Cemil ERTEM
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanı, Meclis’te en çok milletvekiline sahip partinin genel başkanı olarak, hükümeti kurmakla görevlendirdi.
Sizce hükümeti kurma “oyunları” nasıl başlayacak ve bitecek. Burada gerçekten partiler, Türkiye’nin içinde bulunduğumuz yüzyılı kapsayan çıkarlarını dolayısıyla hepimizin, çocuklarımızın refahını öne çıkartan vizyonla mı koalisyon pazarlığı yapacaklar yoksa bu, kısa vadeli bir siyasi ve ekonomik rant kavgası mı olacak. Daha önceki koalisyon pazarlıkları ve koalisyon hükümetleri bize bu konuda çok umut vermiyor.
Nash Dengesi...
Ancak yine de umutlu olmakta fayda var. Tabii var olan durumu geçici bir kriz hali olarak tarif edersek, böyle kriz dönemlerinde elinizin altındaki seçenekler azdır. Ya da seçenekler karşınızdakilerin davranışı ile sınırlıdır. Bu durumda, amaçladığınızı değil ama en az kaybedeceğiniz seçeneği seçmeye çalışırsınız. Ancak, kazanmayı değil de, en az kaybetmeyi seçmek, oyunun içindekiler için (burada partiler) tercih edilebilir olabilir ama toplum için kesinlikle tercih edilebilir bir durum değil, nihai olarak büyük bir kayıptır. Eğer, dünyanın ve Türkiye’nin bu şartlarında bir koalisyon kurulursa bu, yalnız bu koalisyonu kuran partilerin başındakilerin kazanacağı ama uzun vadede hepimizin kaybedeceği geçici bir denge halidir. Bu durum şu ünlü “oyun teorisinde” Nash Dengesi diye de bilinir. Şöyle bir örnekle devam edelim.
Eşini, arkadaşını harcamak...
Ülkenin birinde hükümet iyilik yapmaya karar verir. Her bir vatandaş şu iki seçenekten (istekten) birini seçecek: a) Ben bin dolar istiyorum b) Hayır, ben bin dolar istemiyorum arkadaşıma beş bin dolar verin... Sonucu tahmin edersiniz çoğunluk a şıkkını seçer. Çünkü iletişimin ve ortaklaşmanın olmadığı bir toplumda herkes ilk önce kendisi için ‘en iyiyi’ seçer ama bu toplum için en iyi değildir. Ancak herkes, aynı anda, b’yi seçse, herkesin beş bin doları olacak. Ama bu denge değil, çünkü bu iki kişiyi bir aile olarak düşünsek bile, eşini “harcayıp” kendine bin dolar isteyenler çıkacaktır ancak bu durumda diğer eş beş bin dolar şıkkını seçerse birinin altı bin doları olurken diğeri parasız kalacaktır.
Tabii iyilik yapmak isteyen hükümette, dengeleri iyice bozmamak için, herkesin bin dolar istediği denge halini kabul edecektir. O zaman, bu toplum, ortaklaşamadığı için, ( milli çıkarlar etrafında birleşmediği için de diyebiliriz mesela) denge halini, yani bin dolar seçeneğini seçip yoksul bir denge haline razı olacaktır. Bugün koalisyon demek, Türkiye için, yoksullaştırıcı bir denge haline razı olmak demektir. Ama aynı zamanda, yukarıdaki bin dolar örneğinde görüldüğü gibi bu durum, en kötünün iyisine razı olan bireylerin yaptığı gibi, oyuncuların en yakınlarını, eşlerini, arkadaşlarını harcamaları anlamına da gelir ki, bu çürümüşlüktür.
Gerçek demokrasi karşıdakini görmek, bilmektir...
Çünkü her parti, diğerinin nihai stratejisini bilmiyor, herkesin örtük bir ajandası var. Bir toplumun ortak çıkarlarını öne çıkarması için, siyasi kurumların açık olması yani stratejilerini hem seçmenden hem de diğerlerinden saklamaması koşulu gerekir. Siz karşınızdakinin ne diyeceğini bilmeden kendi stratejinizi kuramazsınız, kuramadığınız için de, kabul etmediğiniz ama karşısındakinin kabul edeceği “en kötü iyiye” razı olursunuz. En kötü iyi, sizin için durumu kurtarır ama diğerleri için (toplumun geri kalanı için) durumu kurtarmaz.
Bu anlamda gerçek demokrasi, sizin karşınızdaki, yanınızdaki herkesin ne diyeceğini hatta ne düşündüğünü bildiğiniz demokrasidir.
En kötü iyi, hepimiz için gerçekten uzun vadede en kötü durumdur. “En kötü iyiye” razı olmayalım; ne yapacağını, hangi stratejiyi, hepimiz için, hepimizin gördüğü onayladığı haliyle hayata geçirecek yeni bir siyaseti, en kısa zamanda, yeniden tek başına iktidara taşıyalım.
Bugün benden bu kadar, bilmiyorum anlatabildim mi, şu “koalisyon” oyunu konusundaki görüşlerimi...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018