Ünlü felsefeci Slovaj Zizek ; ‘Ahir zamanlarda yaşamak’ adlı yeni kitabında ilginç konulara yer veriyor.

Radikal gazetesinden Kaya Genç ‘le yapılan söyleşiye göre Zizek Avrupa’yı yeni bir apartheid rejimine gebe olduğunu belirtiyor.Gerekçesi ‘Bazı insanları kapsayan,bazılarını dışlayan bir sistem.’

‘Kapitalizmin bir şekilde kendisi ile birlikte demokrasi getirdiğine inalıyordu.Şimdi ise kapaitalizm ile demokrasi arasındaki evlilik ilişkisi yavaş yavaş boşanmaya doğru gidiyor.

’Bir başka önemsediği konu: ’Dünya’da ekolojiden biogenetiğe pek çok konuda bir tür kritik noktaya anlatmaya çalışıyorum.Dünyayı ise ekolojik felaketlerin beklediğini’söylüyor.Sonuçta söyleşinin ötesinde kitabı okumak yeni ufuklarda yolculuğa çıkaracak gibi.

Çünkü ‘Bugünü anlamak için Marks’dan çok Hegel okumalayız.’diyor.Buraya aktardığım kısa tespitlerde günümüz Türkiyesi’ne,küreselleşme sürecinde AKP ne o liberal politikalarla sistemi yeniden tahkim etmeye çalıştığını görüyoruz.Herşeyin Tayyip Erdoğan’ın doktirine bırakıldığı bu yönetim tarzından anlıyoruz ki geleneksel muhafazakar siyasetler mefta oldu.

Adalet,anavatan vb. O partilerin ağır topları AKP’de lider sultasına biat etmektedirler.Esasında AKP’yi yeni ve farklı gösterme gayreti CHP ve MHP’nin geleneksel sitatukocu,devletçi,ırkçı,milliyetçi muhalefet anlayışları sayesinde karşılığını görüyor.

Örgütsüz,yurttaşlık bilincinden uzak,sınıf kimliğiyle hiç tanışmayan insanlara umut satmak sömürü siyasetinin en belirgin özelliği.Demirel’ler,Ecevit’ler,Erbakan’lar,Türkeş’ler,Özal’lar hep umut oldular.Oysa emekçilerin,yoksulların umutları elim kırılsaydılarla geçti.Mağdurlar sömürülerek,hak ve özegürlerinden mahrum kalarak çileli yaşamlarına devam ediyor.Liderlerinde şaibeli ölümleri kapitalizmin insana bakışını teşhir ediyor

.Kapitalizm toplumu çok çeşitli propaganda ve senaryo ile 12 Eylül anayasasını yüzde 92 ile onaylattırıyor.

Almanya’da Hitler’i seçimle hükümete getiriyor ve partisinin ismini nasyonal sosyalist işçi partisine dönüştürerek Yahudi’leri yakıyor.

Malesef ülkemizde de terör gerekçesiyle minibüste Kürt yurttaşlar yakıldı.Suçu PKK’ya attılar.Gerçek sonradan ortaya çıktı.

Yine Van cezaevinden mahkumları nakleden araçta insanlar yakıldı.

Sn.Başbakanın ustalık döneminde yüzlerce kadın öldürülüyor.Trafik kazası,iş kazası ileri demokrasi ile insan kasaplığı mesleği revaçta.

Cemal Süreyya ’’Kan var bütün kelimeleri altında’’ şiirinde bu günleri şiirselleştiriyor.

Kürt sorununu barışçı,demokratik yöntemle çözümü yerine bu savaş niye ? KCK operasyonlarında PKK’ye karşımı,BDP ile savaş mı ? Burada AKP ve düzen partileri birlikte yaşam istemiyor diye bir sonuç çıkıyor.

BDP’nin meclise dönmesini hazmedemeyen AKP’ye barıştan soru soran seçmenleri aranıyor.

Yoksa durmak yok savaşa devam mı Yannis Ridsos ’’Barış bir tas süt’’demiş… Sahi AKP nereye koşuyor?