Neşe Düzel
|
||
![]()
*** NEDEN YALÇIN TOPÇU Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı ve eski ülkücü liderlerden Muhsin Yazıcıoğlu’nun beş kişiyle birlikte hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili her gün yeni bir gariplik ortaya çıkıyor. Devletin bazı kurumları radar kayıtlarından telefon görüşmesi kayıtlarına kadar resmî belgeleri gizledikçe, gizli tanıklar, isimsiz gönderilen postalar kanalıyla ortalığa olayı aydınlatacak yeni kayıtlar ve belgeler saçılıyor. Anlayacağınız devlet meseleyi gizledikçe, “vatandaş” meseleyi açıyor. Ve helikopterin düşüşünün suikast olabileceği şüphesi güçleniyor. Oysa bu kazanın suikast olabilme ihtimalini öngören soruşturma epey geç başladı. Cumhurbaşkanı Gül, Yazıcıoğlu Ailesi’nin ve BBP yöneticilerinin ısrarlı takipleri sonucunda Devlet Denetleme Kurulu’nu devreye soktu ve sonunda dava Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’na verildi. Kazadaki gariplikleri, Yazıcıoğlu’nun neden öldürülmek istenebileceğini, helikopter kazasından canlı kurtulan ve daha sonra ölen gazeteci İsmail Güneş’in tuhaf telefon trafiğini, köylülerin tanıklıklarına rağmen kaza saatindeki radar kayıtlarının ve telefon görüşme kayıtlarının niye gizlendiğini, helikopterin beyni, hafızası niteliğindeki bazı cihazların nasıl ve kimler tarafından söküldüğünü, bu gerçeğin niye 2009 tarihli kazadan bunca zaman sonra ortaya çıktığını, gerçekleri kimin sakladığını, askerlerin bu kazayla ya da suikastla ilişkisini, niye bir şeylerin saklanmasını istediklerini, ilk gençlik yıllarından beri Muhsin Yazıcıoğlu’nun yanında olan, onunla birlikte Türkeş’ten ayrılıp Büyük Birlik Partisi’nin kurucularından olan Yalçın Topçu’ya sorduk. Topçu, Yazıcıoğlu’nun ölümünden sonra bir dönem BBP’nin başkanlığını yaptı. *** NEŞE DÜZEL: Siz Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği kazanın bir suikast olduğunu mu düşünüyorsunuz? YALÇIN TOPÇU: O kadar çok gariplik var ki! Devletin, siyasetin ve bürokrasinin aklı bu olaya “kaza” dedi. Vatandaşın aklı ise “bu bir suikast!” dedi.
İlk gariplik şu: Bana ilk yapılan açıklamada, “Öyle berbat bir hava vardı ki, helikopter o yüzden düştü” dendi. Ben de “Niye uçurdunuz o zaman?” dedim. Bu ilk sorunun bile cevabı hâlâ alınmadı. Oysa her kalkışta pilot kuleden izin almak zorunda. Pilot sordu mu, ikaz edildi mi bilmiyoruz. Muhsin Yazıcıoğlu, o gün, Sivas’taki mitingi bitiriyor ve Kahramanmaraş Çağlayancerit’e geçiyor. Bu uçuşun radar kayıtları var. Kaza, Çağlayancerit’ten Yozgat-Yerköy’e giderken oluyor. İşte o uçuşun kule görüşmeleri de, radar kayıtları da yok! Bir tek şey var.
Helikopter havadayken, kule, “Kalktınız mı, hayırlı uçuşlar” diye arıyor. Havalandıktan 25 dakika sonra saat 15:05’te helikopter düşüyor. Gazeteci İsmail Güneş 15:30- 16:00 sıralarında imdat diyene kadar, 155’i arayana kadar helikopterin düştüğü bilinmiyor. “Uçak rotasından çıktı” diyorlar. Havacılık kuralları var. Sen uçağı takip etmek ve ikaz etmek zorundasın. Rotasından çıktıysa, “Rotana gir” diye ikaz edeceksin. Çünkü havacılık kurallarına göre, rotasına girmeyen uçağa, “Seni tanınmayan cisim olarak addediyorum” deniyor ve ânında jetler gönderiliyor. Jetler gidip uçağı yere indiriyorlar veya vurup imha ediyorlar.
Çıkmamış. Bu helikopter, herkesin gözü önünde düştü. Köylüler, “Şu tepeyi aştı, sonra bir gürültü ve duman çıktı” diyorlar. Köyün bir-iki kilometre uzağına düşen helikoptere 48 saat ulaşılamadı. İsmail çalı dibinde çığlık çığlığa can verdi. İsmail helikopterin düşmesi sonucunda ölmedi. İsmail’in katilleri var. Olaydan yarım saat sonra kendine geldi ve “Ayağım kırık. Bizi kurtarın” diye feryat etti. Kayıtlara göre İsmail 19:04’e kadar, yani dört saat boyunca bir çok insanla konuştu. İsmail’deki kaburga ve çene kırıkları sonradan çıktı!
Doktorlar, çene kırıklığıyla bütün o konuşmaları yapamazdı diyorlar. Birileri mi geldi çenesini kırdı? Konuştuktan sonra mı öldürüldü bu çocuk? İsmail kaburga kırıklarıyla 600 metre nasıl yürüdü? Doktorlara göre bu da mümkün değil!
Köylü en fazla bir saatte kaza yerine varırdı. Ama arama kurtarmaya nezaret eden askerî yetkililer o gün köylünün de, kentlinin de kaza yerine gitmesini engellediler. Peki, milleti çıkarmadınız da, kendiniz niye gitmediniz? İşin gerçeği şu ki, hava kararıncaya kadar, aramama-kurtarmama gibi bir gayret oldu. Ancak hava kararınca ve hava aşağıda da bozunca akşam saat sekizden sonra ters istikamette aramaya başladılar. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı “TİB”, helikopterin düştüğü yeri nasıl belirledi biliyor musunuz?
Duyarlı bir binbaşı, “Muhsin Bey’in helikopteri düştü” diye TİB’deki bir devre arkadaşını arıyor. O da hiç görevi olmadığı halde yeri buluyor, Maraş’a bildiriyor. Helikopterin yeri, düştükten iki saat sonra teknik olarak tesbit ediliyor ve askerî kurumlara bildiriliyor. Ama helikopter tamamen ters istikamette arandı ve vakit geçirildi.
O sırada kirli bir haber çıktı. Kayseri Valisi, “Helikopter düştü. Yazıcıoğlu’nun ayağı, kaburgası, kalçası kırık. Ama şuuru açık. Hastaneye getiriliyor” diye açıklama yaptı. Allah, Allah, benim bildiğim Yazıcıoğlu, canı ağzında olsa yenge hanımı arar. Öyle bir aşk vardı aralarında. Onu aramıyor, beni de aramıyor. Sonra Kayseri Hastanesi başhekimi beni aradı, “Bekliyoruz, gelen giden yok” dedi. Cumhurbaşkanı’nı aradım, “Bu işten çok endişeliyim” dedim. Cumhurbaşkanı on dakika sonra, “Muhsin Bey’in helikopteri düştü. Yerine ulaşılamadı. Arama kurtarma çalışmaları başlıyor” diye açıklama yaptı. Ve bu arada saat 18:00 oldu. İsmail hâlâ “Kurtarın” diye yalvarıyor, bizim partinin başkan yardımcısı ve genel sekreteriyle de konuşuyor. “Her taraf kar, sis” diyor.
Buluyor ama helikopterde ayrıca yer gösteren bir ELT cihazı varmış. Biz hafiye gibi araştırdık ve o helikopterde bu cihaz yok. Eğer ELT olsaydı, yeri belirlemek için cep telefonuna da gerek yoktu, helikopter beş dakikada bulunurdu. ELT’si olmayan bu helikopteri kim ruhsatlandırdı? Kim uçuşuna müsaade etti?
Med Air’e, Ali Sabancı’ya ait.
Maraş’ta Emniyet İstihbarat’tan bir şube müdürü vermiş. Ne gariptir ki, bu bilgiyi kendi il emniyet müdürüne ve valisine vermiyor da başka illerin Emniyet’ine veriyor. On yere geçiyor bu haberi. Kayseri Emniyet Müdürlüğü de bunlardan biri. O da bilgiyi Kayseri Valisi’ne iletiyor. Bize bilginin önce şifahi olduğu söylendi. Sonra yazıya çevirdiler bilgiyi. “X Şahıs’ın verdiği bilgi” diye geçiyor istihbarat kayıtlarında. Bu x şahıs kim? Bunların hepsi, özel yetkili savcının araştırmasına muhtaç gariplikler!
Bu olayda o kadar hata ve ihmal var ki. Bu acaba sistemimizin çürümüşlüğünden mi, yoksa bu kadar hata ve ihmal, bir yerlerde birilerinin yaptığı bir plan, hesap, tertip mi? Bunu hukuk tayin edecek. Ama bu bir suikast ise, bunu yapanlar mutlaka, bu ülkede ilerleme, demokrasi, birlik ve beraberlik istemeyenlerdir. Çünkü demokrasi, hak, hukuk ve özgürlüklerin önü açıldı mı, bu ülke ilerler.
Ben alışılagelmiş bir siyasetçi değilim. Bir dava adamıyım ve sorumluluklarım var. Bir şey söylediğim zaman, binlerce gencin bir tarafta bir şeyler yapmasına işaret etmem demek olur bu. Ben baştan beri hep hukuk içinde kalınması taraftarıyım. Bakın... Bizim “Peygamber ocağı” dediğimiz gözbebeğimiz TSK üzerinde toplumun kahir ekseriyetinde bir şüphe duyuluyor. Kazanın olduğu saatlerde çok büyük bir hava hareketliliğinin olduğu, jetlerin uçtuğu söyleniyor.
İnternette Genelkurmay’ın sitesine girin. Damda kurtardıkları kedinin haberi var ama altı kişinin hayatını kaybettiği olayda yaptıkları arama-kurtarma çalışmalarının haberi yok. Radar kayıtları hâlâ ortada yok. İstendiği halde verilmedi bu kayıtlar. Köylüler, “Çok alçaktan, çok ciddi, çok gürültülü uçuşlar oldu. Sonra bir gürültü ve patlamayla uçak düştü” diyorlar. Biz önce, “O gün o hava sahasında uçuş var mı” diye sorduk.
Hava Kuvvetleri “Benim uçuşum yok” dedi. Ama biz sivil radarları da istedik. Onlarda batıp çıkan uçuşlar var! Bu kez askere, “Senin uçuşun yok da, başkasının mı var” diye sorduk. Bu sefer cevap olarak “Radar kayıtları yok” dediler. Radarlar bozulmuş. Kaza ânında dört-beş dakika için bozulmuş. Sonra Genelkurmay başka bir açıklama yaptı. “Radar değil de kablolarda arıza oldu” dedi.
Biz de zaten, “Sivil radarlarda uçuşlar görülüyor. Askerî radarlarda da uçuşlar görülüyor mu? Biz bunu tesbit etmek istiyoruz” dedik onlara. Verin kardeşim şu radarları! Yok hayır. Radar kayıtları hâlâ verilmedi. Bir kurum kendisi üzerine spekülasyon yapılmasına bu kadar izin verir mi? Artık çıksınlar tatmin edici bir açıklama yapsınlar. Ama şimdi de “Yazıcıoğlu meselesiyle ilgili her türlü kayıt ve belge verildi” diye yeni Genelkurmay Başkanı’nın bir açıklamasını internet sitesine koydular. Hayır, verilmedi. Biz radar kayıtlarını şimdi İncirlik Üssü’nden istedik. Yazıyla müracaat ettik.
Jetler alçak uçuş yaptığında, orada şiddetli türbülans oluyormuş ve bu türbülans helikopteri bir kâğıt parçası gibi alıp savuruyormuş, helikopter bir yere çarpıyormuş. Bizim Alman uzman, “Bu helikopter, 95 derece açıyla 150 kilometreyi aşan bir hızla bir kör duvara nasıl çarparsa, o da dağa öyle çarpmış” dedi.
Bu cihazların yok olduğunu biz olayın başından beri biliyoruz. Bu konuyu her yere taşıdık. Bu cihazların nasıl söküldüğünün videosu Yenge Hanım’a Balgat Postanesi’nden dört buçuk ay önce postalandı. Biz bunu savcılığa verdik. Herhalde bize bu görüntüleri gönderen, “dört ay oldu, ses çıkmadı. Ben bunu Cumhurbaşkanı’na direk göndereyim” diye düşünmüş olmalı... Yeni başkanımız Mustafa Destici Cumhurbaşkanı’na nezaket ziyaretine gittiğinde, Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçirdiği için teşekkür etmiş. Cumhurbaşkanı da, “Bu olayda gariplikler görüyorum. Sizin iddia ettiniz aletleri söküyor adamlar. Artık bu iş nereye gidecekse gider. Gereği yapılacak mutlaka” demiş ve önceki Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’in kendisine, “Bu olayda biz haksız yere yıpratılıyoruz. Biz elimizden geleni yaptık” diye sitem ettiğini anlatmış.
“Peki, her şeyi yaptın da, bu resme ne diyorsun paşam?” demiş. Askerlerin cihazı sökerken çekilen resimlerini göstermiş. O aletler elimizde olsaydı, helikopterin nasıl ve neden düştüğü hemen anlaşılacaktı. Şimdi savcı bu aletlerin nerede olduğunu bulacak. Eğer işin başında yönetmeliğe uygun bir kaza kırım ekibi oluşturulsaydı, olay anlaşılırdı ama...
Cumhurbaşkanımız şu anda o noktada değil. Tabii ki itidal koyuyor, savcı tayin etsin bunu diyor. Ben de aynısını diyorum ama ortaya akıl koydukça, bu kadar garipliğin arasında artık nasıl diyeceksin ki bu bir suikast değil? Ben bu işte bir şey olmadığını düşünseydim, cenazemize kavuştuk der, gider başında Fatiha okurdum. Binlerce vatan evladı zaten böyle ölüyor. Takdir-i İlahi buymuş derdim. Burada bir şey görüyorum ki, biz bu işi bu noktaya getirdik.
Her şey olabilir. İsmail adeta öldürüldü. 19:04’te Sivas’taki gazeteci arkadaşının telefonuyla 11 dakikalık bir konuşması var İsmail’in. Ama o çocuk ben İsmail’le konuşmadım diyor.
Bana ısrarla bu bir suikast mı diye soruyorsunuz ya... Böyle şeyler olunca ne düşünüyor insan? O gazeteci, İsmail’in kardeş kadar yakın arkadaşı. Ben kesinlikle konuşmadım diyor. İsmail’le başkasının konuştuğu çıkıyor bu durumda ortaya. Bu tip şeyler oluyormuş. Bir başkasının telefonunun SİM kartına girilip konuşuluyormuş. Bunu birtakım örgütler, istihbarat örgütleri yapıyormuş. Çocuğun SİM kartından girilip İsmail’le konuşulmuş. Savcılık kimin konuştuğunu bulsun.
Bulunurmuş... Teknik adamlar, uzmanlar kimin konuştuğu bulunur diyor. Başbakan harekete geçmeli. MİT’te bu konuşmayla ilgili bir bilginin olup olmadığına mutlaka bakmalı. Bir başkasının SİM kartına gidererek telefon konuşması yapma tekniğine sahip olanlar ve bu tekniği kullananlar kim?
Hayır almadı. Başbakan’ın MİT’le, TİB’le ilgili, radar ve telefon kayıtlarının temin edilmesiyle ilgili yapacağı çok şey var!
Hayır, biz sadece genel başkanın konuşmalarını alabildik. Ama TİB bu kayıtlara sahip. NTV’nin Yazıcıoğlu’nu düşmeden önce ve düştükten sonra toplam yüz kırk küsur kere aradığı da öyle ortaya çıktı zaten. Bu konu da garip... Orada duruyor hâlâ. Daha ona sıra gelmedi. Başbakan, TİB’e bütün telefon konuşmaların kayıtlarını verin dese, olay açığa çıkar.
Erdoğan, Başbakanlık Teftiş Kurulu marifetiyle MİT’i harekete geçirsin. Savcı gaipten haber almayacak. Bu iş önemli... Aletleri sökenlerden biri “susma hakkımı kullanıyorum” diyor. Bu çok tuhaf ve profesyonel bir cevap...
Şu anda tutuklu olan kaza kırım ekibi. Demek ki hadise, Ulaştırma Bakanı’nın baktığı gibi değilmiş. Kurdurduğu ekip tutuklandı. Bakan’ın, DDK’nın raporu açıklandıktan sonraki tepkisine hâlâ anlam veremiyorum. “Kazadan kaza çıkarıyorlar” diye neredeyse hakaret etti Devlet Denetleme’ye.
Rahmetli, elindeki bilgiyi yetkililerle hep paylaşırdı. Mesela bir emniyet müdürüyle ilgili ‘eroin işinde’ diye bilgi geldi. Bir heyet oluşturuldu, gidildi, araştırıldı. Bilgi doğru çıktı. Genel başkan da kalktı bunu İçişleri Bakanı’na götürdü. Ölmeden üç, dört ay önceydi, o emniyet müdürü tutuklandı. Mesela Dağlıca baskınıyla ilgili bilgi... Cumhurbaşkanı’na birlikte gittik ve Dağlıca baskınının nasıl olduğunu anlattı. Cumhurbaşkanı, “Sizdeki bilgiler, bendeki bilgilerle örtüşüyor” dedi.
Almanya’dan sabah beşte bizim eski arkadaşlar arayıp anlatıyorlar. “Başkanım, şöyle olsaydı bu baskın olmazdı” diyorlar. Adam işin içinde, orada görevli, o anlatıyor. Biz siyasete tepeden inmedik. Sokaktan geldik. Tecrübelerimiz var, arkadaşlarımız var. Bazıları bugün medyada, devlette önemli yerdeler. Bilgi gelmez mi? Biz Cumhurbaşkanı’na Terörle Mücadele Raporu da götürdük sonra. Şu anda hükümetin geldiği nokta bizim raporumuzla birebir örtüşüyor.
Terörle mücadelede konsept değişikliği önerdik. Askerlik insan gücünden kurtarılsın, mobil olsun, teknolojisi düzeltilsin, askerlik süresi kısaltılsın, özel timler hukuk içinde terörle mücadele etsin. Kendi başına kimse iş yapmasın. Birileri geceyarısı adam kaldırıp hak gasp etmesin. Bu genelkurmayımız ne kadar mükemmel bir genelkurmay? Muhsin Yazıcıoğlu’nu bulamadılar. Ama kendi elleriyle yaptıkları karakolu da bulamadılar.
Ne söyleyeceğinden ziyade, Muhsin Yazıcıoğlu nerede, neye karşı bir dalgakıran oluyordu? Mesela 28 Şubat’ta... Herkes sinerken o çıktı, “Namlunu millete döndürürsen, sana selam durmam” dedi. Zamanın anlı şanlı generali, “Bu memleketi İran yaptırmam” diye balans ayarları yaparken, Muhsin Başkan gene çıktı, “O dediklerin olmaz ama biz de sana bu memleketi Suriye yaptırmayız” dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimindeki duruşu da öyle. AKP, karar veremezken, Yazıcıoğlu çıktı, “Millet iradesi Gül’den yana” dedi. Milliyetçi biri statükoyu reddediyor ve bazı şeyleri alaşağı ediyor. Şırnak sokaklarında...
Geceyarısı internet kafenin önünde Kürt çocukla çak bakalım yapan Yazıcıoğlu, eğer bir Kürt-Türk savaşı çıkarılmak isteniyorsa buna engel görüldü belki de. Biz, Sivas’ın ötesine gidiyorduk! Biz batıda binde altı-yedi oy alırken, Doğu ve Güneydoğu’da yüzde birin üstünde oy aldık.
Başbakan, Cumhurbaşkanı’nın gösterdiği duyarlılığı gösterirse ve İçişleri ve Ulaştırma Bakanlıkları, MİT ve TİB boyutunda işin gereğini yaparsa ve böylece o bölgedeki ilgililerin ve yetkililerin telefon kayıtları temin edilirse, bu iş çözülür. Bir gizli tanık, “Bu işi sevk ve idare eden komutan, ‘İsmail için eks olana kadar bekleyin’ dedi” diyor. Komutan ise böyle bir şey demediğini söylüyor. Bu ancak telefon kayıtlarıyla ortaya çıkar. Çünkü artık şunu biliyoruz. Her telefon görüşmesi kayıtlı! Belirli bir dönem tutuluyor, sonra siliniyor. İşe yarayacağı zaman ortaya çıkarılıyor. İşe yaramadığı zaman da siliniyor.
Şu anda iki-üç tane olduğunu söylüyor avukatlar... Askerden de, Emniyet’ten de, sivilden de gizli tanık var... Zaten bu işin üç ayağı var.
Asker, polis ve sivil memur. Sivil Havacılık, TİB, Devlet Hava Meydanları, kule, İçişleri Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı... Bir şey varsa bu üç ayağa da bakılması lazım. Başbakan üzerine giderse çıkar gerçek ortaya... Ama Başbakan hâlâ ilk noktada... Bu işin normal bir kaza olduğuna inanıyor hâlâ. Siz, “Bu bir suikast mı?” diyorsunuz ya... İşin başını bilmem ama... Şunu görmemek mümkün değil. Helikopter düştükten sonra aramama-kurtarmama devreye girdi ve İsmail ölene kadar beklendi. Bu kesin!
|
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Aynı yağmurlarda kirleniyorlar
6.12.2013 - Hata ve devlet gazetecileri
15.09.2013 - Selahattin Demirtaş: Demokrasi olmadan PKK dağdan inmez
23.04.2013 - Selahattin Demirtaş: PKK’nin çekilmesi barış değildir
22.04.2013 - Demokrasi olmadan barış olmaz
15.04.2013 - Öcalan özerklikten vazgeçmedi
25.03.2013 - Başkanlığın Kürtlere yararı yok
18.03.2013 - Sansür sürerse çözüm olmaz
11.03.2013 - Temel İskit: Türkiye’yi Sünniliğe sıkıştırdılar
10.12.2012 - Gültan Kışanak: Kürtlerin büyük teklifi
4.12.2012
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
kakakk
kakakak