Okay GÖNENSİN
Sade bir genç adam. Düzgün eğitim almış, dini hassasiyetleri var, Cemaatle ilişkisi olmuş ama bir aşırılığı, dengesizliği bilinmiyor.
Bu genç polis Ankara’da bir sanat etkinliği olacağını, buna Rus elçisinin katılacağını öğreniyor. Keşif yapıyor, salona polis kimliğiyle giriyor ve büyükelçiyi öldürüyor.
Bu olayın “münferit” olduğuna, katilin zihinsel hazırlığı, planı ve icraatı tek başına yaptığına inanmak çok zor.
Aynı şekilde katil polisin canlı yakalanmak için çaba gösterilmemiş olması ve hemen öldürülmesinin gerekçelerine ikna olmak da kolay değil.
Suikastçının hemen öldürülmesi emrini veren yetkilinin bunu, bayağı inandırıcı şekilde açıklaması gerekiyor.
Bu soruları, soruşturma yapmalarına izin verilen Rus heyeti de soracaktır, başkaları da soracaktır.
Rus büyükelçisi hayatını kaybettiği sırada, İstanbul’da Rus konsolosluğu önünde protesto gösterisi vardı. Hiç bir gösteri ve toplantıya izin verilmeyen Taksim-Beyoğlu hattında bu gösteriye izin verilmişti.
Rus yönetiminin, suikastın hemen ardından sakin ve anlayışlı davranması şu anda hepimize rahat bir nefes aldırdı.
Ama bunun siyasi sonuçları olacaktır ve ilk sonuç Moskova’daki üçlü toplantıda Türk Dışişleri Bakanının, Suriye’de yönetim değişikliğinin gündemde olmaması kararını onaylaması olmuştur.
Bu suikast zaten hep aklımızda olan bir korkuyu tekrar ortaya çıkarmış oldu. Rusya’nın Ankara Büyükelçisi bu kadar kolay öldürülebildiğine göre FETÖ’cüler veya başka güçlerin tetikçilerinin de büyük icraatlar yapması mümkündür.
Arazinin herşeye açık, her ihtimali besleyebilecek bir noktaya geldiğini, bu kelimelerle söylemesek bile sürekli ifade eder hale geldik.
İstanbul ve Kayseri katliamları, Rus elçisi suikastı ülkenin hiç bir köşesinin ve hiç kimsenin güvende olmadığını gözümüzün içine sokarak söylüyor.
Biz ise henüz arazinin kurutulmasını konuşmak yerine, çeşitli hamaset ve günü kurtarma noktasında duruyoruz.
Güçlü bir yönetim isteyenlerin de hiç karmaşık beklentileri yok. Arazinin gerçek anlamda temizlenmesi için bunu istiyorlar.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2017
8.02.2017
7.02.2017
6.02.2017
4.02.2017
3.02.2017
30.06.2017
5.02.2017
3.02.2017
1.02.2017