Alper GÖRMÜŞ
Enver Sağlam, çok uzun bir süredir “bu ülkede Çerkesler de var” diye çırpınan bir Çerkes aydını... Geçenlerde bana telefon açtı, içeriğini aşağıdaki yazıda okuyacağınız derin bir sitemde bulundu.
Üzüldüm ve utandım açıkçası. Arkadaşım Enver Sağlam’a, “Otur yaz düşündüklerini, köşemde yayımlayayım, bu da bana özeleştiri olsun!” dedim. Yazdı, gönderdi, ben de mektubunu aynen yayımlıyorum; bundan sonra daha dikkatli ve hassas olma sözüyle birlikte...
Enver Sağlam
“Çerkesler” deyince yüzlerdeki müstehzi tavrı görür gibi oluyorum!
Yine “Çerkesler” deyince asılan yüzleri de görür gibi oluyorum!
Ve elbette ki “siz de mi?” diyen soru işaretli suratları da görür gibi oluyorum... En son söylenecek sözü en başta söyleyip bir defa içimi rahatlatmam gerek. Hani derler ya “bu kadar cehalet ancak okumakla mümkün” diye, aynen öyle...
Ve iddia ediyorum ki bu ülkeyi yönettiğini ve yöneteceğini sandıklarımızdan; yanı sıra ülkeyi aydınlatacağını umduğumuz münevverlerimizden; müthiş entelektüel (!) sanatçılarımızdan; Türkiye ekonomisini elinde tutan “....AD”lı iş(m)adamlarımıza ve bilumum askeri zevata kadar hiç kimse doğru dürüst tanımıyor Çerkesleri...
Bütün bu kesimlerden 50 tane adam çıksın ve Çerkesler’e ait elli satırı alt alta yazsın ben bu ülkeyi terk edeceğim. İnanın!
“Çerkes kızları güzeldir”
Çerkesler deyince iki kolunu sağa sola sallamaktan başka dansımıza ait bir şey bilmiyorsanız...
Yemek deyince Çerkes tavuğu ve biraz da Çerkes peynirinden başka bir şey aklınıza gelmiyorsa...
“Çerkes kızları güzeldir”den öte bize ait söyleyecek sözünüz yoksa...
Tarih deyince de Çerkes Ethem’e ait yarım yamalak birkaç bilgi kırıntısı dışında kelam etmiyorsanız...
Allah aşkınıza söyleyin siz ne iş yaparsınız?..
“Folklorik” bir öğe olarak gördüğünüz Çerkesler’e ait yazılıp çizilenlerle ilgili bildikleriniz, açık söyleyeyim, sizler adına “içler acısı...”
Takılmışsınız bir Kürt meselesine kimseyi görüp işittiğiniz yok.
Ah evet! Bir de Aleviler var tabii ki...
24 Nisan olmasa Ermenilerin de sesini duyamayacağız muhtemelen ya neyse...
Romanlar da hoş bir tını olarak zihinlerde yerini aldı mı diğerlerine ne gerek var ki.
Çerkes deyince yafta da hazır. Derin devlet, MİT, Ordu, Polis teşkilatı vs. vs...
Çerkesler; bu devletin “asli unsuru” oldukları masalı ile avutuldu cumhuriyet tarihi boyunca.
Dilimiz bitti! Kültürümüz gitti!..
Beyaz Türk olmuş Çerkesler...
Türk milliyetçisi olmuş Çerkesler...
İhtilalci olmuş Çerkesler...
Solun efsane isimleri olmuş Çerkesler...
Bu ülkenin vatandaşlarına “fason” devlet kurmuş Çerkesler...
Osmanlıya sahip çıkmış Çerkesler...
Olaya bu pencereden bakınca hiçbir sorun görünmüyor da, sorun Çerkesler’in kendilerine ne kadar sahip çıktıklarında...
Çerkes Hasan Abdülaziz’e arka çıkmış canını vermiş.
Anzavur Ahmet, Osmanlı adına Ethem Bey’e (Çerkes) karşı durmuş canını vermiş.
Ethem Bey hayatını ortaya koymuş, sonunda hain damgasıyla Ürdün’de hayatını tamamlamış.
Talat Aydemir’in ihtilalci olarak tek suçu Çerkes olmaktı ki o da hayatını vermiş darağacında...
Mahir-Hüseyin-Ulaş‘ın Mahir’i de Çerkes’ti...
Deniz-Hüseyin-Yusuf‘un Yusuf’u da Çerkes...
Bedelini nasıl ödedikleri ortada.
12 Eylül’ün ilk kaybı Hayrettin Eren de bir Çerkes delikanlısı idi; annesi Elmas Teyze hâlâ kemiklerini arıyor oğlunun...
İlk Başbakan Rauf Orbay...
İlk Dışişleri Bakanı Bekir Sami Kunduk... Mustafa Kemal’in yanı sıra Amasya Tamimi’ni imzalayanlar...
Hepsi ama hepsi Çerkesti...
Hiçbirisi Çerkeslik adına hiçbir şey yapmadılar.
Kimi devlet-ebed-müddet dedi, kimi de vatan-millet...
Kimisi Kurtuluşa Kadar Savaş dedi kimi de Halkların Kardeşliği...
Keriman Halis’ten Türkan Şoray’a...
Yaşar Doğu-Gazanfer Bilge’den Süleyman Seba’ya...
Ediz Hun’dan Abdüllatif Şener’e...
Daha bir dolu isim sayabilirim size.
Evet tahmin edebileceğiniz gibi hepsi Çerkes...
Ve hiçbirisi Çerkeslik adına seslerini yükseltmediler bugüne kadar...
Bu ülkenin hep “cici” çocukları oldular...
Geldiğimiz nokta da ortada!..
Dilimiz bitti! Kültürümüz gitti!..
Dibine kadar asimilasyon
Asimilasyonu dibine kadar yaşadık.
İşin garibi benzer dertlerden mustarip Sünni dindarlar-Aleviler-Kürtler ve Türkler bu ülkede sadece ve sadece kendileri yaşıyormuşçasına rahatlar...
Bir başka ses duymaya asla tahammülleri yok.
İskilipli Atıf Hoca’ya gözyaşı dökenler...
Köylerine cem evi yerine cami yapıldı diye ağlaşanlar...
Türk milliyetçiliğinden yanıp kavrulmuş Kürtler...
Şimdi elbirliği yapmışlar; kendi fanatizmleri ile öğünüp, kendi faşistlerini üretiyorlar...
Yaşasın Türk-Kürt kardeşliği diye yazıp bastıran Emek Partililer afişteki üç fidandan birinin Çerkes olduğundan habersiz cehaletlerini afişe ediyorlar...
“Türkiye Türklerindir” diyenler ile kol kola girenler bütün bu olup biteni görmezler mi? Görürler elbet!
Zımni bir ortaklığın kahramanları Çerkesler gibi diğer bütün grupları da görmezden geliyorlar ısrarla...
Hal böyle olunca Başbakan da açılımdemokratikleşme- Avrupa Birliği adımlarından çark edip cumhuriyetin temel paradigmasına sarılmakta buluyor çareyi... Biz de aynı sıralardan geçerek öğrendiğimiz “eşref-i mahlukat” söyleminin mazide kalan hoş bir seda olduğunu düşünüp, titreyerek kendimize geliyoruz bir an.
Siyaset Meydanı’ında siyasetin ruhuna ters bir söylemle ‘üç beş oy’un peşine düşüp, “şimdi de Çerkesler çıktı” çıktı deyip siyaset kazanına çevirdiği ortamın altındaki PKK ateşine çıra olarak Çerkesleri sunuyor. Türk milliyetçileri de eski ağza yeni tam ellerini ovuşturarak Çerkesleri daha bir “ham yapmaya” çalışıyorlar.
Herkesin “ananı al “, “ana aa...” diye meydanlarda söylediklerine ilaveten ben de ağzımı bozarak -olabilecek en hafif sokak jargonuyla- “ananız güzel mi” diyeyim en azından.
Ama mızrak çuvala sığmıyor artık.
Çerkesler de uyanmaya başladı açıkçası.
Ninnileriniz uyutmadığı gibi masallarınız da avutmuyor...
Ben kendi adıma 12 haziranda sandığa gitmeyeceğim gibi gücüm yettiğince “sandığa gitmeyin!” diyeceğim Çerkeslere...
Zira ne AKP’nin, ne CHP’nin ne de MHP ve BDP’nin bizim oyumuzu hak ettiğini düşünüyorum.
Aynı şekilde demokrat-liberal-islamcı ve elbette ki ulusalcı medya dahil bizim üç beş kuruş paramızı dahi hak etmediklerini düşünüyorum...
Birkaç cılız ses dışında bizim sesimiz olmayan, kendine demokrat, kendine Müslüman ve kendine liberal; aydın-yazarçizer- düşünür-akademisyeni de bu ortaklığın payandası olarak görüyor ve hepsini de protesto ediyorum.
Bunların içerisinde bugünün mimarları sayılabilecek ve geçmiş dönemlerde yoldaşlığımız olan birçok ismi de saymak mümkün ama ben isim verip Çerkes Duruşu’muzu da bozmak istemiyorum ayrıca.
Bu “Haynape”onlara yeter!
Ayrıca aldığımız terbiye ve eğitim insanların ayıbını yüzlerine vurmamızı da engelliyor...
Berkan’ın adını Özkök’le birlikte zikretmek!
Büyük Medyada Ergenekon Haberciliği kitabımın basın toplantısında, Darbe Günlükleri’nin yayınını izleyen günlerde üç genel yayın yönetmeninin, hiçbir temellendirme zahmetinde bulunmaksızın “bunlar sahte” demelerinden söz etmiştim. Üç genel yayın yönetmeninden ikisi Ertuğrul Özkök (Hürriyet) ve İsmet Berkan‘dı (Radikal).
Doğrusu, Özkök’ün adını ne kadar kolayca telaffuz ettiysem, Berkan’ın adını telaffuz ederken o kadar zorlandım. Çünkü, evet, o ilk değerlendirmesinde böyle demişti ama (ki o yazıyı bugün dahi anlamlandırmakta güçlük çekiyorum), ondan sonra yazdığı yazılarda hakikati arama çabası hep önde oldu.
Oysa Özkök öyle mi? Günlükler’in yayınından sadece bir gün sonra onlara “özel imalat ve sahte” damgası vuran Özkök, sonraki bütün Ergenekon ve derbe teşhirlerinde aynı pozisyonu aldı, şimdi de “Post Ergenekon” sürecinin kendince gözde gazetecilerinin listesini oluşturmakla meşgul.
İsmet Berkan, kendisiyle ilgili değerlendirmem üzerine twitter’da bir açıklama yaptı. Açıklamanın içeriği, onun adını Özkök’le birlikte anmak zorunda kalmamın bende neden sıkıntıya yol açtığını gösteriyordu. Berkan’ın açıklamasını siz de bilin istedim:
“Aslında Alper Görmüş haklı, şimdi döndüm baktım 31 Mart 2007’de çıkan yazıma, mantık yürütme işini abartmışım. Ama günlüklerle ilgili tek yazım bu değil, o zamandan bu zamana onlarca yazı yazmışım günlüklerle ilgili ve hep ciddiye almışım. (...) Ama ne desem boş, Alper Görmüş haklı, benimle ilgili hayal kırıklığını o zamanlar da ya yazmış ya söylemişti... Tek bir yazı insanı böyle takip ediyor işte...”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025