Halil BERKTAY
Geçmişte ve bugün AKP’ye karşı tavrımın ne olduğunu, neden değiştiğini, başından beri a prioridüşman sayıp karşıya almanın niçin siyasî eblehlik anlamına geldiği ve Atatürkçü ulus-devlet ile “aynı mahalleden” olmaktan kaynaklandığını, teorik gerekçeleriyle birlikte yeterince yazdım sanırım.
Orada bırakıp şimdiki zamana dönüyorum. Kim karşı olmazsa olmasın. Ben çok karşıyım. Ağaoğlu gökdelenlerinin gölgesinde, sırtların üstünden gökyüzüne siluetini veremeyen, dört bir yandan kuşatılmış kötü Selimiye taklidi bir bodurluğa Mimar Sinan adının verilmesine de karşıyım. Özendiği Osmanlının usul ve âdâbını hiç bilmeyen başbakanın, bir padişah edâsıyla bu fecaate bir de kendi yakışıksız, bombastik sözlerini bir kitabe gibi kondurmasına da karşıyım. Ayasofya Müzesi’nin tekrar camie dönüştürülüp ibadete açılması fikrinin alttan alta ısıtılmasına da karşıyım. Taksim meydanı ve Çamlıca tepesine cami yapılmasına da karşıyım. Bundan böyle, bu ve benzeri “Zihni Sinir proceleri”ne karşı, olabilecek en geniş muhalefet ve direniş platformunun oluşması için elimden geleni yapacak, verebileceğim her türlü destekle katkıda bulunacağım.
Bir. Bunlar hiçbir gerçek dinî ihtiyaçtan kaynaklanmıyor. Mahalle, cemaat ve ibadet yeri arasındaki ilişki kırılmış. Osmanlı camii ya da mescidinin kendi semtiyle bağı gibi bir bağ söz konusu değil. Oralarda öyle bir cemaat yok. Onun yerine, Demokrat Parti’nin son demlerindeki “Vatan Cephesi” mitinglerine kamyonla insan taşır gibi Cuma namazına insan taşınıyor. Tek amaç, kamusal alanın İslâmî simgelerle fethi. Lüzumlu lüzumsuz, büyük ve daha büyük ve en büyük bayrakların yanına, lüzumlu lüzumsuz, büyük ve daha büyük ve en büyük minareler ekleniyor.
İki. Yapılmış olanları estetik bakımdan birer felâket; yapılacağı söylenenler de daha beter birer felâket olmaya mahkûm. Anadolu Kaplanları’ndan çıka gelen bu yeni burjuvazi, elbette siyaset sahnesinde yerini alacaktı ve aldı da. Öte yandan, bu demokratik hakkını savunmak, onun görmemiş taşralı zevkini, daha doğrusu zevksizliğini de kabullenmemiz anlamına gelmiyor. Televizyonlara çıkıp iddialı lâflar eden bu kişilerin neyi, niçin beğendiğini anlamak bile mümkün değil. Klasik İslâm ve sonra Osmanlı mimarisi, (taş) malzeme ile biçimin uyumunu (iyi örneklerinde) kendine has bir zerafete kavuşturur. Şimdi bambaşka teknik olanaklarla hep aynı formları korumak; betonarme için problem arzetmeyen devâsâ kubbeleri Sinan’ınkilerle karşılaştırmak; bir de “en az altı minaresi olacak” diye böbürlenmek (sanki minare sayısı çizgisel olarak artan bir değer ölçütüymüş gibi), nasıl bir cahillik ve dünyadan,tarihten habersizliktir, bilemiyorum.
Ama üç. En fazla, karar veriş, aklına esiş, duyuruluş, topluma dayatılış tarzı nedeniyle, karşıyım ve karşı olmaya devam edeceğim. Erdoğan ülkeyi geziyor (teftiş ediyor), bir şeyler görüyor, orada burada konuşuyor, şunu yapın bunu yapmayın diye talimatlar veriyor. Kars’ta bir heykel görüyor, beğenmiyor, “ucube” diyor; o heykel vakit geçirmeden, sorgusuz sualsiz yıkılıyor. Çamlıca’ya muazzam bir cami istiyor; belediye başkanları ortaya atlayıp savunmaya koyuluyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Yenikapı’da bulunan Bizans batıklarının ne kadar eşsiz bir tarih hazinesini temsil ettiğini hesaba katan bir plan hazırlamışken, ansızın Ankara’nın talimatıyla her şey altüst oluyor ve sahil şeridinde 800,000, hattâ bir milyon kişi alacak bir miting alanı düzenlemesi gündeme geliyor.
Beni hiç hoş olmayan iki karşılaştırmaya sevkediyor bütün bunlar. Cumartesi günü yazacağım ikincisi, “Teksas neo-con’luğunun Amerika’nın gündemine el koyması”yla bir benzetme. Beklerseniz anlatırım. Bu kadarı bile yeterince korkunç.
Ama ilki, ondan bin beter. AKP faşist bir parti değil, kuşkusuz Erdoğan da Hitler değil. Bunlar apayrı ideoloji ve siyasetler. Nazizm insanlığın gördüğü en büyük canavarlıktı. Ne ki, “kişi kültü” noktasında aralarında beliren benzerlik, kesişme ve buluşma (convergence), bu yüzden büsbütün düşündürücü olmalı. Bu ve benzeri bütün ihtiyat paylarıyla da olsa, maalesef söylemek zorundayım; Erdoğan’ın “büyük proje” tutkusu da, bu projeleri ortaya atış biçimi de, sonra bu projelerin partisi tarafından benimseniş tarzı da, tuhaf bir şekilde, Hitler ile Nazi parti-devleti arasındaki ilişkinin bazı boyutlarını yansıtıyor.
Bu konuya ilişkin akademik literatürü okuyanlar bilir; Mazower, Overy ve Hobsbawm gibi isimler dahil, tarihçilerin ilginç bir gözlemi vardır Nazi dönemi hakkında. Lider İlkesi (Führerprinzip) yüzünden, derler, zamanla Nazi parti ve devlet aygıtı düzenli, hiyerarşik bir piramit olmaktan çıktı; Hitler’in altındaki görece yatay bir düzlükten fokurdayıp her biri Mein Führer’e daha fazla yaklaşmak, kendi özel projeleri için onun desteğini almak ve/ya onun projelerine sarılıp biz yaparız diye öne çıkarak diğerleriyle yarışan dalkavuk grupları kümelenmesine dönüştü. Bu da devleti çok kaotik, çok israfçı, kıt kaynakları konsantre edeceğine har vurup harman savuran bir hale getirdi. Sovyetlerde Stalin yönetimi, bütün totalitarizmine karşın asla böyle değildi. Çok daha bürokratik ve rasyoneldi; herkesi, liderin her yumurtladığı cevherin peşinde oradan oraya savurmuyordu. Savaşı da belki bu sayede kazandılar; tek bir örnek Hitler kâh Panzer IV, kâh Panther, kâh Tiger-I, kâh Tiger-II tankları derken, Sovyetler bir kere basit ve sağlam T-34 modelini geliştirdikten sonra hep ona bağlı kalıp on binlercesini ürettikleri için.
Her neyse. AKP’nin böyle bir dalkavuk grupları öbeği ve rekabetine dönüşmemesini dilerim.
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları






































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024