Hayko BAĞDAT
Meseleyi doğru tartışmıyoruz.
Tacize uğradığını iddia eden kadının vücudundaki çizik miktarını sayarak, onunla duygusal bir söyleşi yapan Balçiçek’in ikna olmuşluk hâlinden yola çıkarak, meselede kullanılan şiddetin dozunu ölçmeye çalışarak bu konuyu ele almak sakıncalıdır diye düşünüyorum.
Günde dört beş kadının ve LGBT bireyin öldürüldüğü, kadınların yüksek bir oranda evlerinde şiddet ve işkenceye maruz kaldığı, insanların kendi bedenlerine ipotek koyan bir iklimin hâkim olduğu bir ülkede yaşıyoruz neticede.
Diyelim ki Kabataş’taki olay aynen iddia edildiği gibi gerçekleşti.
Buradan hangi sonuca varırız?
Bu toplumda hiçbir kesimin onaylamayacağı, lanetleyeceği hatta Gezi’deki eylemcilerden herhangi biri olaya denk gelse o saldırganların ağzını burnunu kıracağı, bir grup manyağın alçakça saldırısı olarak kayda geçeriz.
Peki, Başbakan bu meseleyi nasıl kullandı?
80 ilde 3.800.000 insanın sokağa çıktığı bu eylemlere negatif bir karakteristik özellik yüklemek için nasıl argümanlar geliştirdi?
Geziciler camileri talan eden, yolda gördüğü Müslümanlara saldıran, çadırlarda seks yapıp alkol kullanan, gayrı İslami, gayrı ahlaki, vatan haini, dış mihrak, din, Allah düşmanı çapulcu kemirgenlerdi.
Sorun burada başlıyor.
Eylemlerin ve taleplerin haklılığını ve meşruluğunu, kullanılan polis şiddetindeki vahameti, devletin eylemlerde öldürdüğü pırıl pırıl gençleri, kör edilenleri, gaz yüzünden ölüm riski atlatan onlarca bebeği, yaşlıyı, polis arabalarında kadınların bluzunun içine ellerini sokan polisleri, saçlarından sürüklenen, otoparklarda dövülen kadınların hâlini konuşmamıza mani olmak için kullanılan seviyesiz bir algı yönetme stratejisine itirazımız var.
Bu ülkenin gençlerini bu üslupla şeytanlaştıranlar büyük bir yalanın ve haksızlığın ortağıdırlar ve onları affetmek pek mümkün değil.
Hükümet fermanlarının gerekçeli kararlarını yazmak ile meşhur bazı gazetecilerin devlet şiddetini konuşmamanın bir bahanesi olarak sarıldıkları bu olayda, ortaya çıkan görüntülerden daha fazlasının olmasını, kadının gerçekten daha fazla darp ve taciz edilmiş olmasını umacak kadar patetik ve zavallı çırpınışlarını da koyduk cebimize.
Kabataş meselesinde (iki çizik veya 22 çizik farketmez) bir taciz mevcut ise bu başlı başına bir “kadına şiddet” meselesidir.
Yukarıda anlatmaya çalıştığım memleket tablosu karşısında tüm gezi eylemleri süresince polisin tecavüz tehdidiyle, hakaretle, gazla, silahla, eliyle, copuyla uyguladığı taciz de hesabı iktidardan sorulacak sistematik bir uygulama şeklini almıştır.
Başbakan son konuşmasında “Kadına şiddet konusu gündeme gelince bunlar aslan kesilir aslan. Ama sözkonusu bir başörtülüyse bunların pusulası böyle şaşar” diyebilecek kadar terbiye sınırlarını zorlamaya, her birimize kabul edilemez hakaretler etmeye devam ededursun.
Fakat çok kısa zaman önce, 18 yaşını geçmiş yetişkin kadınların öğrenci evlerinde seks yaptıklarını o kadınların memleketteki babalarına, amcalarına, dayılarına ihbar ederken cinayetlere davetiye çıkardığı “başı açık bacılarımıza” gösterdiği kin ve öfkeyi kıyaslamak durumunda kalırsak bu hikâyedeki “kötü adam” bizler değiliz.
“Elinde bira şişesiyle başörtülü kızlarımıza saldıranlarla, o malum paralel yapı birlikte hareket ediyor. Dün biliyorsunuz birileri en zor zamanlarda başörtüsüne ‘teferruattır’ diyordu. Bugün de işte o başörtüsü düşmanlarının değirmenine su taşıyorlar. Bu milletin hangi milli değeri varsa ona düşmanlık sergiliyor, hangi manevi değeri varsa istismar etme mücadelesi veriyorlar. Her ne yaparsa yapsınlar bu figüranlara ve arkalarındaki karanlık odaklara geçit vermeyeceğiz” cümlesindeki kafa karışıklığı ve siyasi analizdeki tahayyül sınırlarını zorlayan yaratıcılık için ise söylenecek çok fazla söz bulamıyorum gerçekten.
Sadece şu kadarını diyeyim ki başbakansın diye bu toplumun sana yakın olmayan kesimlerine böylesine hakaret, küfür ve yalan ile yükleniyorsan hâlâ, Gezi ile ilgili pek bir şey anlamamışsın demektir.
Twitter:@haykobagdat
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
23.01.2025
15.01.2025
8.01.2025
18.12.2024
11.12.2024