Fehmi KORU
Suriye’de silahlı çatışma yaşanmaya başladığı ilk günden bu yana anlamakta zorlandığım bir nokta var.
Konuyu bir soruya dönüştüreyim: “Biz Suriye’de kiminle savaşıyoruz?”
Yetkili ağızlar bu soruya tersinden cevap veriyorlar. Israrla dedikleri şu: “Suriye’de Rusya ile savaşmıyoruz.”
Buradan çıkan sonuç, bizim yalnızca Suriye ile savaştığımız oluyor ve bu da benim aklımı karıştırıyor…
Suriye ile 1957 ve 1998 yıllarında da kriz yaşanmıştı
Türkiye ile mukayese edilmesi imkansız küçük bir ülke Suriye. Bu sebeple de, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çıkan ve sıcak çatışmaya dönüşebileceği düşünülen her ihtilafta, arkalarında güçlü başka ülkeler bulunsa bile, Suriye rejiminde söz sahibi olanlar, son kertede yelkenleri suya indirmişlerdir.
Soğuk Savaş’ın en soğuk olduğu bir dönemde, 1957 yılında, ABD ile birlikte hareket eden DP Türkiyesi Suriye sınırına asker yığınca, arkasına Sovyetler Birliği ile Varşova Paktı ülkelerini almış olmasına rağmen, Şam yönetimi, Ankara’nın taleplerini yerine getirmek zorunda kalmıştı.

Konuyu ele alan bir kaynaktan özet olarak aktarayım:
“Soğuk savaş dönemi krizlerinden olan 1957 Suriye krizi, Türkiye’nin algısal güvenlik krizi olarak nitelendirilmektedir. Suriye ile iki taraflı olarak yaşanan bu krizde dönemin baskın aktörleri de dahil olmuş ve kriz gelişerek devam etmiştir. Tetikleyici eylem olarak Suriye’nin SSCB ile yakınlaşması ve silahlanması Türkiye ve diğer bölge ülkelerini endişelendirmiş, tehdit algısı hisseden Türkiye’yi askeri/siyasi/diplomatik önlemler almaya itmiştir. Türkiye kriz yönetim stratejisi olarak sınırlı tırmandırma seçeneğini kullanmıştır. Şiddet içermeyen askeri eylemler dolayısıyla tetiklenen bu krizde askeri hareketlilikler, manevralar, sınıra kuvvet yığma durumları yaşanmıştır. ABD’nin ve İngiltere’nin desteğini alan Türkiye şiddet içermeyen arabuluculuk gibi çözüme ulaştıracak eylemlerden faydalanmak istemiştir.”
En sonunda Suriye rejimi diplomasiyle hizaya getirilebilmişti.
Gerilim, Suriye’nin PKK’ya verdiği destek ve Öcalan’ı Şam’da barındırmasını Türkiye’nin sorun haline dönüştürmesiyle, 1998 yılında bir kez daha yaşanmıştı.
Aynı kaynaktan bu krizle ilgili bölümü de aktarayım:
“Suriye’nin PKK’ya vermiş olduğu destek konusu MGK’nın 24 Temmuz 1998 tarihli toplantısında ele alınmış, ‘ülke genelindeki güvenlik ve asayiş durumu, bölücü terör örgütünün yurt içi ve yurt dışındaki faaliyetlerine karşı alınan önlemler gözden geçirilmiş ve bu önlemlerin kesintisiz olarak sürdürülmesi kararlaştırılmıştır.’
“Nitekim MGK’da yapılan tartışmalar sonrasında Türkiye’nin Suriye üzerinde uygulanacak baskıları arttırdığı, hatta giderek süreci başlatan ‘savaş tehdit’lerine başvurduğu görülmüştür. Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’in belirttiğine göre, 16 Eylül 1998 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş’in Hatay Reyhanlı’da yaptığı konuşma MGK’da ortaya çıkan eğilim doğrultusunda gerçekleştirilmiştir.
“Zorlayıcı diplomasi stratejisi uygulanması açısından 9 Ekim 1998 tarihinde yapılan “Dış Politik Gelişmeler Toplantısı” bir fiili işleyişe ilişkin değerlendirme toplantısı niteliğindedir. Bu toplantıdan kısa bir süre önce ise 1 Ekim’de TBMM’nin açılışında bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Demirel, Türkiye’nin Suriye’ye karşı izleyeceği siyasanın işaretlerini ilk elden vermiştir; ‘Esasen, Suriye, Türkiye’ye karşı açık bir husumet politikası izlemektedir, PKK terör örgütüne aktif destek sağlamayı sürdürmektedir. Tüm uyarılarımıza ve barışçı açılımlarımıza rağmen hasmane tutumundan vazgeçmeyen Suriye’ye karşı mukabelede bulunma hakkımızı saklı tuttuğumuzu, sabrımızın taşmak üzere olduğunu bir kere daha dünyaya ilan ediyorum.’ İlerleyen günlerde yapılan açıklamalarla Suriye’ye karşı izlenen zorlayıcı diplomasinin zemini oluşturulmuştur. Nitekim Başbakan Yardımcısı ve Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin, Suriye’ye bir müdahalenin söz konusu olmadığını belirterek, ‘daha fazla zarar vermeye devam ettikleri takdirde, tabiatıyla diplomasi biter, onun yerini başka enstrümanlar alır’ demiştir.”
Sürecin sonunda, Şam yönetimi -o zaman başında Beşşar Esad’ın babası Hafız Esad vardır- Öcalan’ı ülke dışına gönderir ve Türkiye ile şimdilerde Suriye’ye müdahale için gerekçe olarak kullanılan Adana Mutabakatı imzalanır.
Her iki kriz sıcak savaşa dönüşmeden Türkiye’nin talepleri doğrultusunda sonuçlanmıştır.
Suriye ile savaşmadan sonuç almak varken…
Rejimde ipler kimin elinde bulunursa bulunsun, Suriye’nin kendi başına -hatta güçlü bir başka devleti arkasına da alsa- diplomasiyle Türkiye karşısında başarılı olması mümkün değildir.
Özellikle de, 2011’de başgösteren ve halen sürmekte olan ‘iç-savaş’ ile ülkenin pek çok bölümünde hakimiyetini devam ettiremeyen, ordusu bu yüzden zayıflamış bir halde bulunan bugünkü Suriye’nin…
Lafı fazla uzatmayayım: “Biz Suriye’de Rusya ile savaşmıyoruz” açıklamalarının akla düşürdüğü “Biz orada Suriye ile savaşıyoruz” sonucunun aklımı karıştırmasını sizlerin de anlayışla karşılamanız lazım.
Olayın bir de dini yönü var.
Üç aylara girdik, iki aydan daha kısa bir süre sonra Ramazan’la müşerref olacağız. Bazılarımız daha şimdiden nafile oruçlarla Ramazan’a hazırlanmaya başladı.
Sorunlu olduğumuz ve savaştığımız ülke Rusya olsaydı hadi bir derece, ama muhatap Suriye olunca halkı dini açıdan benzer özelliklere sahip iki ülke arasında ihtilaf çıktığında ve hele bir de ihtilaf silahlı bir çatışmaya dönüşmüşse, ne yapılacağı, Hucurat suresinin 9 ve 10. ayetleriyle belirlenmiş durumda. Ayetlerde çatışan tarafların aralarını düzeltmek ve bu konuda adaletli davranmak gerektiği açıkça belirtiliyor.
Bendeki kafa karışıklığının bir sebebi de bu.
Fırsat tamamen kaçmış değil.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025