Murat BELGE
Louis Althusser’le (yani düşünce tarzıyla) tanışmam altmışların son iki yılında oldu. 1969’da İngiltere’ye gittiğimde kitaplarını (önce Fransızca) bulup okumaya başladım. İlk okuduğum Lire le Capital’di. Çok etkileyici buldum. Ondan habersizken kafamı kurcalamaya başlamış pek çok soruya onda doyurucu cevaplar bulduğumu hissediyordum.
Ama bir zaman sonra bakışım değişmeye başladı. Şimdi, bir yanlışlık olmasın: ondan etkilendiğim için memnunum ve bu etki belirli alanlarda bugün de fazla değişmeden sürüyor. “Değişme” ile anlatmak istediğim şeyin önemli bir kısmı Marksizm üstüne yazdığım son bir iki yazıda ele aldığım, “içeride düzeltme/ dışarıdan düzeltme” gibi konularla yakından ilgili.
Althusser’in yaptığına, Marksizm’in yeni bir yorumu denebilir herhalde –başka ne denebilir? Ama bunu biraz tuhaf bir üslûpla yapıyordu. “Böyle yorumluyorum” demiyor, “Açıkça gördüğünüz gibi, işte böyle,” diyordu. Onun yorumu, kimsenin yorumu değil de, Marx’ın “aşikâr” sözüymüş, hep orada öylece durup duruyormuş, ama sersemliğimizden mi, her nedense biz bunu bir türlü anlayamıyormuşuz gibi.
Niye böyle yapıyor? diye düşünmeye başlayınca, tamam, her tartışmada böyle bir tavır alınır, polemik gereği, ama bunda ayrıca bir bit yeniği olduğunu gördüm. “Benim yorumum bu” dediği anda, Marksistler adama “Sen kim oluyorsun” diye sorarlar. Sonuçta kimin hakkında ne söylersek bir yorumdur, ama konu Marx olunca, “yorum/morum” demeyeceksin.
“Epistemolojik kopuş” diyor Althusser. Bu, Marx’taki Hegel etkisini yok etmeye yarıyor. Belirli bir olgunlaşma (bunu tabii “bilimselleşme” diye de okuyabilirsiniz) aşamasında Marx çeşitli hümanist kökenli felsefî yaklaşımlarla bağını koparıyor ve böylece Hegel izleri teoriden siliniyor.
Bunun geçerliliğini bir yana bırakalım, şu vurgulamaya çalıştığım noktadan bakalım: bu “epistemolojik kopuş” teorisi, son analizde, Thomas Kuhn’dan geliyor. Onun, en çok da Nilüfer Kuyaş’ın çevirdiğiBilimsel Devrimlerin Yapısı adlı kitabında işlenmiştir. O “paradigma” terimini tercih eder. Althusser’in kitaplarında Kuhn’un adı geçmiyor. Ne Marx İçin’de, ne Kapital’i Okumak’ta.
Bu, “intihal” mi? Hayır, öyle banal bir şey değil. Öyle şeyler buralarda olur, çünkü buralarda fazla Kuhn okumuş adam olmayacağına güvenebilirsin. Batı’da olmaz, çünkü herkes bilir.
Bence Althusser Kuhn’u anmıyor, çünkü bir Marksist’in Marx’ı anlaması için Kuhn gibi Marksist olmayan bir adamın araya girmesine gerek yok. Bunlar hepsi zaten bizim kavramlarımız ve zaten hepsini Marx bize anlattı.
Aynı şekilde, Lévi-Strauss’un adı da bu iki kitabın iki sayfasında anılır. Bunlar da önemli şeyler değildir zaten. Ve Althusser çok ciddi bir özeleştiri yapma havasıyla, “Evet, doğru, ‘teorisist sapma’mız oldu. ‘Teorik pratik’ dedik” diye anlatır. Ama, “Yapısalcılık mı? Yoo, hayır, onunla hiç işimiz olmadı,” der. Maazallah, Marksist olmayan bir teoriden herhangi bir etki almış olmak kötüdür. Bu teori Marksizm’e bir hayli yakın olsa, onun eksik bıraktığı bazı şeyleri tamamlıyor olsa da, kötüdür.
Althusser’in tavrı, daha önce yazmıştım sanırım, H.G. Wells’in Zaman Makinası âletinin teori içinde çalışanına binmek gibi bir şeydir. Bu âlete girip geri alacaksın. Örneğin Stalin’in Marksist teoriyi etkilemeye başladığı yerlere gelince sileceklere basacaksın. Döneceksin gerilere, Lenin Kronstadt için emir mi veriyor, sileceksin, Marx Hegel’i ayakları üstüne oturtmaya mı çalışıyor, sileceksin, Marksizm’in hiçbir şeyden etkilenmediği, bozulmadığı ânı bulacaksın –ama, öyle bir an yok ki, çünkü oraya geldiğimiz zaman kendimizi “hümanizm”in içinde buluyoruz.
Marksistler, önlerine “Marksizm” diye paketlenmiş, fiyonklanmış bazı armağanlar konduğunda, “Hayır, bu bana yaramaz” demeyi, bu arada Marksist olmayan bazı yeni şeyleri de “bu bana lâzım olabilir” diyerek almayı becerebilmeli. Zaten yapıyoruz bunları, yapmadan yaşayamayız. Yaptığımızın adını koyma cesaretini gösterelim.Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025