Alper GÖRMÜŞ
“Türban, irticai faaliyetlerin, şeriat isteyenlerin üniformasıdır. Başörtüsü, yüzyıllar boyunca Anadolu’da bir geleneksel giysidir. Bununla arasında çok büyük fark var.”
İnternette dolaşırken karşıma böyle bir cümle çıksaydı, altında da bir sosyal demokrat siyasetçinin imzasını görseydim, “Bu cümlenin herhalde en azından 8-10 yıllık bir mazisi vardır” deyip geçerdim.
Fakat hayır, cümle eski CHP milletvekili Fikri Sağlar’a aitmiş ve de daha birkaç gün önce televizyonda dile getirilmiş.
Sağlar, kopan kıyamet üzerine dün de “Türkiye Kamuoyuna” bir bildiri yayımlayarak sözlerine açıklık getirmiş. Ama ne açıklık ne açıklık… Televizyondaki “üniforma”, “siyasi simge” temalı açıklamalarına, bir de “Kuran’da türban var mı yok mu” gibi artık hayatımızdan tümüyle silindiğini zannettiğimiz manâsız tartışmaları ilave etmiş.
Bakalım “Türkiye Kamuoyuna” başlıklı bildiriye… Sağlar önce televizyondaki sözlerinin tamamını hatırlatıyor:
“Türban, irticai faaliyetlerin, şeriat isteyenlerin üniformasıdır. Başörtüsü, yüzyıllar boyunca Anadolu’da bir geleneksel giysidir. Bununla arasında çok büyük fark var. Ben yargılandığım zaman türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde, benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var…”
Buradan, bildiriye geçiliyor: “… şeklindeki ifadelerimin, inançları gereği başını örtenlere yönelik olmadığı açıktır.”
Bu geçiş cümlesinin bizi artık çok geride kaldığını düşündüğümüz argümanlar deryasına taşıyacağı çok açık. Nitekim devamı da gümbür gümbür geliyor:
“Türban gibi simgeler, özellikle 19. yüzyıldan sonra emperyalizmin Ortadoğu’da nüfuz kurma amacıyla desteklediği ideolojik çevrelerce araçsallaştırılmıştır. İçki karşıtlığı, faiz karşıtlığı, yılbaşı kutlaması karşıtlığı gibi bazı sembolik araçlarla birlikte, türban da siyasal islam ideolojisinin alametifarikalarından biridir.”
(…)
“Türban, ne Kur’an’da, ne de İslami gelenekte yeri olmayan bir ideolojik simgedir. İlahiyat profesörü Bahriye Üçok, Kuran-ı Kerim’de türbanın var olmadığını dile getirmiş, bundan rahatsız olan malum kesimler tarafından menfur bir bombalı saldırıda öldürülmüştür.”
Kiminle dans ettiğini hâlâ öğrenememiş tecrübeli siyasetçinin yakınmaları
Bu kadar lâftan sonra, bu kadar tecrübeli bir siyasetçinin kiminle dans ettiğini bilmediğini gösteren şu yakınması da çok tuhaf değil mi:
“Bir bütünlük içerisinde açıkladığım düşüncelerimin, bir kara propaganda makinesine dönüşen AKP tarafından bağlamından kopartılarak ve çarpıtılarak sosyal medyada bir linç kampanyasına dönüştürülmeye çalışıldığını ibretle izliyorum.
“Hakkımdaki bu kara propagandaya ve saldırılara cevap verme ihtiyacı içerisinde değilim. Çünkü bu kara propaganda siyasetini üreten tükenmiş AKP’nin tam da bunu istediğini biliyorum.”
Anlamak hakikaten zor: ‘Tükenmiş AKP’ hangisini istiyor? Birilerinin çıkıp Fikri Sağlar gibi konuşmasını mı, yoksa Fikri Sağlar gibi konuşanlara karşı devâsâ bir kampanya açtığında, onların bu kampanyaya cevap vermesini mi?
Fikri Sağlar gibiler emin olabilir: ‘Tükenmiş AKP’, muhafazakâr destekçilerine hitaben “bakın, görün, tanıyın bunları, demokrat, hoşgörülü görünümlerine aldanmayın” kampanyası açma fırsatı verdiği için Fikri Sağlar gibilere minnettardır; sonrasında onların kampanyaya karşı cevap yetiştirmeye çalışıp çalışmadıklarının hiç mi hiç önemi yoktur.
Erkek bakış açısı da devrede…
Üniversitelere girişleri yasak olduğu dönemlerde başörtülü öğrencileri yaralayan tek şey ‘siyasi simge’, ‘üniforma’, ‘zaten Kuran’da yok’ gibi itirazlar değildi; ‘türbanlı’ olmadıkları için ‘irticacı’ kimliklerini gizleyebilen erkek arkadaşları ellerini kollarını sallaya sallaya üniversite kapılarından girerken, onları aynı haktan mahrum bırakan bu erkek bakışı da yaralıyordu başörtülü öğrencileri.
Ve ne yazık ki itirazcı laik kesim bu çelişkinin farkında bile değildi.
Şimdi aynı bakış açısının Fikri Sağlar’ın “Türkiye Kamuoyuna” seslenişinde de var olduğunu görebiliyoruz.
“Ben yargılandığım zaman türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde, benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var…”
Peki, Sağlar’ın karşısına geçtiği erkek hâkim, ‘türbanlı’ oldukları için otomatikman ‘şeriat yanlısı’ haline geliveren o kadın hâkimler gibi düşünen biriyse? Hayat ne güzel ona: Kimliğini böylece gizleyebildiği için “sanık Fikri Sağlar”ı hiçbir ithama mâruz kalmadan mahkûm edebilecek ve Sağlar da karşısında modern giyimli bir erkek hâkim olduğu için aldığı cezaya dair hiçbir şüphe duymayacak!
Bu kadar yıldan sonra bütün bunları yeniden tartışmak varmış, ne acayip.
En iyisi Kemal Kılıçdaroğlu gibi yapıp geçmek aslında:
“Çağın neresindeyiz biz ya!”
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025