Yıldıray OĞUR
“Vatan haini”, “içimize sokulmuş Truva atı”, “Yabancı güçlerin adamı”
Türkiye’de artık her akşam televizyonlarda milli folklor olarak birileri hakkında söylenmesine alışık olduğumuz bu suçlamalar komşumuz Yunanistan’da da aynı.
Suçlamaların muhatabı Batı Trakya Türk cemaatinin lideri ya da muhalif bir aydın değil.
Ülkenin bir numaralı devlet düşmanlarından biri haline gelmiş Yunan İstatistik Kurumu’nun (ELSTAT) eski başkanı.
Andreas Georgiou, Patras doğumlu bir Yunan ekonomistti.
Doktora için gittiği ABD’de 1989 yılında IMF’ye girmiş, 2010 yılına kadar çalıştığı IMF’de 2004’den sonra da IMF İstatistik Bölümü’nün başkanlığını yapmıştı.
Dünyanın pek çok ülkesinde istatistik eğitimleri veren alanının önde gelen isimlerinden biriydi.
Böyle itibarlı uluslararası bir kariyeri varken hayatını değiştiren 2009 yılında iflas aşamasına gelen ülkesi Yunanistan’da patlak veren istatistik krizi oldu.
2008 ekonomik krizi bütün dünyayı etkilemişti ama Yunanistan’ın geçmiş bütçe açığı rakamları bu kadar derin bir iflası açıklamıyordu.
AB ve IMF’nin başlattığı kurtarma girişimleri sırasında gerçek ortaya çıktı.
Şu anda da iktidarda olan merkez sağ Yeni Demokrasi Partisi’nin 2004-2009 yılları arasındaki iktidarı sırasında Karamanlis hükümetinin baskısıyla Yunan İstatistik Kurumu bütçe açığı rakamlarını yarı yarıya küçük göstermişti.
2006’da yüzde 2.8 olarak açıklanan bütçe açığının milli gelire oranı aslında yüzde 6.2, 2007’de yüzde 3.6 olarak açıklanan oran aslında yüzde 6.8 ve 2008’de yüzde 5 olarak açıklanan oran aslında yüzde 9.9’du.
Yunan hükümeti bütçe açığı oranlarını böyle küçülterek
Euro Zone ülkeleri için öngörülen bütçe açığı üst limitinin altını tutturmuş gibi yapmış, bu sayede harcamalarını kısmak zorunda kalmamıştı.
Büyüyen bütçe açığına rağmen kısılmayan harcamalar da ülkeyi iflasa sürüklemişti.
Tabii Yunan İstatistik Kurumu (ELSTAT), 2009 rakamını yüzde 3.7 açıklayınca kimse inanmadı. Bu rakam Avrupa’daki pek çok ülkeden daha iyiydi, AB’nin istatistik kurumu Eurostat ve IMF, Yunan hükümetinden rakamları revize etmesini istediler.
Rakam üç kez revize ettirildi. Nihayet gerçek milli gelire bütçe açığı rakamına ulaşıldı: Yüzde 15.4.
IMF adına bu revizyonu denetleyen ve bu korkutucu gerçek rakama getiren kişi Andreas Georgiou’ydu.
Ama gerçeği ortaya çıkarınca ülkesinin yıllarca AB’yi kandırdığını ortaya çıkaran kişi durumuna düşmüştü.
Üstelik Yunanistan’ın istatistiklerle oynama sicili kabarıktı.
2004 yılında Eurostat, Yunanistan’ın 2001 yılında Euro Bölgesi’ne girebilmek için 1997’den itibaren rakamlarıyla oynadığını ortaya koymuştu.
Sadece Eurozone standartlarını tutturmuş gibi yapmak için Goldman Sachs’ın aracı olduğu karmaşık bir swap sistemi kullanılarak bütçe ve borç istatistikleri çarpıtılmamıştı, daha da utanılacak işlere girişilmişti.
Yunan çiftçilerinin AB’den daha fazla tarım sübvansiyonu alabilmek için dağlara ve elverişsiz arazilere plastikten yapılma zeytin ağaçları diktiği, AB’den kaynak alınan altyapı ihalelerinde rakamların yükseltildiği ortaya çıkmıştı.
2009’daki istatistik skandalıyla, başta Almanya olmak üzere AB ülkelerinden, yıllarca kendilerini kandırmış ve bu yüzden iflas etmiş bir ülkeyi kurtarmak için büyük paralar verilmesine büyük bir itiraz yükseldi.
Skandalın ortaya çıkmasının ardından kredi notları düşürülen, AB ülkeleri tarafından kınanan Yunanistan’a iflastan kurtarılmak için ilk olarak istatistiklerini düzeltmesi şartı koşuldu.
Bu arada iktidara PASOK ve Papandreou gelmişti.
Rakamlara yeniden güveni sağlayacak isim belliydi: Andreas Georgiou.
Georgiou, işte o anda vatanseverliğinin kurbanı oldu ve 2010’da IMF’deki işini bırakıp Yunanistan İstatistik Kurumu’nun başına geçti.
Beş yıllık başkanlık döneminde kurumun rakamlarını yeniden güvenilir hala getirdi.
Yunan halkının ağır reçeteler ödemesine neden olan gerçek rakamları ortaya koydu, geçmişteki sahtekarlıkları deşifre etti.
Tabii bu yüzden hiç sevilmedi. Yalanlarla kendilerine sahte bir cennet yaratmış, AB’den gelen paralarla ülke yönetmeye alışmış siyasetçiler ondan nefret ettiler.
En başta da milliyetçiler ve solcular.
Tehditler aldı, vatana ihanetle, Almanların adamı olmakla suçlandı, nihayet emailleri İstatistik Kurumu’nun bir yöneticisi tarafından hacklendi.
Emaillerinde 2009’da IMF adına Yunanistan’ın istatistiklerini denetlerken, Yunan İstatistik Kurumu’nun yönetim kuruluna sunulmadan bazı istatistikleri EuroStat’a gönderdiği ortaya çıkarıldı.
Ve 10 yıl boyunca devam edecek davalarla boğuşmaya başladı.
Hakkında devlete karşı suç işlemek, görevini ihlal ve iftiradan davalar açıldı.
Yunanistan Barolar Birliği, vatana ihanetten hakkında suç duyurularında bulundu. Gerçek rakamları ortaya çıkararak ülkeyi 171 milyar Euro zarara uğratmakla suçlandı.
Hakkında verilen beraat kararlarını, yeni davalar ve temyizden bozma kararları izledi. Hukuk ve siyaset birbirine karışmıştı.
Davaların seyrini değiştiren 2015 yılında AB’nin Yunanistan’a uyguladığı kemer sıkma politikalarına popülist bir dille itiraz eden radikal sol Syriza’nın iktidara gelmesi oldu.
Bizde solculukları yüzünden çok sevilen Syriza, hem içi boş bir ulusalcılıkla maluldü hem de yargı üzerinde politik amaçları için baskı kurmaktan çekinmiyordu.
Ulusalcı Syriza’nın kemer sıkma politikaları yüzünden hedef gösterdiği isimlerden biri de Andreas Georgiou’ydu.
2016 yılında hakkında yeni davalar açıldı. 2017 yılında Atina’daki temyiz mahkemesi, Georgiou’nun, 2009 yılına ilişkin bütçe verilerini kurumun yönetim kuruluna bildirmeden Avrupa İstatistik Ofisine (Eurostat) iletmesinin görevi ihlal suçu teşkil ettiğine hükmetti ve iki yıl hapis cezası verdi.
Hakkındaki açılan başka bir davada ise daha önceki istatistik kurumu başkanlarına iftiradan mahkum edildi. Mahkemenin verdiği cezaya göre, Georgiou ülkenin önde gelen gazetesi Kathemirini’ye konuşup onlardan özür dilemeliydi.
Yani gerçek rakamları açıkladığı için rakamları çarpıtan eski meslektaşlarından özür dilemesi isteniyordu.
Verilen cezalar Avrupa Birliği’ni ve ABD’yi ayağa kaldırdı. Yunanistan yargı-siyaset ilişkileri hakkında dünyaya kötü bir fotoğraf verdi.
Neyse ki Georgiou hapse girmeden Yunanistan’dan ayrılmış ve ABD’ye geri dönmüştü.
Hakkındaki davalar hala Yunanistan Yüksek Mahkemesi’nde sürüyor. En son mahkemesi ertelendi.
Çünkü bu arada Yunanistan’da iktidara tekrar Yeni Demokrasi Partisi geldi ama bu kez partinin başında uzun yıllar Londra’da finansçılık yapmış Miçotakis var.
Miçotakis, Yunanistan’ı yeniden rasyonel bir ülke yapma vaadiyle dünyada göz dolduruyor. Ondan beklenenlerden biri de 10 yıldır süren Georgiou’nun davalarını düşürmesi. Şimdilik yapabildiği davaları ertelemek oldu.
Çünkü sadece gerçekleri söylediği için ABD’de yaşayan Andreas Georgiou, Yunanistan’da devlet düşmanları listesinin üst sıralarında yer alıyor.
Geçen hafta Cumhurbaşkanı, Ekonomik Reform Programı’nda TÜİK’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na “bağlı kuruluş” olmaktan çıkarılıp, “ilişkili kuruluş” statüsüne getirileceğini vaad edince pek çok kişinin aklına komşudaki bu hikaye gelmiş olmalı. Aslında bu TÜİK’i siyasi baskıdan kurtarma yolunda atılmış bir adım.
Ne var ki enflasyon sepetini ucuz marketlerden doldurduğu, hatta marketlere gitmeden önce fiyatları düşürttüğü, sepetindeki bir arabanın zamlanmasını bile engellediği gibi hakkında rivayetlerin muhtelif olduğu bir kurum artık TÜİK.
İki yılda dört başkan değiştirilmesi bile siyasi müdahalenin işareti.
Bu reform adımının açıklanmasından bir kaç gün önce de TÜİK’in son iki yıl içinde atanmış dördüncü başkanı göreve gelir gelmez, kendisinden iki önceki başkanın TÜİK rakamlarına artan güvensizliği gidermek için itibarlı ekonomistlerden kurduğu danışma kurullarını lağvetti.
Yani istatistikleri kontrol etmek için kavga sürüyor.
Karnesindeki notları babası görmesin diye kalemle düzelten çocuğunkinden farksız olan bu kendini kandırmanın maliyeti komşu Yunanistan’a ağır olmuştu.
Umarız Türkiye’ye maliyeti de kendi kendini kandırmaktan daha ağır olmaz.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025