Atilla YAYLA
Türkiye ‘de son yıllarda yaşanan olaylar hukuk meselesinde büyük bir kafa karışıklığı yarattı. Bir taraftan hukukun ne olduğu, diğer taraftan hukuk pratiği -yani yargı organlarının nasıl yapılanması ve işlemesi gerektiği- hakkında iddialı ama yanlışlar da içeren şeyler söyleyen hukukçular eksik olmuyor.
Bu hukukçulardan biri Taha Akyol. Taha Bey üniversitede hukuk okumuş. Hukuk üzerine araştırmaları var. Hukuka büyük önem verdiğini köşesinde her fırsatta vurguluyor. Bu yüzden, Taha Beyin tezleriyle tartışmak yararlı olabilir. Özenle belirtmem gerekir ki, Taha Bey’e şahsi bir anti-patim yok, aksine kendisini sever ve birçok bakımdan takdir ederim. Ancak, iddialı olduğu ve bu mevzularda sık yazdığı için kendisini eleştireceğim yaklaşımların en tipik ve güçlü temsilcisi olarak görmekteyim. Kısaca, hedefim Taha Beyin şahsiyeti değil, dile getirdiği, başka hukukçular ve kimi hukukçu akademisyenler tarafından da paylaşılan fikirleri.
Taha Bey hukukla ilgili yazılarında mütemadiyen kuvvetler ayrılığının önemini vurguluyor ve yargının üç temel kuvvetten biri olduğunun altını çiziyor. Taha Bey’in yargı ile egemenlik ilişkisi ve egemenliğin kullanımı hakkındaki görüşlerini kısmen hatalı. Fakat onlara bu yazıda değinmeyeceğim. Taha Bey yargı üzerinde siyasal etkiyi yanlış buluyor. Eğer siyasal etkiyi siyasal iktidarın etkisiyle özdeşleştirmiyorsa, daha geniş bir çerçeveden bakıyorsa bu görüşte ciddî bir haklılık payı olduğunu vurgulamak gerekir. Taha Bey, takip edebildiğim kadarıyla, daha çok siyasal iktidarın yargı üzerindeki etkisinden şikâyetçi. Buna da bir dereceye kadar hak vermemek imkânsız.
Ancak, Taha Bey tipik bir metot hatasına düşüyor. Değerlendirmelerini kitapta yazanlar, yani ideal durum açısından yapıyor. Bu yüzden analizleri önemli ölçüde havada kalıyor. Yargıdaki fiilî durumu tek taraflı, dolayısıyla eksik ve yanlış değerlendiriyor. Türkiye ‘de yargının tek problemi, siyasal iktidarın yargı üzerindeki tesiri değil. En az onun kadar, hatta ondan birçok bakımdan daha önemli ve tehlikeli bir durum var: PDY’nin yargı içindeki yapılanması ve icraatları. Artık gerçeklere gözünü kapamayan herkes biliyor ki PDY yargı bürokrasisi içinde ayrı bir hiyerarşiye göre işleyen ve önceden belirlenmiş amaçlara ulaşmaya hizmet eden bir savcılar ve hâkimler ordusu kurmuş.
Taha Bey hukukçu, hemen deliller nerede diye soracaktır. Delil çok. Bakınız, bir zamanlar demokrasi davası diye sahip çıktığımız Ergenekon ve Balyoz davalarında yaşananlar, utanç verici kumpaslar olarak üç büyük şehirdeki casusluk davaları. Daha başka davalar da var, ancak, henüz tamamlanmamış oldukları için sadece bunlardan bahsediyorum. Yargı içinde paralel devlet yapılanmasının bir diğer kuvvetli delili, HSYK Başkan Vekili ve 2.Daire Başkanı Hâkim Mehmet Yılmaz’ın sözlerinde beliriyor. Yılmaz yargıda bir PDY yapılanması olduğunu, bu yapının üyelerinin siyasî amaçlı yargı operasyonları yaptığını söylüyor. Bu yapılanmanın eskiden beridir yargı içinde büyük haksızlıklara sebep olduğunu anlatıyor. HSYK seçimlerinde değişik görüşlerden yargı mensuplarının ittifakına rağmen bu yapıyı ancak 300 oyla geçebildiklerine işaret ederek yapılanmanın yargı içindeki gücüne dikkat çekiyor. Bu yapı tasfiye edilmeden hukuk devleti olamayacağımızın altını çiziyor.
Şimdi soralım: Taha Bey, yargı içindeki bu yapılanmadan haberdar değil misiniz? Değilseniz neden Mehmet Yılmaz ile konuşmuyorsunuz? Haberdarsanız, bu yapıyı hukuka ve adâlete bir tehdit olarak görmüyor musunuz? Görüyorsanız neden yazılarınızda ondan neredeyse hiç bahsetmiyorsunuz? Bu yapılanmanın bir tehlike olduğunu düşünüyorsanız, bu tehlikenin nasıl ortadan kaldırılabileceğiyle ilgili somut önerileriniz nelerdir?
Tatminkâr cevaplarınız için şimdiden teşekkürler…
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019