Melih ALTINOK
Kusura bakmayın bugün resimli Pazar yazısı yazamadım. Zira İlker Başbuğ’un
tahliyesi üzerine sosyal medyada çevrilen mikrofonlara birkaç şey söylemem lazım.
Dünden beri “darbeciler affediliyor” diyen
cemaatçiler, “aklandıklarını” söyleyen ulusalcılar soruyor. Talepleri
gibi söyledikleri de anlaşılmayan müzmin endişeliler ve beavis ve
butthead'ler “ehehehe” efektifiyle diğer yandan tekrar ediyor.
“Şimdi ne diyeceksiniz?”
Ne diyeceğim boru gibi tahliye işte!
Darbe davalarının ilk günlerinde ve yeniden yargılama tartışmaları gündeme geldiğinde ne dediysem şimdi de onu söylüyorum.
Ama sorun var işte, tekrar şart. Ergenekon ve Balyoz ’un birer darbe girişimi olduğunu ve bu konuda son derece tatmin edici deliler bulunduğunu düşünüyorum.
Şimdi bazı sanıkların dışarı çıkmasının ise, beraat değil, tahliye olduğunu görebilecek kadar da gözüm açık. Yargılamaları sürecek. Doğru, olağanüstü mahkemeler, soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin engellenmesi tehlikesi varken “meşruydu.” Ancak söz konusu tehdidin ortadan kalktığı bu günlerde bile “Yok illa özel yetkili mahkemede yargılansınlar” diyenlere de şüpheyle bakıyorum artık. Öyle ya, delillere güveniyorsanız bırakın Başbuğ da diğer darbe sanıkları da hepimiz gibi “normal mahkemelerde” yargılansınlar. Böylece “taraflı mahkemelerde yargılandık,” “uzun tutuklulukla haklarımız ihlal edildiği” argümanları da ortadan kalksın. Kısacası eşit ve şeffaf koşullarda iyi olan kazansın.
Daha açık ne söyleyebilirim.
Mağrur olmayın sizden büyük halk var
Cuma günü Mehmet Barlas’a yaptığı açıklamada özeleştiri veren, siyaset
vurgusu yapan ve Cemaat’in dava süreçlerindeki “kasıtlarını” eleştiren
İlker Başbuğ, Cezaevi kapsında mağrurdu. Şunları söyledi:
“Bugün benim serbest bırakılmam bir başlangıçtır.
Bütün kalbimle inanıyorum ki Silivri'de, Hasdal'da, Sincan'da,
Maltepe'de benim gibi suçsuz bulunan arkadaşlarım da en kısa zamanda
hürriyetlerine kavuşacaklardır… Çünkü ben ne kadar suçsuz isem, bugün geride
bıraktığım Tuncer Kılınç Paşa, Hurşit Tolon Paşa, Bilgin Balanlı Paşa,
Hasan Iğsız Paşa, diğer tarafta Tuncay Özkan'lar ve Doğu Perinçek'ler de
suçsuzdur."
Başbuğ’un “bu bir başlangıç” tespitine katılıyorum. Evet,
yeni bir dönem. Ancak tahliyesinden “perinçsizlere-kerinçeklere”
beraat devşiren Başbuğ’un söylediği gibi, darbe zihniyetine iade-i
itibar sürecin başladığı falan yok. Demokrasimizin ve ahalide sivil siyasete teveccühün geldiği aşamada kimsenin de buna gücü yetmez. Gelişmeler,
vesayetle mücadelede, hiçbir vesayet odağının gölge edemeyeceği şekilde
yeni mağduriyetler oluşturulmadan bir üst aşamaya geçileceğinin
habercisi.
Zira siyasetin inisiyatifi ve yüksek yargının adımıyla varılan
bu nokta, siyasete siyaset dışı müdahaleleri aklamaya değil, bilakis
demokrasinin evrensel hukuk normlarını da gözeterek
kurumsallaştırılmasına yarayacak.
Yoksa kimsenin Başbuğ’un hükümete karşı kara propaganda yapmak için kurulan internet
sitelerindeki sorumluluğunu yok saydığını sanmıyorum. Firkateynlerin
üzerinden siyasilere ve gazetecilere salladığı parmağı unuttuğunu da…
Paralel yapılanmanın ortaya çıkan planlarının korkunçluğuna bakıp,
eskinin demokrasi dışına çıkan aktörlerini ehveni şer deyip sindirdiğini de…
Bu durumun en net kanıtı da, mevcut Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in ve kurmaylarının durdukları yer değil mi? Olması
gerektiği gibi, siyasal iktidarın yani halkının emrine giren karargah
siyasete yönelik tek bir açıklama yapmıyor. Ve asıl önemlisi, bu
evrensel demokratik norm artık “dikkat” bile çekmiyor.
Sanırım burası da net oldu.
Herkes takkesini önüne bir koysun
O halde, hiçbir anlamı olmayan çocukça atarlanmaları bırakıp herkes bu süreçlerdeki rolünü sorgulamalı.
Cemaat çevreleri;
Yüksek Mahkeme’nin Başbuğ kararını vermesinde etkili olan, mahkûmiyet kararı
veren mahkemenin 7 aydır bir gerekçe yazamamasının hikmeti üzerine samimiyetle kafa yormalılar. Hrant’ın davasında alakalı dosyaları birleştirmekte gönülsüz olan yargının, internet Andıcı ve Ergenekon’u bir kefeye koyma hevesini sorgulamalılar. Balyoz’da aldıkları emirle ya da habersizce
adı plan listelere yazılanlara karşı gösterilen fütursuzluğun,
“yakalanırsak harp oyunu oynuyorduk deriz” diyen Çetin Doğanların
savunmasına katkısını düşünmeliler. Somut darbe ve siyasete müdahale planlarının müsebbipleri orta yerdeyken, örneğin bazı başarılı “denizcilerin” de yargılamaya dâhil edilmesinin “kadrolaşma” için bir hamle olabileceği iddialarını değerlendirmeliler. Yine bu tahliyelerle birlikte anılan Dink davasına da bakmalılar. Yıllarca yalnız tetikçilerle uğraşıp kovuşturmayı “sündüren” ağırkanlı yargının, ne avukatlarının ne de Erhan Tuncel’in talebi olduğu halde, tahliye kararını seçim öncesine denk getirirken nasıl da aceleci olduğunu görmeliler.
Tahliye kararının sivilleşme ve demokratikleşme sürecine darbe olduğu fikrindeki demokratlar da çifte standardı bırakmalılar. Uzun tutukluluğun olağan üstü bir tedbir olması gerektiği noktasında
hemfikirsek, bu yöndeki bir düzenlemeden birilerinin azade tutulmasını
isteyemeyiz. Eğer bu ilkeyi ve insan haklarına uygun
yargılamaları ilkesel olarak kabul ediyorsak, KCK’lı, Hizbullahçı,
Ergenekoncu, Balyozcu ayrımı yapılmasını talep edemeyiz.
Hükümet ise yalnızca rütbeli, nüfuslu tanınmış kişiler için değil,
cezaevlerindeki tüm kimsesiz, hasta ve sessiz mahpuslar için de aynı
hukuki standartların işlerlik kazanması noktasında daha hevesli olmalı.
Enseyi karartmayın. Türkiye’yi eskinin karanlığına döndürmeye kimsenin gücü yetmez.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019