Yasin AKTAY
Diyanet işleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, 7 yıllık Diyanetteki 7 yıllık Başkan Yardımcılığı e 7 yıllık Başkanlığın ardından dün itibariyle vermiş olduğu emeklilik dilekçesinin kabulüyle emekliliğe ayrılmış oldu.
Zor bir kurumdur Diyanet, zor bir görevdir Diyanet İşleri Başkanlığı. Türkiye din ve devlet işlerinin yüz yıldır dalgalı bir gerilimin ve yer yer çatışmanın içinde olduğu bir ülke. 72 milleti büyük bir maharetle muhteşem bir dengeyle, tam bir altın ayarla bir arada barındırabilen Osmanlı’dan sonra Türkiye (ve aslında Osmanlı bakiyesi bütün ülkelerde) din batılı müdahaleye karşı direnişin, yeniden canlanışın en önemli kaynağı. O yüzden dinin kontrolü çok da yeni ve modern bir altın formül üretmenin bir gereği değil, aksine ülkeyi kontrol altında tutmanın önemli bir aşaması olarak görülmüştür.
Dini kontrol etmeden ülkenin kontrol edilemeyeceği düşünülmüş olduğu için, din üzerindeki baskılar çok çetrefil bir hal almıştır. Dinin kontrolü her zaman dinin inkarı, bastırılması şeklinde olmamış, yeni bir din yorumu ile bunun mümkün olabileceği de düşünülmüştür.Nitekim bir çok İslam ülkesinde dinin “uyumlu ve ılımlı” bir yorumu veya sadık din adamlarının, hocaefendilerinin, şeyh efendilerinin parlatılması veya “sözde” dini cemaatlerin palazlanması yoluyla dinin emperyal kontrolü sağlanabilmektedir. Bugün Türkiye’nin bağımsızlaşması ile dinin özgürleşmesi arasında sıkı bir bağlantı ve korelasyon vardır. Dinin yorumunun ve yaşantısının emperyal kontrolden çıkmış olması Türkiye’nin de emperyal kontrolden çıkmış olmasıyla birebir ilişkilidir.
Dinin farklı emperyal aygıtlar eliyle kontrolünün bittiği bu süreçte Prof. Mehmet Görmez’in diyanet işlerindeki riyasetinin çok önemli bir rol oynamış olduğunda kuşku yok. Görmez hoca son 14 yıldır Diyanet İşleri Başkanlığı'nda İslam’ın Allah’ın dini olarak, başka hiçbir güce veya şahsa bir iktidar veya rububiyet hissesi üretmeden anlaşılıp yaşanabilmesini sağlayacak yorumunun yerleşmesinde ciddi bir pay sahibi oldu.
Tabii onun riyaset dönemi, hakkını teslim edelim, selefi Prof. Dr. Ali Bardakoğlu ile birlikte belli bir dinsel, felsefi ve yaşam tarzı çeşitliliğini barındıran Türkiye’de dinin toplumda gerçek anlamda bir tutkal ve denge rolü oynamasını sağlayacak bir teo-politik pratik olarak üzerinde akademik incelemeleri hak eden bir dönem olmuştur.
Prof. Görmez’in emekliliği vesilesiyle bu yazıyı kaleme alırken arşivimi taradım, yaptığı işlerle en az 15 kadar yazıma konu olmuş olduğunu gördüm. Sayın Bardakoğlu’ndan nöbeti teslim aldığı gün şunu söylemişim:
“Prof. Görmez’in başkanlığı birçok bakımdan elinden cübbe giydiği selefiyle bir devamlılık arz edecektir ancak Türkiye’nin farklı alanlardaki demokratik açılımlarının yaşanacağı süreçte sahip olduğu kişisel özellikleri dolayısıyla bir farkla temayüz edeceğini bekleyebiliriz.”
Bilahare Erikli Baba Cemevi’ni (Türkiye’de bir Diyanet İşleri Başkanı olarak ilk defa) ziyareti ve orada Alevi yurttaşlarımızla kurduğu güzel diyaloğa şu sözlerle değinmişim:
“Prof. Görmez’in daha önce de Kürt sorununa dair söylediklerini hatırladığımızda Türkiye’nin demokratikleşme, insan hakları ve özgürlüklerin geliştirilmesi sürecinde yüklendiği özel ve yapıcı rolüyle yeni bir çizgi oluşturduğunu söyleyebiliriz. İlmi birikimi, müktesebatı ve yaklaşım tarzıyla Görmez hocanın gündemdeki birçok tartışmaya dair dinin rahatlatıcı potansiyelini harekete geçirebilir. Dini insanların kendi haklarından feragat ettikleri bir adaletsiz uzlaşmaların meşrulaştırıcı ideolojisi olarak görmüyor. Aksine birleştirici bir rol oynayacaksa öncelikle adalet ölçüsüyle hatırlanması gereken bir ilkeler ve değerler bütünü olarak anlıyor. O yüzden Kürt meselesinde sarf ettiği “kardeşlik edebiyatıyla Kürt sorunu çözülmez” şeklindeki sözleri İslam’ın adalet ve barış dengesini kurduğu temel yaklaşımı çok iyi yansıtıyor. Ki, bu denge muhtemel bir toplum barışı için dinin oynayacağı rolün asıl formülünü de içeriyor. Her dilin Allah’ın ayetlerinden biri olduğunu, dolayısıyla bir dili (burada Kürtçe'yi) inkâr etmenin Allah’ın bir ayetini inkâr etmek demek olduğunu o konuşmasında hatırlatmıştı Görmez hoca.
Ona göre ”bir takım sorunlar ve ön yargılar ‘’kardeşlik nutukları’’ atmak yerine ‘’kardeşlik hukuku’’ ön plana çıkarılarak çözülebilir.”
Ne dersiniz? Hukuk ve adaleti ön çıkaran bu yaklaşım mı daha birleştirici yoksa dinin birilerinin haklarından vazgeçmesi için bir meşrulaştırma ideolojisi olarak kullanılması mı?
Görmez hocayı bu yaklaşımlarından dolayı tebrik etmeliyiz, ama galiba onu her seferinde iz bırakan özgün hareketleriyle izlemeye devam edeceğiz.”
O günden sonra da Görmez hocayı izlemeye devam ettik ve gerçekten de her seferinde iz bırakan güzel ve özgün hareketlerini kaydettik. Türkiye’nin bu dönemde kazandığı yeni uluslararası mevzilerde oynadığı anahtar rolü deruhte edişini kaydettik. 15 Temmuz gecesinde direnişin maneviyatını yükselten salalarını kaydettik.
Kendisini 7 yıl boyunca yaptığı görev dolayısıyla tebrik ediyor, bir ilim ehli olarak bu ülkenin, bu ümmetin ilmi birikimine, sorunlarının çözümüne katkı yapmaya devam edeceğine inanıyor, kendisine teşekkür ediyor ve her nerede olursa, yeni hayatında başarılar ve mutluluklar diliyorum.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019