Melih ALTINOK
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Bank Asya’nın hisselerinin yüzde 63’üne el koydu. Fon ayrıca bankanın yönetimini de ele aldı.
Aslında 2008 yılından beri “idare” edilen bu bankaya yönelik gelişme kimse için sürpriz olmadı.
Zira neredeyse nakdi kredi bile veremeyecek durumda olan bankanın gayri nakdi kredilerden aldığı komisyonlarla günü kurtardığı iddia ediliyor. Yani fiilen batık durumdaydı.
Bankanın özellikle inşaat ve gemicilik sektöründe çok ciddi meblağlarda para batırdığı da piyasada herkesin dillendirdiği iddialar arasında.
Bu durumda haklı olarak akla şu soru gelebilir. O halde bu operasyon için neden bugüne değin beklendi? Öyle ya, herhangi bir banka bu iddiaların binde birine muhatap olsa BDDK anasından emdiği sütü burnundan getirmez miydi?
Bu gecikmenin birinci ve en önemli nedeni, Cemaat çevrelerinin bankacılık denetim bürokrasisindeki nüfuzu. Bu bürokratların banka hakkındaki iddiaları, en naif ifadeyle, görmezden geldikleri iddia ediliyor.
İşte Cemaat’in bu bürokrat kadroları, 17-25 Aralık hukuk darbesi girişiminin bertaraf edilmesinin ardından etkinliklerini kaybettiler. Nihayetinde fazlasıyla geciken operasyon da, 17-25 Aralık’ın etkisiyle piyasalarda oluşturulan kırılganlığın aşılmasının hemen ardından başlatıldı.
Banka mısın yoksa Banker Bilo mu?
Peki, BDDK’nın hangi talebi karşılanmadı da TMSF bu operasyonu yaptı? BDDK, her bankaya uygulanan prosedürleri Bank Asya’dan da talep etti. Bunlardan biri ortaklara ait bilgilerin ve yönetim yapısının kendilerine açık şekilde bildirilmesiydi. BDDK’nın Bank Asya ile iş yapan vatandaşları korunmak için bu verileri istediğini de hatırlatalım. Çünkü vatandaşın bankalardaki birikimlerine kısmen garanti veren devletin, riskini paylaştığı girişimciyi resmen tanımak istemesi gayet doğal.
Hatta 2001 krizine tepki olarak çıkartılan bankacılık yasaları, tabiri caizse bankaların tüm yönetiminin ve ortaklarının yedi sülalesini mercek altına alıyor.
Ne var ki Bank Asya’nın olası bir zarardan sorumlu olacak hissedarlarının önemli bir kısmı bu asgari bilgileri bile devletle paylaşmadılar.
Devletin, bir banka “hatır senediyle” mi iş yapıyor, herhangi bir olumsuzlukta sorumlu tutulacak ortakları gerçek kişiler mi, bu işi yapmaya ehliyetleri var mı, diye sorması lüks mü?
Ne âlâ iş değil mi? Böyle sorumsuz bir bankacılık mümkünse, müşterileri olan vatandaşa ve devlete her türlü bilgiyi, garantiyi veren piyasadaki diğer bankalar enayi mi? Bu ülke yakın tarihinde batırılan bankalardan, Banker Bilo’lardan az mı çekti? Yoksa gizlenen bir saadet zinciri var da bu ilişki ağının bir yerlere uzanmasından mı endişe ediliyor?
Fakat ok yaydan çıktı. Kamu otoritesi bu her türlü iddianın üzerine gitmekle mükellef artık.
Durum bu kadar net. Operasyonun ekonomik ve hukuki altyapısı sağlam.
Batık bankayı değil o batık bankadan yakanı kurtarmaya bak
Siz, TMSF’nin vatandaşın hakkını korumak, piyasa dengesini sağlamak ve ekonomimizin daha fazla zarara uğratılmasını engellemek amacıyla gerçekleştirildiği bu operasyona karşı başlatılan tezvirata bakmayın.
Banka şubesi önünde Kur'an okuyarak dini bankacılığa alet edenlerle, banka hissedarı muhalefet partisinin ittifakına da gülüp geçin.
Zira fazlası, asgari akıl ve mantık kurallarına göre batık bankadan yakasını kurtarması gerekirken batık bir bankayı kurtarmaya çalışacak hâle getirilen “esirler” için beyhude bir çaba olur.
Bu arada, Cemaat çevreleri, TMSF’nin Bank Asya’ya müdahalesini, 17-25 Aralık operasyonunun rövanşı olarak gördüklerini söylüyorlar. Pardon ama bir kısım polisin ve savcının yaptığı işlerden bir banka nasıl sorumlu tutulur? Bu iddiayı dillendirenler, “Bank Asya, 17-25 Aralık operasyonunu yapan polislerin ve savcıların bankasıdır” dediklerinin farkındalar mı?
Acaba bu iddiaları duyan banka sahibi diğer holdingler ne düşünüyorlardır dersiniz? Onlar da yönetim kurullarının acil koduyla toplayıp, rakip bankanın polis gücü ve savcı istihdam etme politikasının maliyetini hesaplamaya girişmişler midir dersiniz?
Kimlerle uğraşıyoruz görüyorsunuz değil mi?
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019