Sezin ÖNEY
Ağustos 2015’ten beri Polis ve Jandarma’nın, Kasım 2015’ten beri de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bilfiil içinde olduğu “kent savaşları” dönemini yaşıyoruz. Güvenlik bürokrasisi tam kapasite “terörle mücadele operasyonlarına” girişirken; özellikle de TSK, şehirlere askerî giriş yaparken, siyasi karar alıcıların gösterdiği hedef şuydu herhâlde: “Siz ‘temizleyin’, sonra biz devreye girelim ve politika yoluyla, sivil yöntemlerle, biz gerisini hâlledelim. Sorunu çözümleyelim.”
Hükümette en yüksek ağızlar, “Çatışmalar bitti bitecek” diyor ama her gün de yeni ölüm haberleri geliyor. Her şeye rağmen, “savaş sonrası” bir dönem başlayacak, Cizre, Sur ve ötesinde “kalpleri ve zihinleri kazanalım” denilecekse, şehir planlamacılığından alıntılanan jargonla “Master Plan”ın ruhunu nasıl tanımlayabiliriz, bu plandan ne bekleyebiliriz?
Gelecek yıllarda, güvenlik bürokrasisinden “kandırıldık” diyenler çıkar mı bilmiyorum ama, dün Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı “10 maddelik Terörle Mücadele Master Planı”, daha ziyade, çatışma sürecini onlarca yıla yayacak bir “Hatalar Manzumesi”ne benziyor.
Davutoğlu, bu “Master Planı”, Mardin’de açıkladı; önce konuşmasının yüzde 80’ini kaplayan bir “tarihsel çerçeve” çizdi. Bugün savaş açılan “terör”, “Moğol ruhu, Haçlı yaklaşımı ve Sömürgeci anlayışa” karşı verilen bir yüzlerce yıllık bir mücadelenin son merhalesi, “son kalemizin fethedilmesi için saldırı” olarak adlandırıldı.
Konuşmanın bu başlangıç kısmında yok yoktu; 12 Eylül Darbesi’nden Haçlılara, Moğollardan 1071 Ruhu’na, Sykes Picot’dan Söğüt Ruhu’na, Yavuz Sultan Selim’den Kut’ül Ammare Kuşatması’na, Sömürgecilikten Selçuklu Sultanı Alparslan’a, Hz. Ömer’den 28 Şubat’a tarihsel bir kokteylle kafalar iyice efsunlandı. Gelmiş geçmiş, bugün ve gelecek iyice birbirine karıştı; “PKK ve siyasi uzantılarına” karşı verilen “kutsal savaş”, “kötüler ve iyilerin”, “Dârülharp ve Darülislam’ın ezeli ve ebedi bir mücadelesi” gibi çerçevelendi. Neyse ki, “Master Planı” dinleyenler tekbir getirerek sokaklara kendilerini vurmadı. Zira, konuşmada da anekdotlarla örneklediği üzere, Davutoğlu, duygusal tesir gücü yüksek bir hitabet üstadı. Kendisini, Bosna’dan Filistin’e kim dinlese, gözleri yaşarıyormuş meğer; hem de, Türkçe bilmeseler bile.
Verilen savaşın nasıl bir “üst akıl” tarafından Türkiye’nin başına örülen bir çorap olduğunu idrak edebilmek için de sözü Başbakan’a bırakalım:
“Ya Kut’ül Amara kazanacak, ya Sykes Picot kazanacak.1918’de başka bir ruh harekete geçti… Sanki gizli bir el Sykes Picot oldu ama, son kale lazım… Türkiye Cumhuriyeti devleti sıradan bir ulus-devlet değildir… Bu zemin üzerine kurulan Türkiye ile tarihte son burç olarak yükselirken, parçalayıcı noktalar tekrar harekete geçti.”
“Cihad”, “Haçlı”, “Sömürge” kelimelerinin sık sık geçtiği konuşmanın bu ilk bölümü ardından, Cuma namazına yetişme telaşının da eklenmesiyle, “Master Plan”, madde madde ve alelacele okundu Başbakan tarafından. Davutoğlu’nun aktardığı kadarıyla plan kaba hatlarıyla şöyle:
Planın dört maddesi, “psikoloji” üzerine. AKP’nin hep önem verdiği, “siyaset mühendisliği”, “algı operasyonları” yani…
Davutoğlu’nun kendisi de, “psikolojik unsur”, “algı operasyonu” kavramlarını kulandı konuşmasında zaten. Bu “algı ayarının” ilk adımı, Davutoğlu’nun deyişiyle, “Bu dönemde, geçmişte olduğu gibi millet vicdanı ve hikmetiyle devlet aklı birleştirilecek. Millet ve devlet arasındaki farklar tümüyle ortadan kalkacak…”
Bununla beraber, 9. maddeyi de, “Milli kardeşlik anlamında yeni bir dönem başlatılacak. Burada da muhatap milletin kendisi olacak. Bütün illerde ve ilçelerde ‘İstişare Meclisleri’ kurulacak. Herkes muhatap alınacak ancak elinde silah olan kimse muhatap kabul edilmeyecek” olarak açıkladı Davutoğlu.
Tüm bunlar, tarihsel olarak “Devlet ve Kürtler” arasında olagelmiş, “Kürt Meselesi”ni, toplumsal satha, “Kürtler ve Kürt olmayanlar” arasına yaymak için; Kürtlerin kendi arasında da “Devlet’e yakın olan ve olmayan Kürtler” ayrımlarını iyice derinleştirmek için şahane adımlar.
Başbakan, 10. maddede ise, “Balkanlar’dan Ortadoğu’ya”, bir kardeşlikten bahsetti, “kapsamlı, birleştirici bir ruh hareketi başlatıyoruz” dedi. Yani Neo-Osmanlıcılık bitmiyor, “İhvan”, “kardeşlik” ruhu ile muhteşem bir dönüş yapıyor.
Psikolojik harekâtın bir diğer ayağı olarak da, 7. maddede, “Etkin bir iletişim stratejisi uygulanacak. Algı operasyonlarına karşı iletişim birimleri oluşturacağız” denildi. Devlet eliyle (ve tabii devletle bir olan halkın da desteğiyle), “algı yerine olgu geçecek”; yeterince yıkanmamış beyin kalmayacak. Çitilene çitilene tüm zihinler, bembeyaz, AK pAK olacak.
Diğer ağırlıklı adımlar ise ekonomik; Napolyon’un da çok güzel özetlediği gibi, “Para Para Para”. Diyanet’in de bu Cuma hutbesinde ilan ettiği gibi, “terörle mücadelede oluşan yaraları sarmak için seferberlik” başlıyor. Başbakan’ın dediği üzere, “İhtiyaçlar karşılanacak, göç edenlere kira yardımı zaten yapıyoruz, yapılmaya devam edilecek… bölge ekonomisini daha da güçlendirilecek, vatandaşımızın kaybını telafi edeceğiz. Prim borçları ertelenecek. Esnafımızın, çiftçilerimizin bütün ödemeleri ertelenecek, kredi verilecek”. Şimdiye kadar bu yönde hiçbir adım atılmasa da, umut fakirin ekmeğidir; neden olmasın, ya çıkarsa?
Bu arada, kentsel dönüşüm değil, “Mekânın İhyası” sözkonusu olacak. Yerel yönetimler de, “güçlendirilirken, tabi oldukları denetim artacak”. TRT haberinde olduğu gibi, “Ekmeğe zam yapılmadı, fiyatlar arttı” tarzı durumlar yani.
Yazarlar
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024