Elif ÇAKIR
Üç gün önce Denizli Mitinginde Türkiye’yi 2023 Hedeflerine kavuşturduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan üç gün sonra… Kütahya’daki seçim mitinginde emeklilerin yaşadığı sıkıntıların farkında olduğunu, aldıkları maaşın geçinmeye yetmediğini bildiğini ancak devletin bu maliyeti karşılayacak gücünün olmadığını söyleyerek emeklilerin seyyanen zam talebine kapıyı kapattı.
Sözleriyle devletin nasıl içler acısı durumda olduğunu itiraf eden Erdoğan’ın açıklaması şöyle:
“Hayat pahalılığının en çok etkilediği kesimlerin başında emeklilerimiz geliyor.10 bin lira olan emekli maaşının yeterli olmadığını biliyoruz. Birileri çıkıyor emekli maaşlarına 10 bin lira 7 bin lira seyyanen ekleyelim diyerek akıllarınca emeklilerimizi tahrik ediyor. Emekli maaşlarına 7 bin lira eklemek demek bütçeden yaklaşık 1,4 trilyon, 10 bin lira eklemek demek 1,9 trilyon liralık kaynağı buraya aktarmak demek. 2024 yılında ülkemizde tek çivi çakmasak, tüm yatırım bütçesini buraya aktarsak bile bu gideri karşılamaya yetmiyor.”
Durumun vahametine bakar mısınız?
Erdoğan 2024 yılında tek bir çivi bile çakılmasa emeklilere 7 bin liralık zam yapacak durumda olmadığını bizzat kendisi söylüyor.
Bu durumda sormak hakkımız Sayın Erdoğan’a, e hani Türkiye’yi 2023 Hedeflerine kavuşturmuştunuz.
Bu durumda 2023 Hedeflerine kavuşan bir ülke için 1,4 trilyon liracık kaynak neden sorun olsun?
***
Erdoğan’ın asıl açıklaması, izah etmesi gereken husus şu: Türkiye’yi 2018 yılından bu yana ülkenin ekonomisini uçuracak, vatandaş bolluk bereket içinde yüzecek vaadiyle getirdiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde devlet hazinesi ne oldu da emeklilerine insanca yaşatacak bütçeyi karşılayamaz hale geldi?
Erdoğan aslında bu sorunun cevabını da aynı konuşmasını içinde veriyor.
Devletin içinde bulunduğu acizliği anlattıktan sonra emeklilerden sabır ve metanet isteyen Erdoğan’ın asıl sözlerine gelelim şimdi, diyor ki:
“Ekonomi dediğiniz hesap kitap işidir. Gelir gider dengesini tutturamazsınız, sosyal ve ekonomik çalkantıların pençesine düşmeniz kaçınılmazdır.”
Türkiye sosyal ve ekonomik çalkantının pençesinde debelenip duruyor. Ülkenin bu hale gelmesinin sebebi ne? Erdoğan “faiz sebep, enflasyon sonuç” savında diretmeseydi, “nass var nass” demek yerine iktisat biliminin kurallarına uygun politikalarla ülke ekonomisini yönetseydi, ekonominin hesabı kitabı dengesini şaşırır mıydı?
Enflasyon alıp başını gider miydi?
Vatandaşın alım gücü bu derece düşer, paramız puldan daha değersiz hale gelir miydi?
Erdoğan “faiz sebep enflasyon sonuç” tezinde inat ettikçe döviz arttı, TL döviz karşısında değer kaybetti.
Artan dövizi dengede tutmak için Merkez Bankasının rezervlerine el atıldı. Erdoğan savında haklı olduğunu ispat etmek için piyasaları kontrol altına almaya çalıştı, piyasalar tepki verdikçe ekonominin hesabı kitabı daha da şaştı. Ekonomin hesabı kitabı dengeden çıktıkça ülke ekonomik çalkantının pençesine daha da düştü.
***
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay 8 Şubat tarihinde katıldığı “Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı”da ülkeyi uçurumun kenarına getiren, Merkez Bankasının peş peşe politika faizinde artışa gitmesine rağmen enflasyonun düşmemesinin sebebinin “kopan bağlar” olduğunu söyledi. Akçay kopan bağları şöyle açıkladı:
“Şu an içinde bulunduğumuz ‘setting’de ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti mevduat faizi linki (bağı) kopmuş, politika faizi enflasyon linki kopmuş, faiz kur linki kopmuş… Biz yedi aydır bu kopan linkleri ihdas ediyoruz.
Bu linkler tekrar ihdas edilecek.” Erdoğan’ın “faiz sonuç enflasyon sebep” diyerek genel kabul görmüş ekonomi politikalarının tersine bir politika izlemesinin ekonomiyi getirdiği tablo. Ve gelinen sonuç: Devletin hazinesinin nasıl içler acısı durumda olduğunu artık.
Erdoğan’ın kendisi söylüyor. Aslında vatandaşa muhalefetin nasıl atıp tuttuğunu anlatmaya çalışıyor ama muhalefeti kötüleyeyim, muhalefetin nasıl da palavracı olduğunu anlatayım derken devletin içinde olduğu acizliği itiraf ediyor.
***
Konuşması esnasında kürsüye doğru kendisine seslenen vatandaşı da “önce dinlemeyi öğren delikanlı” diyerek tersliyor.
Vatandaşın soru sorma hakkı yok mu? Ülkenin ekonomisini uçuracak vaadiyle getirdiğiniz bu hükümet sisteminde bizler neden ekmek alamaz, kiramızı ödeyemez, çocuğumuza süt alamaz hale geldik? Siz böyle vaat etmemiştiniz deme hakkı yok mu?
Emekli vatandaşın, devletin bütçesi, “2024 yılında ülkeye tek bir çivi bile çakılmasa bile” bizlere 7 bin liralık zammın bütçesini karşılayacak durumda değilse…
TBMM neden Beştepe’nin bütçesine yüzde 60’ın üzerinde zam yaptı, bütçesini artırdı, siz rahatça harcıyorken ben payıma neden sabır, metanet düşüyor, hak, adalet bu mu, deme hakkı yok mu?
Vatandaş devletin bütçesi zor durumdaysa Beştepe’nin Hazine’ye yüklediği maliyette neden tasarrufa gitmiyor, neden sürekli Cumhurbaşkanlığının harcama kalemleri sürekli artıyor diye soramaz mı?
Devletin itibarını gözetirken vatandaşın itibarını neden gözetmiyorsunuz, vatandaşını sefillik içinde yaşatan bir devlet itibarlı devlet midir diye sormayacak mı?
***
Ve Erdoğan bir gün sonra da çıktı, Aydın’da yaptığı konuşmada, Bakan Mehmet Şimşek’e referansla “Türkiye ekonomisi depreme ve diğer olumsuzluklara rağmen yüzde 4,5 büyüyerek çok önemli başarıya imza attı. Gayrisafi yurt içi hasılasının 1 trilyon dolar sınırını aştı. Ekonomimiz AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke. Hani ekonomi kötüydü, hani ekonomi kötüye gidiyordu?” dedi.
Oysa ekonominin kötü olduğunu bir gün önce kendisi itiraf etmişti ama olsun. Bu durum da Erdoğan o zaman emeklilere 7 değil 10 değil 20 lira zam yapabilir. Madem ki AB ülkeleri içinde en çok büyüyen ülke bizim ülkemiz. Ekonomi kötü değil. Yurt içi hasılamız rekor düzeye ulaştı.
Yalnız Bakan Şimşek’in “Kişi başına milli gelir ise bir önceki yıla göre 2 bin 450 dolar artarak 13 bin 110 dolara yükseldi” açıklamasını “çok önemli başarı’ olarak sunan Erdoğan’a son bilgi notum olacak:
Sayın Erdoğan milli gelirimizin bir yıl öncesine göre 2 bin 450 dolar artması elbette bir başarı olabilir elbette. Ama bizim 10 yıl önce 2013 yılında zaten kişi başına milli gelirimiz 12 bin 600 dolara ulaşmıştı.
10 yıldır ülkeyi siz yönetiyorsunuz. 10 yılda sadece 500 dolar artması başarı mıdır? 10 yılda böyle bir büyüme, başarı nerede var biri lütfen bunu açıklasın…
Böylesi bir performans olan dünyada Arjantin dışında hangi ülke varsa ben bilmiyorum.
Türkiye’de fert başına milli gelirin 2023 yılında 25 bin dolara çıkacağını söyleyip yıllarca oy topladıktan sonra, 2024 yerel seçimlerinde, milli gelirimizin 2023 yılında 13 bin 100 dolar olmasını başarı diye anlatma ustalığına gelince, bunun da dünyada benzeri yok.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024