Golan tepelerine çıkarak, bölgenin önceleri ele geçiremedikleri bir bölümünü daha topraklarına katacaklarını ilan etti.
Netanyahu Esad’ı kaçmaya kadar götüren süreçte kendilerinin de payı bulunduğunu hatırlatıyor…
Gazze’de Hamas’a karşı yürüttükleri soykırımcı saldırganlığın Lübnan ve İran’la birlikte Suriye’ye de yaygınlaştırılmasını kast ederek…
Esad’ın arkasında her durumda yer almış Rusya ve İran’ın kendi dertlerine düşmeleri, muhalif güçlerin işini kolaylaştırdı gerçekten…
Ukrayna’da savaş halinde bulunan Rusya zorlanıyor ve Suriye’ye müdahale edebilecek durumda değil.
İran ise, İsrail’in saldırılarına cevap veremedi.
Lübnan’daki Hizbullah’ı da hedef alan İsrail’i durduramadı İran. Kendisine yakın veya doğrudan rejimiyle ilişkili kişileri hedef aldığında İsrail, İran beklenen cevabı veremedi.
Esad’ın kaçmasını getiren sürecin kısalığı biraz bununla da ilintili.
Netanyahu bu dolaylı katkılarının diyetini ‘Yeni Suriye’den toprak talep ederek almak niyetinde.
Tel Aviv’deki strateji merkezi Yeni Suriye’de meydana gelmekte olan gelişmeleri yakın izlemede tutacaktır.
İsrail açısından güvenliğini tehdit etmeyecek Suriye, merkezi zayıf, gücü birden fazla bölgeye dağılmış bir Suriye’dir.
Yeni Suriye’nin yönetiminde yer alacak olanlar, ülkenin kendileri tarafından oluşturulacak geleceğinde, birlik ve beraberlik manzarasını bozacak muhtemel oldu-bittiler konusunda hazırlıklı mıdır?
Suriye’de sadece on gün içerisinde meydana gelen ve rejim değişikliğiyle sonlanan gelişmeler, aslında 2011 yılında başlamış olan ‘Arap baharı’ sürecinin devamı…
O süreç Libya, Yemen ve Suriye’de iç-savaşlara yol açmış, Mısır ve Tunus’ta askeri müdahaleleri tetiklemişti.
Demokrasi gelecek beklentisine giren kitleler hayal kırıklığı yaşadılar o sürecin sonunda.
Halep’ten Şam’a uzanan, Emevi Camii’nde sonlanan yeni süreç, Suriye halkı için hayırlara vesile olabilirse, yeni dönemde eski yanlışlıklar düzelir mi?
Zor mu zor bir sürece hazırlanalım…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025