Ahmet TAŞGETİREN
Ortada bir “Sorun” olduğunu herkes biliyor. HDP’nin aldığı oyla biliyor, PKK’nın varlığı ile biliyor, bölge eksenli kurulan – kurulmakta olan tüm siyasi partilerin sağ, sol, islamcı vs. eğilimine bakarak biliyor.
Ak Parti de biliyor, MHP de biliyor. İyi Parti de biliyor, diğer partiler de biliyor.
Sorun çözülmedi, bu yöntemle çözülmeyeceğini de herkes biliyor.
Özellikle Ak Parti, şu sıra geldiği MHP yaklaşımı ile bu sorunun çözülmeyeceğini biliyor.
“Sorun” tahmin edilmiştir.
Kürtler meselesi. Bir boyutu terörle iltisaklı hale gelen, ama terörden başka boyutlarının da bulunduğunu herkesin bildiği bir sorun bu. Zaten terörden başka boyutları bulunduğu için, terör o boyutları üzerinde oluştuğu ve varlığını sürdürebildiği için, sırf terörle mücadele boyutuna indirgenen bir yaklaşımla çözülmeyeceğini biliyor herkes, diyorum.
Şu an gelinen noktada, sorunla ilginin terörle mücadele boyutuna indirgenmesinin ardında siyasi bir hesap olduğunun görülmesi, en meşru yaklaşım olan terörle mücadeleyi bile sakatlama potansiyeli taşıdığı için böyle çözülmez bu konu, diyorum.
Siyasi hesap evet.
Yüzde 50 artı 1 hesabı.
HDP’nin oyları.
“HDP bize yar olmuyorsa kimseye yar olmasın” yaklaşımı.
İyi Parti üzerinde çalışma. İyi Parti MHP’den koparak oluşan bir parti ya, “Acaba MHP yaklaşımı İyi Parti’ye de intikal ettirilip, Kürtlere yaklaşım MHP yaklaşımına döndürülerek İyi Parti – Kürtler ilişkisi enfekte edilemez mi?”
İyi Parti bunu görüyor, seziyor, hatta biliyor. Kimi sözcülerinin konuşmalarına bakılırsa, “köşeye sıkıştırılma stratejisi”nden etkileniyor da.
Ama İyi Parti, MHP’den neden ayrıldığını da biliyor. Herhalde farklılaşma sebepleri üzerinde konuşulmuş, tartışılmış, rota ona göre çizilmiştir.
Akşener’in dili Bahçeli’nin dili değildir. Bu çok net.
İyi Parti adına Akşener’in iktidarın büyük kanadı olarak Ak Parti’ye yönelttiği eleştiriler de son derece etkilidir. Akşener’in geliştirdiği, içinde çok ince mizah barındıran Erdoğan eleştirileri şu sıralar siyasetin en dikkat çekici vurgularıdır.
İyi Parti’nin dili Ak Parti tabanına yabancı olmayan bir dildir, CHP tabanına yabancı olmayan bir dildir, MHP tabanına yabancı olmayan bir dildir. Bu bir denge dilidir. Denge hassasiyeti, Kürtler konusunda İyi Parti’yi MHP’den farklılaştırması gereken bir yöntem olmalıdır.
Kürtlere yönelik ayrıştırıcı bir dilin Türkiye’ye hiçbir hayrının olmayacağını artık herkes öğrenmiş olmalıdır.
“HDP’yi şeytanlaştırırız ama bundan ona oy veren 6 milyon insan etkilenmez” gibi bir düşünce, siyasi bilinci son derece keskinleşmiş bir halkı, Kürt halkını hiç anlamamak demektir. Kaldı ki, kimi siyasetçiler içlerindeki öfkeyi saklama becerisini gösteremediği için, içerdeki öfke dışa yansımakta ve bu, herkesin siyasi hafızasına kaydedilmektedir.
Kürt meselesinde MHP’lileşen her siyasi yöneliş, sadece Türkiye’nin bölünme riskini artırır. Bunu unutmamak lazım. Hani askerinden siviline herkes “Bu iş sadece silahla çözülmez” diyordu ya… O tespitte akıl vardı. Bunu en iyi Ak Parti bilir. “Gövdesini taşın altına koymuştur.” O dönemde MHP ile boğuşma pahasına devlet aklını yönetmiştir. Şimdilerde MHP diliyle bütünleşiyor gözükmesi akıl alır iş değildir.
Siyasetin merkezine yerleşen yüzde 50 artı 1 ukdesi, herkesi ittifak hesabı, oy hesabı yapmaya sevk etmişse, bu işin gelip HDP ayrışmasında odaklaşması Türkiye için talihsizliktir.
İyi Parti’nin, oyunun kendisi üzerinden oynanmak istendiğini görmemesi mümkün değildir.
“İyi Parti HDP ile savaşa soyunsun ve iktidar karşıtı ittifak çatlasın.” HDP ile savaşa soyundurma dolayısıyla karşıt ittifakı çatlatma işinin en çok İyi Parti üzerinden olacağı var sayılmıştır. Bir tür yumuşak karın konusu. Oraya çalışılırsa sonuç alınır hesabı.
İyi Parti’nin HDP politikalarına rezervi yok mudur? Olmaz mı? Parti iseniz her parti ile mesafeleriniz vardır. Ama iletişim zeminini korumak da önemlidir. Hele konu, bir tarafı terörle bağlantılı hale gelmiş, uluslararası mahfillerde masalara konu olan, halk psikolojisinin kırılganlaştığı bir konu ise, ona, akıl ve basireti merkeze alarak yaklaşmak gerekiyor.
Tabii ki hala şehitlerin geldiği bir süreçte tüm Türkiye’nin psikolojisini gözetmek de kaçınılmazdır.
Elhasıl son derece hassas bir alanda siyaset icra edilecektir.
Şu anda İyi Parti, bir iletişim zemininde HDP’ye hem ülke bütünlüğü, hem terör karşıtlığı gibi ortak zemin çağrısı yapabilecek en avantajlı parti konumundadır. Uzaktan suçlamak yerine bir iletişim zemini kurup, ortak paydalar oluşturmak… Bunu söylüyorum, bu Türkiye’ye kazandıracaktır. Söylemler planında ateşin üzerine benzin dökerek değil.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025