Mehmet Y. Yılmaz
Nasıl oldu da Fethullahçı olduğu herkesçe bilinen Mehmet Partigöç ve Mehmet Dişli, Genelkurmay Karargâhında kritik görevlerde tutuldular?
Bir saray darbesiyle görevinden alınan sakıt Başbakan Ahmet Davutoğlu, üç yıldır sorduğum ama yanıtını alamadığım soruya bir düğüm daha attı.
Davutoğlu’nun açıklaması bayramdan önceydi, unutmuş olanlar için hatırlatayım:
"2015 YAŞ’ına (Yüksek Askeri Şura) giderken MİT Müsteşarı, titiz bir çalışma ile liste sundu. Bunların tasfiyesini iki kademeli olarak yapalım dedik. O dönem Sayın Hulusi Akar ve Sayın Cumhurbaşkanımızla bir araya gelerek bunların iki kademeli tasfiyesini öne aldık. Bir grubu şimdi, diğer grubu sonra… Mesela Mehmet Dişli’nin kesinlikle emekliye sevk edilmesi konusunda ben de MİT Müsteşarı da çok ısrarcı olduk. Bunu MİT’ten gelen bir rapor üzerine söyledim. Ve son geceye kadar da Dişli’nin emekliye sevki söz konusuydu. Son gece kanaat değişti. Ama bu kanaat benim sebebimle değişmedi. Bu devlet şeyi ile… Girmek istemem detayına… Ama şu bilinsin ki, ben FETÖ’ye karşı tek bir FETÖ mensubu kalmayınca kadar mücadele kararlığı gösterdim."
Mehmet Dişli, söz konusu YAŞ toplantısında emekliye sevk edilmediği gibi bir üst rütbeye terfi etti, tümgeneral oldu.
Aynı YAŞ’ta, Hulusi Akar da Genelkurmay Başkanlığı görevine atanmıştı.
Bu ikili Genelkurmay Başkanlığı karargâhında birlikte görev yaptılar.
MİT Müsteşarı titiz bir çalışma yapmış ve komuta kademesinde kimlerin Fethullahçı çeteye mensup olduğunu tespit etmiş.
Bununla da kalmamış, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve çiçeği burnunda Genelkurmay Başkanı ile yapılan dar toplantıda Mehmet Dişli’nin tasfiyesi için ısrarcı olmuş.
Yani bu noktada Dişli’nin, Fethullahçı çetenin bir elemanı olduğu, Türkiye’yi yöneten en üst kadro tarafından kesin olarak biliniyordu.
Ve yine aynı kadro şunu da biliyordu ki bunlar, tasfiye edilmeden önce bir hükümet darbesi yapmak da dahil olmak üzere her şeyi yapabilirler.
Nitekim 2016 YAŞ’ında tasfiye edilecekleri endişesiyle 15 Temmuz’da bir darbe kalkışmasında da bulundular.
Peki nasıl oldu da Fethullahçı olduğu herkesçe bilinen Mehmet Partigöç ve Mehmet Dişli, Genelkurmay Karargâhında kritik görevlerde tutuldular?
Bunu kim istedi? Komutanın onayı olmadan, karargâhı şekillendirilebilir miydi?
Hulusi Akar, Fethullahçıları gözünün önünde tutmak mı istedi? Yoksa başka bir gerekçesi var mıydı?
* * *
Mehmet Dişli, AKP Genel Başkan Yardımcılığı görevinde de bulunan, Hollanda’da TC Büyükelçisi yapılan Şaban Dişli’nin de biraderidir. Mehmet Dişli’nin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı derdest edip, Akıncı Üssü’ne götürdüğünü, Akar’a darbenin lideri olmasını önerdiğini, silahla tehdit ettiğini de biliyoruz. Ama bildiğimiz bir şey daha var ki hâlâ sırrını çözebilmiş değiliz.
Darbe girişimi bastırılıp Akıncı Üssü’ndeki Genelkurmay Başkanı ve beraberindekiler kurtarılınca, Orgeneral Akar, bir helikopterle Çankaya Köşkü’ne geldi. Saray yapıldığından beri Çankaya Köşkü, Başbakanlık tarafından kullanılıyordu. Burada bir kriz merkezi kurulmuştu ve Başbakan Binali Yıldırım bu merkezden, darbe sonrası ortaya çıkan durumu yönetmişti. Akar’ı, Çankaya Köşkü’ne getiren helikopterden inen askerlerin arasında Mehmet Dişli de vardı. Ve Mehmet Dişli, Başbakanlık’taki bu kriz merkezinde yaklaşık yedi saat görev yaptı. Kardeşi Şaban Dişli’ye bilgi verdiği sırada da polisler tarafından gözaltına alındı, mahkeme tarafından tutuklandı. "Esrar" da zaten bu! Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, bir darbeci olduğunu şahsen bildiği bir asker ile bir helikoptere binip Çankaya’ya geldi ama darbecinin 7 saat süreyle kriz merkezinde çalışmasına da göz yumdu.
1– Diyelim ki Akıncı Üssü’nde kendisini kurtaran polislere güvenmediği için Dişli’yi teslim etmek istemedi ve Mehmet Dişli’nin de helikoptere binmesine ses çıkaramadı. Neden helikopterden iner inmez Mehmet Dişli’yi tutuklattırmadı?
2– Mehmet Dişli’nin, darbe sonrası ortaya çıkan krizi yönetmek için kurulan kriz merkezinde 7 saat süreyle çalışmasına nasıl müsaade etti?
3– Mehmet Dişli, kriz merkezindeki bu yedi saat içinde hangi kararların alınmasına, hangi tedbirlerin geliştirilmesine katkıda bulundu?
4– Mehmet Dişli’nin bu kriz merkezinde tek başına alıp uygulamaya koyduğu kararlar var mıydı? Bu soruların yanıtlarını bilmiyoruz. Genelkurmay Başkanı’nın yaşadığı şok nedeniyle basireti mi bağlanmıştı?
Yoksa 15 Temmuz günü karargâhında MİT Müsteşarı ile birlikte yaptığı gibi yine değerlendirme hatası mı yapmıştı? Meclis araştırma komisyonunun AKP’li üyeleri, Genelkurmay Başkanı’nın Meclis’e gelip, "milli iradeye" yanıt vermesini engelledi.
Daha da ilginci Dişli’yi sorgulayan savcı da merak edip Genelkurmay Başkanı’na bu soruları sormadı.
Dişli’nin yargılanması sırasında duruşma savcısı da bu soruyu sormadı.
Ve Davutoğlu’nun son açıklamasından sonra Dişli’nin etrafındaki bu koruma kalkanının kimin eseri olduğunu daha çok merak eder oldum.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bakarsınız 15 Temmuz’un yıldönümünde bu esrarı aydınlatacak bir açıklama yapar.
Bu, 15 Temmuz’da canları pahasına darbeyi önleyen kahramanlara, ömür boyu sakat kalacak gazilere karşı bir vicdan borcu değil midir?
* * *
15 Temmuz Şehit ve Gazilerinin parası nerede?
15 Temmuz darbe girişimine direniş sırasında şehit olan ya da yaralanan, sakat kalanlara yardım için bir kampanya düzenlenmişti.
Türkiye, bu kampanyaya o güne kadar görülmemiş düzeyde katkıda bulundu, 309 milyon lira toplandı.
Paranın toplandığı tarihte 1 ABD Doları, 2,98 Türk Lirası değerindeydi.
Yani toplanan para kabaca 100 milyon ABD Doları idi.
Dün baktım, 1 ABD Doları eşittir 6.81 TL olmuş.
Şehit yakınları ve gazilere dağıtılmayı bekleyen para 45 milyon dolar seviyesine inmiş.
Ve bu para hâlâ hak sahiplerine dağıtılmış değil.
Bir vakıf kurdular, bu vakıf bu parayı işletecek, gelir elde edecek, bu gelirle de şehit yakınlarının ve gazilerin ihtiyaçlarını karşılayacak.
Nasreddin Hoca’nın koyunların tüylerinden yün elde etmek için bahçesinin sınırına diken ekmesi gibi bir hikâye yani!
Toplanan para, bu kişiler arasında belli kıstaslar gözetilerek dağıtılacağına niye bir vakıf kurulması gerektiğini tahmin edebiliyoruz.
Bir vakıf kurulması demek mütevelli heyetine maaş demek. Bir genel müdür tayip edip, maaş, makam aracı, sekreter maaşı vs. demek. Çalışanlara maaş ödemek demek. Binalar kiralamak ya da satın almak demek.
Bütün bunlar zaten toplanan paranın bir bölümü, amaç dışı harcanacak anlamına da geliyor.
Vakıf güya toplanan bu parayı değerlendirecek ve ihtiyaç sahiplerine düzenli bir gelir sağlayacak.
İyi de faaliyete geçene kadar paranın yarısından fazlası buhar oldu, uçtu!
Kalan para da makam bulamamış politikacılara, akrabayı taallukata arpalık olarak kullanılacak, onun için kamuoyunun dikkatinin bu meseleden uzaklaşması mı bekleniyor?
Ben söylemiş olayım, çok beklersiniz. Gözüm üzerinizde!
Yazarlar
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
6.08.2025
26.06.2025
23.06.2025
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025