Mehmet Y. Yılmaz
Son yıllarda savcılarımızın en sevdiği suç “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek.”
Bu sayede iktidarın sevmediği herkes ile ilgili soruşturma açabiliyorlar.
Aslında “yatarı olmayan” bir suç bu ama savcılarımız seviyor.
Başına örtü bağlayıp uçakta video çeken sosyal medya fenomenini de gazeteciyi de politikacıyı da bu nedenle soruşturup, Ümit Özdağ gibi örneklerde olduğu gibi hapse bile atabiliyorlar.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin artık sağlığına iyice kavuştuğunu bayram nedeniyle yayınladığı mesaj sayesinde öğrendim. Geçmiş olsun dileklerimi bu vesileyle iletmiş olayım.
Kanuni Sultan Süleyman “halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” demişti; bunu da aklının bir köşesinde tutsun derim.
Bahçeli, İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik kumpasları protesto etmek için meydanlara toplananlara ve CHP yönetimine çok kızmış.
“Sokak çare değildir. Sokağa davet edilenlerin karşısına 15 Temmuz’da olduğu gibi başkaları dikilirse kaçınılmaz çatışma nasıl önlenecek, olayların önüne nasıl geçilecektir” diye soruyor.
Bu bir soru cümlesi ama aslına bakarsanız Bahçeli’nin “eski sağlığına” kavuştuğunu gösteren bir tehdit!
Önce şunu söylemek lazım ki bugün sokaklarda demokrasi ve hukuk arayanlar da tıpkı 15 Temmuz’da sokağa dökülenler gibi “darbecilere” karşı haklarını, oylarını, seçip göreve getirdiklerini korumak için sokaktalar.
Aralarında bu açıdan bakınca fark yok.
Darbeci, seçimle göreve geleni devirmek, vatandaşın oy tercihlerini gasp etmek için darbe yapar.
Bu nedenle darbecinin hangi silahı kullandığının, üzerinde nasıl bir kılık olduğunun önemi yoktur. Ha cüppe giymiş, ha askeri üniforma, ha takım elbise. Fark etmez.
Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde, göstericilerin çevreye zarar vermesini ya da çevredekilerin göstericilere zarar vermesini önlemek görevi, devletin güvenlik güçlerine aittir.
Anayasal bir hakkın kullanımı, sokak eşkıyalarının insafına bırakılmaz.
Devlet Bahçeli’nin bu tehdidi, tam anlamıyla “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçunu oluşturuyor.
Halkın bir kesimini, diğer bir kesimiyle tehdit ediyor.
Bu suçu çok seven savcıların yalandan da olsa bir fezleke yazmalarını beklemek gerekirdi aslında.
Bahçeli’nin bu tehdidi, 12 Eylül öncesine yönelik bir özlemi mi ifade ediyor yoksa tam da öyle bir planın parçası mıdır, bilemem.
Erdoğan, 12 Eylül öncesinde neyin yaşandığını, hangi saiklerle yaşandığını hatırlayacak yaşta. O tuzağa çekilmemeye gayret etmesini öneririm.
Toplantı ve gösteri hakkını kullananlara karşı sokağa başkalarını çıkarma tehdidini ortaya sürmekteki amacı iyi düşünsün.
Sonra bir kez daha “Rabbim beni affetsin” demek zorunda kalmasın.
Bugün bu hakkı kullananları protesto etmek de elbette bir haktır.
Onlar da gösterilerini gider başka yerde yaparlar, kimse kimseye bulaşmazsa sorun olmaz.
Bahçeli “bayram tehdidinde” bir şey daha söylüyor ki bu sözünü sonuna kadar destekliyorum:
“Demokrasi dışı arayışlara girişenler bedelini ödemeye de hazır olmalıdır!”
* * *
Kılıçdaroğlu’nun “hizmet aşkı!”
Kılıçdaroğlu, gerçekten memlekete ve partisine hizmet aşkıyla doluysa yan cebine konulacakları beklemeden kenara çekilmeli |
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü’den Saygı Öztürk’ün, olağanüstü kurultayda aday olup olmayacağı sorusunu şöyle yanıtladı:
“Ben ilk genel başkanlıktan beri hiçbir zaman çıkıp ‘Genel başkan adayıyım’ demedim. Yani, genel başkan adayı olacağım diye konuşmadım. Benim söyleyeceğim partinin demokratik bir kurultay yapması.”
Türkiye’de bu işlerin nasıl döndüğünü bilmesem bu fedakârlık ve hizmet aşkını görünce göz yaşlarıma hâkim olamazdım.
Ne yazık ki Türkiye’de yaşıyorum, bu meslekte yarım yüzyılı doldurmak üzereyim.
Memleketimizin havasından mıdır, suyundan mıdır bilmem ama bizim politika dünyamızda gücü eline geçirmek için bir kolunu feda etmeye hazır olanlar, hiç oralı değilmiş gibi yaparlar.
Yandaşları vardır, plan da zaten öyle yapılmıştır. Kendisi doğrudan “adayım” demez, yandaşları aday gösterir, onlar imza toplar vs.
Bunlar da ne yapsın, halkın bu teveccühü ve ısrarına daha fazla dayanamazlar ve kendilerine tevdi edilen görevi kabul ederler.
Kılıçdaroğlu da bu eski Kızılderili numaralarından birini yapıyor.
Kendisi talip olmamış da ısrar etmişler, kaç seçim kaybettiğini kendisi bile unuttuğu halde o koltukta oturmaya devam etmiş.
Şimdi yine teveccüh gösterirlerse kendisi o kadar istemese bile ne yapsın, gidip mecburen genel başkanlığı yan cebine koyuverecekmiş!
Normal şartlar altında Kılıçdaroğlu kaybettiği ikinci hadi bilemediniz üçüncü seçimden sonra kenara çekilmeyi bilseydi, bugün Türkiye’de belki de bambaşka bir siyasi iklimde yaşıyor olurduk.
Dönüşüm ne yönde olurdu, elbette bilemeyiz. Tarihte yaşananları öyle olmasaydı, böyle olurdu diye bugünden tahmin etmenin bir varsayımdan öteye değeri yok.
Ancak şunu biliyoruz:
Seçimde başarısız olan genel başkanların görevi bırakması Türkiye’de de demokratik geleneklerden biri olabilseydi siyasi partilerimizin bugünkü donmuş görüntüleri de olmazdı.
Bakın sadece bir genel başkan değişikliği bile CHP’de neleri değiştirdi.
Genel başkanlık makamını bir kere eline geçirenin ölene kadar o makamı elinde tutması geleneği parlamenter sistemimizi de zehirleyen ve işlemez hale getiren unsurlardan biri oldu.
Bugün de aynı nedenlerle yasama organı görevini yapamaz halde, genel başkanların iki dudakları arasında.
Kılıçdaroğlu gerçekten memlekete ve partisine hizmet aşkıyla doluysa yapacağı şey artık emekli olduğunu söylemek ve kenara çekilmek.
Bunu aslında son Kurultay’da yapmalıydı ama beceremedi. Hâlâ da becerebilecek gibi görünmüyor.
* * *
İslam’ı bunlar mı öğretecek?
Çatalca Müftüsü'nün Volkan Konak’ın ardından “gebermiş” demesi, imam hatiplerdeki eğitimin düzeyi konusunda bir fikir mi veriyor yoksa bu tiplerin tabiatı mı böyle? |
Volkan Konak ve Çatalca Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu
Çatalca Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu, rahmetli Volkan Konak’ın ardından yayınladığı mesajda “sahnede gebermiş” dedi.
Bu tiplerin sayısı son yıllarda hayli arttı.
Eski Türkiye’de bu mevkilere gelen din adamları örnek alınması gereken ahlaki meziyetlere sahip insanlar içinden seçilirdi.
Yeni Türkiye’nin dinbazlar camiasında bu tiplerden seçip müftü filan yapmakta çok zorlanıyorlar mı yoksa elini sallasan böyle birine mi değiyor, bilmiyorum.
Bu tablo, imam hatip okullarında ve ilahiyat fakültelerindeki eğitimin düzeyi konusunda bir fikir veriyor mu yoksa bazılarının tabiatı mı böyle, bunu da bilmiyorum.
Bildiğim şu ki kimin iyi kul, kimin kötü kul olduğuna karar verecek olan Allah’tan başkası değil.
Mesela bu arkadaş da bütün canlılar gibi “gebermenin” tadını aldığında, nasıl bir kul olduğuna biz değil Allah karar verecek.
O gün rasgelir de imam “merhumu nasıl bilirdiniz” diye sorduğunda oralarda olursam “ağzı bozuktu” derim diye aklımdan geçirdim.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
6.08.2025
26.06.2025
23.06.2025
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025