Akın ÖZÇER
CHP ve MHP, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ortak “Çatı Adayı” olarak İKÖ (İslam Konferansı Örgütü) eski Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’nu belirledi. Dışişleri’ndeyken yıllar önce daha İKÖ Genel Sekreteri olmadan Esenboğa Hava Limanı’ndan karşıladığım Ekmeleddin Bey’in nezaketinden çok etkilenmiştim. Adı “Çatı Adayı” olarak açıklandığında kendisiyle o ilk karşılaşmamızı hatırladım.
Ne var ki İslam Arap Dünyası’nda iyi tanınan bu değerli akademisyen ve uluslararası memur statüsündeki diplomatın “Cumhurbaşkanı adayı” olarak gösterilmesine şaşırdım. Sadece uzman olduğu alanla “sosyal-demokrat” olma iddiasındaki CHP’nin seçmeninin nabzını nasıl tutabileceği hususu değildi beni şaşırtan. Mevcut anayasa, TBMM tarafından seçilen sembolik yetkilerle donatılmış klasik parlamenter sisteme özgü bir “devlet başkanı” öngörüyor olsa, adının olası adaylar arasında geçmesi gerçekten doğal karşılanabilirdi. Ancak yıllardır dikkat çektiğimiz ve Cumhurbaşkanı Gül’ün de açıklamış olduğu gibi, bu anayasada cumhurbaşkanı için tanınan yetkiler, klasik parlamenter devlet başkanlarınınkinden daha fazla.
12 Eylül darbesini gerçekleştiren generallerin Magna Carta’sını özünde korumak için özel çaba harcadıkları halde cumhurbaşkanının anayasadaki “aşırı” yetkilerine karşı çıkan bu iki parti İhsanoğlu’nu aday göstererek, ilk kez halkoyuyla seçilecek olan cumhurbaşkanının sembolik bir devlet başkanlığı yapmaya devam etmesini mi öngörüyorlar acaba?
AK Parti’nin başkanlık/yarı başkanlık sisteminden yana olması ve adayının seçilmesi halinde anayasada yazılı yetkilerinin tümünü kullanacağını açıklamış olması önümüzdeki dönemde iktidarla muhalefet arasında sistem tartışması yaşanacağına işaret ediyordu. Aslında anayasa tarafından verilen bir yetkiyi kullanmamak da yetki aşımı gibi kabul edilemez nitelik taşıyor ama muhalefetin siyaset anlayışı bağlamında İhsanoğlu’nun adaylığını böyle değerlendirmek belki daha uygun olabilir.
Özetle toparlamak gerekirse, Ekmeleddin Bey anayasada öngörülenin aksine halkoyuyla değil de TBMM tarafından seçilen sembolik yetkilerle donatılmış bir cumhurbaşkanı olarak uygun bir isim gibi geliyor bana. Halkoyuyla seçilecek bir aday olarak temsil ettiği siyasi partilerin ve özellikle CHP’nin seçmeninin tercihlerine pek uygun görünmüyor. Nitelikleriyle AK Parti seçmeni için daha uygun bir isim ve belki de o cenahtan oy alsın diye özellikle seçilmiş ama seçmenin kendi adayını bir tarafa bırakıp İhsanoğlu’nu yeğ tutmasının da mantıklı bir izahı yok.
İhsanoğlu’nun sonucu belirleme açısından önemli olan Kürt seçmeni açısından cazip olması da söz konusu değil. Çözüm sürecine kişisel olarak sıcak bakacak olsa bile temsil ettiği siyasi partiler açısından böyle bir avantaja sahip bulunmuyor. Muhalefet cephesi belki hâlâ çözüm konusunun seçimlerde belirleyici olabileceğini ciddiye almıyor ama Kolombiya’da hafta sonu sandıktan Başkan Santos’un neden zaferle çıktığını göz ardı etmemesi gerek.
Bu itibarla, ilk turda geride kaldığı halde ikinci turda çözümden yana olanların oylarıyla ikinci kez başkan seçilen ve FARC ile başlattığı Havana görüşmelerini kaldığı yerden sürdürecek olan Santos’un bu zaferine biraz daha ayrıntılı bakalım.
Santos’un seçim zaferi
Kolombiya’daki başkanlık seçimlerinden önce yayımladığım “Barışın kaderi sandıkta” başlıklı yazımda özetle, Başkan Santos’un FARC ile altı gündem maddesi üzerinden devam ettirdiği Havana görüşmelerinin ancak üçünde uzlaşma sağlayabildiğini ve öngördüğü gibi global bir anlaşmayı başkanlık seçimleri vesilesiyle ayrı bir sandıkta halka onaylatamadığını aktarmıştım. Bu durumda Başkan Santos’un elindeki kozun Havana görüşmeleri olduğunun, rakibi, eski Devlet Başkanı Senatör Alvaro Uribe’nin adamı Zuluaga’nın ise seçilmesi halinde bu görüşmelere son vereceğini açıklamış bulunduğunun altını çizmiştim.
“Toplumsal barışa sandık darbeleri” başlıklı 26 Mayıs tarihli bir başka yazımda AP ve Ukrayna başkanlık seçimlerinin yanı sıra, Kolombiya başkanlık seçimlerinin ilk turuna da yer vermiştim. Santos’un yüzde 29.2 oy alan Zuluaga’nın 3.6 puan gerisinde kaldığını aktarmış ve ikinci turda bu iki adayın çözüm/ çözüm karşıtlığı ekseni üzerinden kozlarını paylaşacağını belirtmiştim.
15 Haziran Pazar günü yapılan ikinci turun dikkat çekici özelliği 33 milyon kayıtlı seçmenden sadece 16 milyonunun sandığa gitmesi oldu. Bu oran yüzde 50’inin altında kalıyor ve her iki seçmenden ancak birinin oy kullandığını ortaya koyuyor. Sandığa gitmeyen bu seçmenin yanı sıra yüzde 4 oranında da çekimser oy kullananlar olduğunu unutmamak gerekiyor. Seçimler vesilesiyle FARC’ın tek yanlı ateşkes ilan etmiş olduğu dikkate alınacak olursa, seçime şu veya bu şekilde katılmayanların inançlı olmasalar bile barışa şans vermiş olduklarını kabul etmek gerekir. Nitekim kullanılan oylardan çekimser oylar düşüldükten rakibine yüzde 51 ile 6 puan fark atan Başkan Santos, zafer konuşmasında, halka söz verdiği barışın buraya kadar hiç kolay olmadığını, bundan sonra da olmayacağını ama bu zaferinin seçmenin barışa verdiği destekten kaynaklandığını vurguladı.
Santos’un seçim zaferi FARC ile Havana barış görüşmeleri sürecinin devamını güvence altına alıyor. Görüşmelerde sağlanacak ilerlemeleri Serbestiyet’ten aktarmayı sürdüreceğim. Havana barış görüşmeleri sadece dünyada demokratik olarak yürüyen tek çözüm süreci olduğu için değil, ayrıca Türkiye’deki gibi orada da çözüme karşı güçlü bir muhalefet üretildiği için.
Öyle sanıyorum ki önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerini belirleyen önemli faktörlerin başında, Kolombiya’da olduğu gibi, yarım kalmış çözüm süreci gelecek. Yeri geldikçe altını çizdiğim bu konuda İhsanoğlu’nun muhalefet cephesine kazandıracağı puan olmadığı kanısını taşıyorum. Ancak giriş bölümünde de belirttiğim gibi, bu negatif görünüm çatı adayları kim olursa olsun adayların kendi kimliklerinden değil, CHP ve MHP’nin başını çektiği muhalif siyasi partilerin çözüme karşı izlemiş oldukları politikalardan kaynaklanacak.
İhsanoğlu ile muhalefet iktidarla kavgasını çözüm süreci değil, cumhurbaşkanının nitelikleri, yani başkanlık ve parlamenter sistem tartışmaları üzerinden yürüteceğe benziyor. Ama kabul etmek gerekir ki Türkiye’de sorun sistemde değil, demokrasinin özünde. Kürt sorununun çözümü ve yeni anayasa, Türkiye’nin parlamenter, başkanlık/yarı başkanlık sistemleriyle yönetilmesinden çok daha büyük önem taşıyor.
İhsanoğlu değil Santos gibi biri derken aslında muhalefetin altını çizdiğim bu konuya yeterince odaklanması gerektiğini vurgulamak istedim. Yoksa Santos gibi çözümden yana birini, bir politikacıyı bulmaları fiilen mümkün değil. Öyle bir politikacı çözüm karşıtı bu iki partiyi temsil etmek istemeyecektir elbette.
Sorun kişilerden çok izlenen politikalarda. İhsanoğlu’nun “Çatı Adayı” ilan edilmesi bana muhalefetin hâlâ bu gerçeğin farkında olmadığı izlenimi veriyor. Böyle olmadığı kafalarına kazınana kadar da böyle devam edecekler anlaşılan. Acı ama gerçek.
Yazarlar
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.09.2025
8.09.2025
3.09.2025
29.08.2025
18.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
26.06.2025
6.05.2023