Ayhan AKTAR
İstanbul’da her semtin önemli yapıları vardır. Nasıl ki Bebek dendiğinde Bebek Camii ve Mısır Konsolosluğu akla gelirse, Ayaspaşa ve Gümüşsuyu dendiğinde de Alman Konsolosluğu ve Park Otel akla gelirdi. Allahtan, Alman Konsolosluğu diplomatik korunma altında olduğu için otel, rezidans veya alışveriş merkezi olmaktan kurtuldu. Bugün, Park Otel’in ve o mahallede oturan bizlerin başına gelenleri anlatmak istiyorum.
Çocukluğumda Park Otel İstanbul’un en hoş mekânlarından biriydi. Geniş yemek salonları, lobisi, pastanesi ve muhteşem balkonuyla İstanbul’un en seçme yerlerindendi. Efendim, Atatürk de Dolmabahçe Sarayı’nda sıkıldığında Park Otel’e gelirdi; Menderes ve Yahya Kemal merhum da orada kalırlardı; ben de ilk kez kekikli zeytin ile rakının tadına orada bakmıştım gibilerden nostalji edebiyatı yapmak istemiyorum. Ama Londra’da Savoy Otel ne ise; İstanbul’da da Park Otel oydu.
1979 yılında, otelin sahibi Aram Hıdır Bey’in vefatından sonra Park Otel kapandı. Sonra turizmci Yalçın Sürmeli tarafından satın alındı. Beklentimiz otelin restorasyondan geçirilip tekrar açılmasıydı. Ama öyle olmadı! Zamanın Belediye Başkanı Bedrettin Dalan’ın iktidarında alavere-dalavere sonucu otelin yıkılmasına ve tekrar yapılmasına karar verildi. (Dalan şimdi Ergenekon’dan aranıyor ve en son Moldova’da kaçak olarak yaşadığı öğrenildi. Beter olsun!)
Dalan’ın verdiği ruhsat, sadece oteli 18 kata yükselterek şehrin siluetini mahvetmekle kalmıyordu. Otelin arkasındaki Ağa Çırağı Sokak ve Reis Sokak Sürmeli ailesine satıldığı için Gümüşsuyu Caddesi’ne bakan blok aşağıya doğru hem derinleşiyor, hem de genişliyordu. Çocukluğunu Ayaspaşa’da yaşayanlar bilirler, mahallemizde yokuş boldu. Park Otel’in arkasındaki Ağa Çırağı Sokak bizim top oynayabileceğimiz yegâne düz sokaktı. Satıldığını duyduğumda çok üzülmüştüm.
1980’lerin ikinci yarısında eski otelin yıkımı ve alt parselin hafriyatı sırasında semt sakinleri kâbus yaşadı. Sonra Danıştay’a davalar açıldı. Dalan da seçimi kaybetti. SHP’li Nurettin Sözen de Danıştay kararlarını uyguladı ve inşa edilen o korkunç ucubenin 10 katı yıkıldı. Binanın üst kotu Alman Konsolosluğu’nun çatısı ile aynı seviyeye indirildi. Herhalde mahalle sakinlerinin çok bedduasını almış olmalı ki, Yalçın Sürmeli kalpten ölüverdi. Sonra bina çürümeye terk edildi. Ama birileri binanın peşindeydi. 2005 yılında binayı Mahmut Kutman ve İsrailli Sami Hofer satın almışlar. İsrailli yatırımcı Hofer, Galataport ihalesini de almıştı. O ihale de iptal edildi. Sami Hofer de geçenlerde evinde ölü bulundu.
Şimdi basından izlediğimiz kadarıyla bir madencilik şirketi Park Otel’i satın almış. Yaklaşık altı aydır otelin bazı bölümleri yıkılıyor ve semt sakinleri tekrar bir kâbus yaşıyor. Her gün onlarca beton ve hafriyat kamyonu dar sokaklardan beton ve inşaat artıklarını taşıyorlar. Toz ve gürültüden cam açamaz olduk. Sürekli olarak belediyeye şikâyette bulunduk. Aldığımız cevap “gak” ve “guk” şeklinde oldu. 30 temmuz günü semt sakinleri protesto eylemi yaptılar. Basın bildirisinin bir bölümünü sizinle paylaşmak istiyorum:
“Her gece sabahlara kadar süren bu çalışma sebebiyle, mahallelerimiz ve evlerimiz, aralıksız gürültüye ve toza boğulmuştur. Eylemimizin amacı yapımın durdurulması değil, doğru düzgün yapılmasıdır. Gece yarıları molozların üst katlardan aşağı atılmaması, yıkım sırasında su kullanılması, ilaçlama yapılması gibi insani taleplerdir bizi biraraya getiren. Ve bu taleplerin, yetersiz denetim ve ilgililerin sorumsuzlukları olduğu gün gibi aşikâr. Harcının insana saygı ile karılmadığı bir yapının, yedi yıldızlı hizmet iddiası bizce inandırıcı değildir.”
Benim merak ettiğim bazı şeyler var:
1. Park Otel’in yerine ne yapılıyor? Otel mi, Rezidans mı, AVM mi? Bilmiyoruz!
2. Bitince binanın görüntüsü nasıl olacak? Neden projesi ve bina maketi bir köşede sergilenmiyor? Bizlerden saklanan nedir?
3. Eskiden ucube bina otopark olarak kullanıyordu. Arabalarımızı girişi Kolçak Sokak üzerinde olan otoparka bırakıyorduk. Yeni projede –yanlış anlaşılmasın bedava değil, para ödeyerek(!)– arabamızı bırakabileceğimiz bir otopark olacak mı? Bilmiyoruz.
Açık söylüyorum: “Kör tuttuğunu öper” mantığı ile yapılan, semtin insanlarını yok sayan her türlü inşaata karşıyım. Resmî şikâyetlerden bir sonuç alamadığımız için kendilerini Allah’a havale ediyorum. Umarım, binanın yeni sahiplerinin ve bu rezilliğe göz yuman belediyecilerin sonu Yalçın Sürmeli, Sami Hofer ve Dalan gibi olmaz!
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.02.2016
25.01.2015
3.01.2015
19.03.2014
30.11.2012
29.11.2012
28.11.2012
30.04.2012
16.04.2012
9.04.2012