Melih ALTINOK
Peki, bu acı tabloya neden olan sokak gösterilerini kim, niçin başlattı?
Cevap, taraflardan hiçbirinin karşı çıkamayacağı kadar net. Bir siyasi partinin, hükümetin Suriye ve Irak’ta izlediği politikayı gerekçe göstererek taraftarlarını sokakta başkaldırıya çağırmasıyla…
Tarafların karşılıklı iddialarının ve yorumlarının gölgelediği bu somut tanım, aslında “yumurta mı tavuktan tavuk mu yumurtadan” kısır döngüsünün de çözümü.
Demokrasilerde bir devletin dış politikası hükümetinden ve parlamentosundan çıkar. Bu politikaya alternatif siyasetler ve eleştiriler de muhalefet partilerinden.
Bu evrensel formülde elbette sokağın da yeri vardır. Muhalefet parlamento içerisinde siyaset üreterek etkilemeye çalıştığı hükümet üzerinde, sokakta şiddet içermeyen protesto yöntemleriyle baskı oluşturabilir.
Parlamento içinde ve sokaktaki tepkinin siyasi bedelini hesaplamak ve riski göze almak hükümetin “kendi” sorunudur. Zira çoğulcu demokrasilerde geri çağırma mekanizmaları, yani serbest ve genel seçimler devrededir. Hükümet, tabanının beklentileri ve muhalefetin talepleri arasındaki “çelişkiyi”, temsildeki gücü lehine değerlendirerek çözmeye çalışır. Seçimlerde taraflardan birinin kazanması bu çelişkiyi “doğru değerlendirdiğinin”, kaybetmesi ise “hatasının” göstergesidir. Yani demokrasilerde, iyi siyaset yapan, derdini iyi anlatıp çoğunluğu elde eden kazanır.
İşte tüm siyasi aktörlerin kentteki tek-meşru “oyunun” bu basit ve evrensel mantığa dayandığını kabul etmelerinin ve oyuna dahil olmalarının adı demokrasidir.
Kurumsallaşmış demokrasi ise bu oyunda profesyonelleşenden başkası değildir. Ve yüzlerce yıldır demokrasi için daha iyisi üretilemedi.
Ya içindesin çemberin ya da dışında
Türkiye’de açık ve genel seçimler var. Siyaset kanalları açık. Her arzu eden örgütlenerek vadettiği politikaları hayata geçirebileceği iktidarı alabilir.
Peki demokrasi oyununun şartları mevcut olduğu halde niçin beceremiyoruz?
Bu sorunun cevabı da net. Demokrasi oyununa evrensel kurallarını kabul ederek dahil olan aktörler, başarısız olunca mızıkçılık yapıyorlar, hileye başvuruyorlar, kabadayılığa soyunuyorlar. İşin komik tarafı ise, gerekçeleri de her zaman, aslında işlemez hâle getirmeye çalıştıkları demokrasiyi “çok sevmeleri” oluyor.
Yaşadığımız son oyunbozanlık üzerinden gidelim.
Hükümet, doğru yanlış, demokrasinin kuralları içerisinde bir dış politika belirledi. Irak ve Suriye’deki gelişmeler üzerine bir tezkere hazırlayarak Meclis’ten geçmesini sağladı.
HDP ise haklı ya da haksız, bir strateji belirleyerek bu politikaya karşı çıktığını açıkladı. Tezkereye hayır demeleri, diğer muhalefet partileriyle iş birliğine gitmeleri, yerel ve uluslararası kamuoyunu yasal-meşru protestolara çağırmaları ellerindeki araçlardı.
Ancak HDP oyun dışına çıktı. Fiilen organik bağları olan illegal örgütün tehditleri üzerinden, onun demokrasi dışı gücünü arkalayarak, sokakta demokrasi oyununu silahla tehdit etti. HDP milletvekilleri kitlelerine açıkça, siyasi jargonda karşılığı “silahlı direniş” olan “serhildan” çağrıları yaptılar. Hatta bu oyun dışı yönteme güvenlik güçleriyle sokakta çatışarak bizzat iştirak ettiler.
Yani oyunda, oyunun kurallarıyla alt edemedikleri rakiplerine, aslında halka kabadayılık yaptılar, oyunu bozdular. Ve ne yazık ki, halk daha iyi yaşasın diye girilen bu oyunda, halktan 35 kişinin ölmesine neden oldular.
Oyunbozanlığın bedeli
Çözüm Süreci dediğimiz “istisnai durum” nedeniyle HDP’nin mızıkçılıklarının tolere edildiği bir gerçek. Hükümet cephesi de, barışı destekleyen diğer aktörler de bu süreç içerisinde HDP’nin hatta Kandil’in kabadayılıklarını, milliyetçi muhalefete rağmen “büyütmüyorlar.” Yani yukarıda tanımladığımız demokrasi oyununa göre, kendi çıkarlarını talileştirip, bir aktörü daha oynatmak, çemberi büyütmek için “centilmence” davranıyorlar.
Ne var ki engeller kaldırılarak demokrasi oyununa dahil edilmeye çalışılan, yani dağdan düze ovadaki siyasete davet edilen aktörlerden de, hiç olmazsa bu centilmenliğe “tokatla” karşılık vermemeleri beklenmez mi?
Hem parlamentoda temsil edilerek çemberin içinde kalacaksın, hem de sıkışınca, istediğin politika yaşama geçirilmeyince, silahlı yakınlarınla birlikte “başlarım oyununuza” diyeceksin! O zaman sizin aracılığınıza “ne gerek” var? Siyaset üretmek yerine sokakta silahlı isyanı örgütleyecekseniz, kuşkusuz bu işi Kandil sizden daha iyi yapar!
Elbette bu “evin deli çocuğu” pozlarının, konforunun bir bedeli var. İşin hukuki boyutu bir gazeteci olarak bizim konumuz değil. Fakat hakkaniyeti önemseyen hiç kimsenin karşı çıkamayacağı üzere, bu sorumsuzluğun, oyunbozanlığın ve demokrasilerde asla mazur görülemeyecek kabadayılığın siyasi bir bedeli olmalı.
Evet, bu diyeti ödemeye mızıkçılık yaparak karakterlerini ortaya koyan kabadayıların kendiliğinden yanaşmalarını beklemek hayal. Ancak bu kişilere oyunda temsil görevi verenlerin, adlarına yapılan mızıkçılığı sineye çekmek gibi bir mesuliyetleri yok. Öyle ya, siyasi hırsları ve kişisel çıkarları için onları oyunun nimetlerinden mahrum etmeye, diğer oyuncularla aralarını açmaya kimin ne hakkı var?
Gasbedilen demokratik hakların iadesini, süreci hızlandırmaları ve barışı sağlamaları için iradenizi teslim ettiklerinizin, başarısızlıkları bir yana, hepimizin canını tehlikeye atan şımarıklıklarına bir cevabınız olmayacak mı?
Hakkınızı yiyorlar, hem de yüzünüze baka baka. Ve daha da kötüsü, tüm bu fütursuzlukları “sizin için” yaptıklarına inanmanızı söyleyerek hepimizi aptal yerine koyuyorlar.
Kürt halkı da Türkiye siyaseti de daha iyi oyuncuları hak etmiyor mu?
![]() |
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları














































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019