Mahmut ÖVÜR
12 Eylül askeri diktatörlüğünün zemin yarattığı, PKK'nın da fırsata dönüştürdüğü ve 30 yıldır süren çok yönlü şiddet ve terörün ortadan kalkması için ilk girişimi rahmetli Turgut Özal başlatmıştı.
Ama bana göre hayatına mal oldu. Sonraki hiçbir girişim de sonuca ulaşmadı ve hepsi engellendi?
Peki, kimdi bu engelleyenler? Yıllardır merakla bekliyordum. Acaba bir gün bir siyasetçi çıkıp barışı kimlerin engellediğini açıklayacak mı? Dün Kızılcahamam'da konuşan Başbakan Erdoğan'ı dinlerken bu sorunun cevabı geldi. Başbakan önce genel bir adres tarifi yaptı: "Türkiye'de terör hiçbir zaman sadece terör olmadı. Millete bugüne kadar hep terörü gösterdiler. Terör üzerinden milleti tedip etmek, milleti dizayn etmek, siyasete yön vermek istediler."Sonra da adresin adını söyledi: Statüko. Statükonun partileri de CHP, MHP ve kapsama alanına giren partilerdi. Başbakan açık ve net söyledi:
"Statüko partilerinin artık tek dayanağı vardır o da terördür."
Bir siyasetçi olarak Başbakan Erdoğan ilk kez başka bir gerçeği daha dile getirdi:
"Düşman üreten, tehdit üreten, milletine, vatandaşına düşman ve tehdit gözüyle bakan devlet algısı AK Parti iktidarıyla sona erdi."
Bu önemli bir tespitti...
1999 sürecini kim sabote etti?
Başbakan Erdoğan, 1999'daki Öcalandevlet görüşmelerine de değindi, o süreci kimin baltaladığının araştırılmasını istedi. Ve sözü 2004 yılında PKK'nın silahlı çatışmayı yeniden başlatmasına getirip ekledi:
"Ah benim sevgili kardeşlerim, ah benim sevgili vatandaşlarım. Kan kusuyoruz, ama kızılcık şerbeti içtik diyoruz. Sırf kan akmasın diye, sırf kardeşliğimize halel gelmesin, sırf bu huzur ortamı bozulmasın diye, bazı meseleleri, bazı karanlık noktaları, bazı soru işaretlerini hep şimdilik kaydıyla içimize atıyoruz. İşin içinde iş var, işin içinde, karanlık bir tezgâh var. Yoksul halk çocukları, gariban halk çocukları dağlarda şehit olurken, fidan gibi delikanlıların naaşları gelirken, maalesef, birileri, o kurdukları bu tezgâhta kan alıp kan sattılar, al gülüm ver gülüm geçinip gittiler."
Darbe girişimleri ve şiddet...
İyi hatırlıyorum, 2004 yılının Nisan ayı içinde bu köşede zaman zaman görüşlerini yazdığım "Derin Ses" aramış ve görüşmememiz gerektiğini söylemişti. Merak ettiğim için hemen gittim ve konuşmasını istedim. O da sözü dolandırmadan anlattı:
"PKK ,1 Haziran'da silahlı çatışmayı yeniden başlatıyor."
Şaşırmıştım, AB sürecini yeni başlatan bir Türkiye varken PKK neden çatışmayı yeniden başlatsın. Uzatmadı ve "Haberin olsun istedim" deyip gitti. Bu bilgiyi tanıdığım birkaç kişiyle paylaştım ama kimse inanmadı. İnanılacak gibi de değildi. PKK'nın kendine göre gerekçeleri olsa da gerçek farklıydı. Sonraki yıllarda darbe girişimlerini, kaos ortamı yaratanları görünce, çatışmaların başlamasının da tesadüf olmadığı ortaya çıkıyordu.
Şiddetin sürmesinden beslenenler vardı ve o zemini onlar sunmuştu. Bugün vesayet rejimini savunanlar, o gün de şiddetin devreye girmesinden medet umdular. Çünkü şiddet onlara inanılmaz fırsat sunuyordu. Halen de o hayal peşindeler...
Ama artık nefesleri yetmeyecek. Son 10 yılda Türkiye toplumunun desteğiyle AK Parti iktidarı, bu kirli tezgâhı bozdu, bozmaya da devam ediyor.
Başbakan Erdoğan'ın Kızılcahamam konuşmasını bu gözle okumakta yarar var.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019