Alper GÖRMÜŞ
Başta Doğan grubu olmak üzere eski merkez medyanın, özellikle 15 Temmuz’dan sonra hükümet politikalarına yakın durduğunu, eleştirilerinde yumuşak bir dil tutturduğunu biliyoruz..
“Proje okullar” konusu, bu dilin istisnalarından birini oluşturuyor: Bu medya kesimi, hükümetin iki yıl önce ilan ettiği ve bu öğretim yılının başında öğretmen kadrolarını kapsayan önemli bir aşamasını devreye soktuğu eğitim hamlesine karşı, muhtemelen hükümeti de şaşırtan sert bir muhalefet çizgisi izliyor.
Bu değişiklik, Doğan grubu bağlamında, fâş edilen e-postalarının da gösterdiği gibi hükümet politikalarına yakın bir çizgi izleme yanlısı olan Mehmet Ali Yalçındağ’ın istifasına bağlanabilir mi?
Akla gelen ilk olasılık bu... Serbestiyet yazarlarından Cengiz Kapmaz, Doğan grubundaki bu değişikliği bir “operasyon” olarak tanımlamış, sonrasında yayın grubunun çizgisinde farklılıklar oluşacağını imâ etmişti (“Doğan Grubu’na operasyon çektiler”, 2 Ekim 2016).
Doğan grubunun etki gücü
Yeri gelmişken, Cengiz Kapmaz’ın, Doğan medya grubunun kamuoyunda rıza oluşturma yeteneği ile ilgili değerlendirmesine iştirak ettiğim notunu da düşeyim buraya...
Kapmaz’a göre:
“Doğan Grubu, her zaman Türkiye üzerinde emelleri olan iç ve dış çıkar gruplarının ilgisini çekmiştir. Bu ilgi Doğan Grubu’nun ülke kamuoyunun algısını ve tahayyülünü belirleme gücünü elinde bulundurmasından kaynaklanıyor. Kanaatimce Doğan Grubu, kamuoyunun yüzde 35’ini etkileme ve formatlama kapasitesine sahiptir.”
Grubun “proje okullar” konusunu ısrarla takip etmeye başlamasından sonra konunun hızla gündemin üst sıralarına yükseldiğini gördük ki, bu da Kapmaz’ın tespitinin isabeti hususunda yeni bir delil oluşturdu.
Cengiz Kapmaz bu etkiyi, ikisi hükümetin aleyhine, biri de lehine olmak üzere üç örnek üzerinden şöyle anlatıyordu yazısında:
Birinci örnek: “Biz bu gücü Gezi olayları sürecinde yakından gözlemleyebildik. Eğer Doğan Grubu ve yazarlarının halkı ‘bilgilendiren, yönlendiren ve harekete geçiren’ yayın çizgisi olmasaydı, Gezi bu kadar kitlesel bir etkinliğe bürünemeyecekti.”
İkinci örnek: “Doğan Grubu’nun etkileme gücüne 7 Haziran seçimlerinde HDP’ye verdiği destekle de yakından tanık olabildik. Eğer Doğan Grubu’nun HDP’ye sistematik desteği olmasaydı HDP yüzde 6’lık bir oy artışı sergileyemezdi.”
Üçüncü örnek: “(Doğan Grubu’nun desteği) olmasaydı, CHP Yenikapı ruhuna katılmazdı. Seküler ve Kemalist cephe, darbeden sonra hükümetle yakın çalışma işbirlikleri geliştiremezdi. Ayrıca, grubun paralel yapı konusunda hükümete açık destek vermesi, paralel yapıya yönelik çalışmaları motive etmekle kalmadı; ülkede paralel yapıya yönelik yüzde yüz konsensus oluşmasına sebep oldu.”
Bir ‘millîlik’ hamlesi olarak proje okullar
Doğan grubuna dair genel değerlendirmesini olduğu gibi, Kapmaz’ın verdiği bu örnekleri de isabetli buluyorum... Fakat Doğan grubunun proje okullar konusundaki mukavemetinin, Mehmet Ali Yalçındağ’ın bir “operasyon”la gönderilmiş olmasına bağlanabileceğini düşünmüyorum. Öyle olsaydı, grupta genel bir muhalefet çizgisi görürdük. Oysa başta Suriye ve Irak olmak üzere hükümetin temel politikalarına karşı ciddi bir itiraz çizgisi gözlemleyemiyoruz.
Biraz sonra göstermeye çalışacağım gibi, ben proje okullar meselesini, bir yanıyla hükümetin “millîlik” hamlesinin bir parçası olarak görüyorum ve kanaatimce laik-seküler medyanın, benzerlerinden farklı olarak, hükümetin bu “millî” hamlesine açık muhalefeti, bu medya kesiminin “millîlik” siyasetinden neş’et eden politikalardan hangilerini destekleyip hangilerini desteklemeyeceğine dair bir fikir veriyor.
(Türkiye’deki temel saflaşmanın ekseninin “laiklik”ten “millîlik”e kaydığına dair tespitimi temellendirmeye çalıştığım üç yazı için, Serbestiyet’teki 18, 20 ve 25 Ocak 2016 tarihli yazılarıma bakabilirsiniz.)
‘Yüksek lisanslı ve doktoralı öğretmen sayısı arttı’ ama...
Hürriyet gazetesi, proje okullar konusundaki ısrarlı takipçiliğini sürdürürken Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine de söz veriyor... Bu bağlamda, gazetenin 17 Ekim Pazartesi nüshasında Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın görüşlerine de yer verilmişti. Hürriyeteditörlerinden Nuran Çakmakçı’nın hazırladığı bir tam sayfaya yayılmış haberin İsmet Yılmaz’ın görüşlerine ayrıldığı bölüm, proje okulların “millîlik” siyasetinin önemli bir parçası olarak (da) düşünüldüğünü gösteriyordu.
İsmet Yılmaz’ın sözleri iki ayrı başlıkla sunulmuştu okurlara... Bakan, teknik açıklamalarda bulunduğu birinci bölümde, proje okullardan gönderilen öğretmenlerle onların yerine gelen öğretmenlerin yüksek lisanslılık ya da doktoralılık vasıflarını kıyaslayarak, eğitim kalitesinin azalmayıp yükseldiğini savunuyordu. Buna göre:
“İzmir Fen Lisesi’nde 16 yüksek lisans yapan öğretmen varken, bu atamalarla 18 oldu. Bornova’da 3 tane yüksek lisans varken, 6 öğretmene çıktı. Doktora yapan İzmir Fen Lisesi’nde bir tane öğretmen bulunuyordu, şimdi bu görevlendirmelerden sonra 9 oldu. Cihat Kora’da doktora yapan bir öğretmenimiz bulunuyordu, şimdi sayı 7.”
‘Sokağa bayrakla çıkabilecek nesil yetiştirmek istiyoruz’
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın görüşlerine ayrılan bölümün ikinci başlığı ise “Sokağa bayrakla çıkabilecek nesil istiyoruz”du... Şöyle diyordu bakan:
“Sorumluluğumuz 18 milyon öğrenci, 79 milyon vatandaşımızdır. Aydınlık Türkiye’yi fikri hür vicdanı hür, yarınına güvenle bakan, kendine güvenen, yerel ve milli değerleri benimsemiş, evrensel değerlere açık ve 15 Temmuz olduğunda ‘Vatan senden hizmet bekliyor’ dendiğinde sağına soluna bakmadan sokağa bayrakla çıkabilecek, yeni bir nesli yetiştirmek istiyoruz.”
İsmet Yılmaz’ın, hükümetin proje okullarda eğitimin kalitesini düşürecek bir adım atmasının eşyanın tabiatına aykırı olacağına dair sözleri de önemliydi:
“Başarısızlık sürdürülebilir bir şey değil. Eğitim ile ilgili hükümete not verilecek. Eğer biz gerekli ehliyet ve liyakata sahip olan öğretmenlere görev vermezsek bu bize zarar verir.”
Elhak, doğru... Bakanlığın, bu okullarının akademik başarısını belirgin bir biçimde düşürecek adımlar atmasını ben de mantıksız buluyorum. Bakanlığın ve hükümetin kendi ayağına kurşun sıkmak olur bu. Fakat başka bir şey var. Benim, Milli Eğitim Bakanı Yılmaz’ın sözlerinin tamamından çıkardığım sonuç şu: Bu okullarda, üniversite sınavlarında yüksek puan tutturma anlamında bir kalite düşüşü yaşanmayacak... Fakat aynı zamanda, buralardan “yerli ve millî” değerlerle ve tabii dindarlıkla donanmış nesiller yetiştirilmeye çalışılacak. Yani proje okullarda odaklanılması gereken şey sadece yüksek lisanslı ve doktoralı öğretmenlerin sayısının artması değil... Bu öğretmenlerin (ki bunları artık Milli Eğitim Bakanı doğrudan atayabiliyor) ideolojik formasyonları da çok önemli.
Proje okulları tartışması, hükümeti dış politika iddiaları gibi, terör gibi “millî” konularda desteklemeye hazır laik-seküler kesimlerin ve onların izlediği medyanın “millîlik”e dair kırmızı çizgilerini anlayabilmek için iyi bir örnek teşkil ediyor...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025