İbrahim Kahveci
MUSİAD’ın ekonomi raporunda “orta gelir tuzağı” söyleminden bu yana anlatmaya çalışıyorum.
Türkiye, “Orta Gelir Tuzağında” bir ülke değildir.
Türkiye, “Orta Yaş Fırsat” ülkesidir.
Eğer ekonomi politikalarımızı orta yaş fırsatına göre belirlemiş olursak inanın kısa sürede çok farklı bir ülke haline geleceğiz.
***
Kalkınma Bakanlığı’nın ‘Uluslararası Ekonomik Göstergeler” tablosunu iyi inceleyelim. 1980-2010 yılları arası 30 yılda dünyada en hızlı büyüyen ülkelere bir bakalım.
İlk sırada Çin geliyor. 303,4 milyar dolarlık ekonomik büyüklüğünü %1860 artışla 5 trilyon 950 milyar dolara yükseltmiş.
İkinci sırada Güney Kore var. 61 milyar dolarlık ekonomisini %1695artışla 1 trilyon 95 milyar dolara çıkartmayı başarmış.
Üçüncü sırada ise İrlanda geliyor. 19,2 milyar dolarlık ekonomisini %1037 artışla 219 milyar dolara yükseltmiş.
Yaklaşık aynı büyüme oranları ile Malezya ve Türkiye bu ülkeleri takip ediyor. 1980-2010 arasında dünyanın en hızlı büyüyen ilk 5 ekonomisi (büyük ülkeler içerisinde) içerisinde yer alıyoruz. Fakat bize çok yakın olan Endonezya son yıllarda biz ‘patinaj’ yaparken bizi geçti.
Hızlı büyüme gösteren ülkeler listesinde devamında kimler var?
Tayland, Mısır, Hindistan, Brezilya, Portekiz, Polonya... Hatta Pakistan bile bu listede...
Peki , büyüme oranı düşük kalan ülkeler kimler?
İsveç (%255), Belçika (%288), Fransa (%289), Almanya (%307), İngiltere (%328), İtalya (%355)....
Şimdi hızlı büyüyen ve yavaş büyüyen ülkelerin listesini ve demokratik gelişimlerini göz önüne getirin.
***
Burada şu noktaları göreceksiniz. Hızlı büyüme ve kalkınma için yönetim sistemleri kadar, beşeri sermayenin ve demografik özelliklerin de önemi büyüktür.
Türkiye, 80’li yıllardaki büyük kamu altyapı yatırımları ile demografik fırsat eşiğini araladı. O yıllarda kentleşme oranı bugünün 4-5 katı fazlaydı. Nüfus artış hızı da normalin üzerindeydi. (Rakamlar Kalkınma Bakanlığı sitesinde mevcut).
İşte o yıllarda çok düşük vergi (GSYH’nın %10 civarı) ve çok yüksek kamu altyapı yatırımı (vergi gelirlerinin %20-25 arası) yapıldı. Eğitim artışı ile azalan nüfus artışı sonucu yerleşen kentleşme oranı bizi “Orta Yaş Fırsat” aralığına getirdi. Bugün ülkemizde çalışma çağındaki nüfusun oranı yüzde 70’e çok yakındır. Bu inanılmaz bir orandır....
Herkes çalışma ve ülkeyi büyütme azminde birleşmiştir. İşte tam bu yıllarda kaybedecek 1 günümüz bile yoktur.
Liyakat!
İki ülkeye dikkat çekmek istiyorum. Uzak tarih olarak Arjantin ve yakın tarih olarak Venezuela.
Arjantin, 80’li yıllarda Türkiye’nin iki katından daha büyük bir ekonomiye sahipti. Bugün ise, Türkiye’nin nerede ise yarısı kadardır. Türkiye 30 yılda %948 büyüme gösterirken, Arjantin %203 büyümede kaldı. Aslında Arjantin bir zamanlar dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi içindeydi.
Venezuela ise, 2000’li yılların hızlı yükselen petrol fiyatının ihya ettiği ülkeydi. Sıkça yapılan referandumlar ve merkezileşen yönetim sistemi ile artan sosyal yardıma dayalı seçmen tercihleri, bugün ülkeyi ekmek bulunmaz hale getirdi.
Bu iki ülke bize çalışmadan (hak ettiğinde fazla ücret dahil) sosyal yardımla ve dışarıdan borçlanarak, aşırı tüketimle bir yere varılamayacağını gösteriyor. Kısa süreli refahlar 40-50 yıllık ekonomik çöküşleri beraberinde getirebiliyor.
Türkiye, bir zamanlar imalat sanayinde ilk 15 ülke arasındaydı. Şimdilerde ilk 20’ye bile giremiyoruz. Ama tüketim oranımız ve cari açığımız hiç hız kesmiyor.
***
Yeni bir döneme giren Türkiye artık muhalefeti ile iktidarı ile son kalan 20-30 yıllık demografik fırsatı yakalamamızı sağlamalıdır. Çalışma hayatından, maliye politikasına kadar, artık “çalışma ve kazanma” üzerine yeni bir yol haritası çizilmelidir. Bunun yolu da öncelikle liyakat üzerine kurulu kadroların oluşmasından geçmektedir.
Dün, siyaset uğruna insanları 40 yaşında emekli eden bizlerdik. Bugün %13 işsizlik oranına rağmen 106 milyar lira biriken işsizlik fonu kaynaklarını kamuya aktaran da bizleriz. Çalıştıkça daha az emekli maaşı bağlanan başka ülke var mı bildiğiniz?
Maliye politikasını “faiz dışı fazla” esasından çıkartarak “yatırım dışı fazla” esasına getirmemiz gerektiğini önereli yıllar oldu. Kamu yatırımlarını ucuzlatıcı, kolaylaştırıcı ve özel sektörün yolunu açan verimlilik esasına göre yapmamız gerektiğini tekrarlamaktan yoruldum. Şurada kaldı son 20-30 yılımız. Ya zenginleşip yaşlanacağız, ya da yaşlı ve fakir kalacağız.
Koç Holdinge açık çağrı
Son yıllarda yapılan en büyük yanlışlardan biri de fabrikaları vasıflı işgücünün yaşadığı şehir merkezlerinden şehir dışına taşımak oldu. Demografik fırsat dengesini bozan bu taşıma işleminden bir an önce vazgeçilmelidir. Belediyeler, Sanayi Bakanlığı önlem almalıdır. Son örneğimiz Arçelik. Beylikdüzü fabrikasını taşıma kararı almış. Lütfen bu kararı yeniden gözden geçirin. Kaliteli üretim vasıflı işgücü ile sağlanır. Lütfen...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025