Murat BELGE
Cumhurbaşkanı muhtarları toplayıp bildiri imzalayan öğretim üyeleri hakkında “alçaklar” gibi kelimeler kullandığında, “Bir Cumhurbaşkanı böyle konuşmaz” diye yazmıştım. Ne var ki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan her gün, kendi bir gün önceki rekorunu kıran bir performans sergiliyor. Bundan birkaç gün sonra, bu sefer kaymakamları toplayıp, “Mevzuatı bir kenara koyun,” dedi.
Cumhurbaşkanı “Alçaklar” diye konuşmaz. Ama “Böyle konuşmaz” diye yasa yapmak filan kimsenin aklından geçmemiştir, çünkü Cumhurbaşkanı olan bir kişinin belirli bir basireti olacağı ve böyle konuşmayacağı varsayılmıştır. Kaymakamlara söylediği ise alenen suç. Bir “Cumhurbaşkanı”nın devlet memurlarını toplayıp onlara “mevzuatı boşverin” demesi görülmüş işitilmiş bir şey değildir ve bir suçtur.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bunun bir suç olduğunu bilmiyor mu? Yoo, pekâlâ biliyor. Ama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu ülkede şimdiye kadar yapılmış yasaları saymıyor. Ona göre bunlar son analizde “iki ayyaşın” çizdiği bir çerçeve içinde onların emir kulu başka “laikler” tarafından yazılmış yasalardır ve bir hükümleri yoktur.
“Hukukun üstünlüğü”ne saygısı olduğunu bildirmiş. Ama “hukuk” demek “kanun” demek değilmiş.
Bu iki cümle çerçevesinde kaldığı ölçüde doğru bir tespit bu. Türkiye Cumhuriyeti’nin sık sık eleştirdiğimiz bir özelliğidir, çıkarılan yasaların “hukuka” aykırı olması. Geleneksel bürokrasimiz hukuka yabancıdır, ama “kanun”dan pek hoşlanır. Onun için, diyelim “sıkıyönetim yasası” çıkarır, der ki “gözaltı süresi üç aya kadar uzatılabilir”. “Yahu, öyle şey olur mu?” diye itiraz edersiniz, “Üç ay gözaltı olur mu?” İşte, olmuş bile: yasada yazıyor.
Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “hukuk” ile “kanun” arasındaki bu uyumsuzluktan söz ederken doğru bir şey söylemiş oluyor. Bu “hukuk anlayışı” değil mi, bir Türkiye Cumhuriyeti yargıcına, “Sözkonusu olan Türkiye devletinin çıkarıysa gerisi teferruattır” dedirten?
O hâlde, varolan “kanunlar”ı evrensel “hukuk”un normlarına uydurmak üzere ne yapıyor Tayyip Erdoğan? Hiçbir şey yapmıyor. Sadece, “Hukuk, benim irademdir” diyor. Bunun dışında değişen bir şey yok. “Bir başka “egemen” düşünülerek oluşturulmuş “mevzuat” hükümsüzdür. Kaymakamlar, onunla ilgilenmeyin, uğraşmayın. Kimin iyi, kimin kötü, kimin dost, kimin düşman olduğuna ben karar veririm. Millet de zaten bunun için beni seçti. Ben size “X düşmandır, yakasına yapışın” der demez, “mevzuat”ı filan bırakıp yakasına yapışın. Bu bir dava konusu olursa da merak etmeyin. Ben yanınızdayım.”
Herhangi biri, bir Cumhurbaşkanı da olabilir, varolan yasalardan şikâyetçi olabilir. Bu yasaları şu ya da bu yönde değiştirmek isteyebilir, bunun için çalışabilir vb. Ama bunları yaparken, varolan yasaların, yasal düzenin sınırlarını çizdiği bir çerçeve içinde davranmaktadır ve bu çerçeveye uymakla yükümlüdür.
Bunlar herkesin bildiği, bayat mı bayat laflar, ama ne yapayım ki Cumhurbaşkanı’nın sözleri ve davranışları bu bayat sözlerin tekrarlanmasını gerekli kılıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “cumhurbaşkanı” seçildiği için, seçilmiş olmasına dayanarak, olmayan, dolayısıyla kimsenin bilmediği, kendi kafasında olan ve olmasını istediği bir hukuka göre davranıyor. Birde facto durumun ardından bir başka de facto durum yaratıyor. Böylece, bizzat, ülke için bir “de factokriz” haline geldi.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025