Elif ÇAKIR
Yargının CHP’li belediyeler hakkında başlattığı soruşturmaları ‘yargı tacizi’ olarak nitelendiren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2024 yılı “Hukukun Üstünlüğü Endeksi”nin sonuçlarının utanç verici olduğunu söyleyerek iktidarı eleştirmişti:
“Türkiye’yi Uluslararası Yolsuzluk Endeksi’nde 180 ülke arasında 117’inci sıraya oturtan hükümet bu hükümet. O ligde, o kötü ligde dünyanın hangi ülkeleriyle anıldığımızı sıralasam her birimiz utanç duyarız. Yakıştırmayız kendimize. Hukukun Üstünlüğü Endeksinde Türkiye’yi en diplere 117’inci sıraya düşüren arkadaşlar bu ‘yargı tacizi’ni yapan arkadaşlar. Bu hükümet bu ülkeye kötülük yapıyor. Hukuk görevini yapsın istiyoruz, yok. Onlar, 'hukuk iktidar ne istiyorsa onu yapsın' anlayışına sahip.”
İmamoğlu’nun bu eleştirilerine yanıt AK Partili herhangi bir siyasetçiden değil, iktidarın Adalet Bakanı’ndan geldi. Partisinin Bartın ilçesinin kongresinde konuşan Bakan Yılmaz Tunç “Türkiye’nin hukuk güvenliği endeksinde aşağı sıralarda olduğunu söylemek… Saçmalık…” demiş.
Bakan Tunç, bu endeksleri yapan derneklerin aman aman öyle çok da önemli kurumlar olmadığını şöyle anlatıyor: “ABD’de eski ABD Barolar Birliği Başkanı’nın kurduğu bir dernek ve bu derneğin yaptığı bir liste. Bilimsel kriterlerden uzak, Türkiye gerçekliği ile uyuşmayan, Türkiye’de muhalif birkaç kişiden görüş alarak oluşturduğu ve bağışlarla ayakta duran, bağış yapanın en ön sıralarda yer aldığı listede, Türkiye’yi de hukuka güven endeksinde en alt sıralarda göstermeye çalışıyorlar.”
Ve efsane sorusunu patlatıyor:
“Kim inanır buna?”
***
Bakan Tunç’un açıklamasını okudum, okudum, bu soruya gelince gayri ihtiyari kendi kendime yüksek sesle “Valla kimin inanıp inanmadığını o salonda sizi dinleyenlere değil de Maliye Bakanınız Mehmet Şimşek’e sorun bir zahmet, o size anlatsın” dedim.
Mehmet Şimşek’in anlatmasına gerek de yok aslında.
Bir hukukçu bu endekslerin kimler için yapıldığını, bu endeksleri kimlerin referans alıp almadığını bilir elbette.
Hakeza bir hukukçu olarak Yılmaz Tunç da…
Bir ülkeye yatırım yapmak isteyen yabancı sermaye sahiplerinin, yatırım yapacakları ülkeyle ilgili uluslararası kurumlar tarafından referans kabul edilen Venedik Komisyonu gibi Hukukun Üstünlüğü Endeksi gibi, AB İlerleme Raporlarının verilerine bakarak karar verdiklerini elbette Adalet Bakanı da biliyor.
Dünya Adalet Projesi, 2008 yılından bu yana her yıl düzenli olarak ‘Hukukun Üstünlüğü Endeksi’ni yayınladığını, b raporların 300’den fazla yerel uzman tarafından dünya genelinde hazırlandığını…
Yani, dünya çapında hukukun üstünlüğünün geliştirilmesi amacıyla çalışan, bağımsız bir düşünce kuruluşu olan bu kurumun raporu masa başında hazırlamadığını en iyi bilen isimlerden birisi Adalet Bakanı Tunç olmalı.
***
Mehmet Şimşek Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini teslim aldıktan sonra yaptığı ilk açıklama boşuna “En kısa sürede ülkemizin Gri Liste’den çıkarılmasını sağlayacağız” olmamıştı. Bakan Şimşek çıkıp “Bu Gri Listeyi yapanlar üç beş isim, masa başında oturuyorlar işte yazıyorlar çiziyorlar. Ülkemizin itibarını zedelemek için kasıtlı yapıyorlar. Biz bu listeyi ciddiye almıyoruz” falan demedi.
Oysa Süleyman Soylu içişleri bakanlığı döneminde “Osman Kavala’yı serbest bırakmadık, Demirtaş’ı serbest bırakmadık, PKK ve FETÖ ile mücadelede kimseden talimat almadık diye Türkiye’yi Gri Liste’ye aldılar” hamaseti yapmıştı.
Erdoğan da ekonomi de iyice zora düşünceye kadar Türkiye’yi Gri Liste’den çıkartacak adımların atılmasını istemedi, gündemine almadı. Ama işler zora girince adımlar peş peşe atılmaya başlandı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç o zaman “ya kim ciddiye alıyor bu listeleri, kim inanır bunlara” falan dememişti, bilakis “Ülkemizin bu çok ayıplı listeden çıkması için çok önemli düzenlemeler yaptık, kararlıyız” açıklamaları yapmıştı.
Neden?
Çünkü hukuk ve ekonomi iç içe, hukuk olmadan ekonominin düzelmesi mümkün değil.
Bir ülkenin kalkınması için siyasi ve ekonomik istikrarın yanında, hukukun üstünlüğünün ülkede hakim olması şarttır.
***
Mehmet Şimşek çırpınıyor ülkenin ekonomisini düzeltmek için. Hukuk ayağı eksik kaldığı için ekonomi istenilen düzeyde toparlanmıyor. Şimşek görevinde neredeyse ikinci yılını bitirmek üzere, yabancı yatırımcının ikna olması için yeterli bir zaman dilimi…
Ama yabancı yatırımcı gelmiyor, bekliyor.
Çünkü Adalet Bakanının, iktidar siyasetçilerinin açıklamalarına değil Bakan Tunç’un “kim inanır” diye sorduğu o raporlara bakıyor ve kararını öyle veriyor.
Hukukun iktidarın elinde sopaya dönüştüğü, yargısının siyasallaştığı, hukuk güvenliğinin olmadığı bir ülkeye yabancı yatırımcı gelir mi?
Kendisini güvende hisseder mi?
İstediği kadar cazip olsun “hukuk güvenliği” endeksinde 180 ülke arasında 117’inci sırada olan bir ülkeye gidip parasını yatırır mı?
Kendi vatandaşına yargı eliyle neler yaptığını gören yatırımcı “kendi vatandaşına bunları yapan bana neler yapmaz” diye düşünmez mi?
Bizim ülkemizde yargı hiçbir zaman gerçek anlamda bağımsız ve tarafsız olmadı. Yargının siyasallaşmadığı bir dönem hiç yok. Yargı hep iktidarın tarafında oldu, güçten yana oldu. Yargımız hiçbir dönem “güvenilir” olmadı, güven sağlamadı. Ama yargının bu derece siyasallaştığı, itibarsızlaştığı, güven duygusunun yerle yeksan edildiği başka bir dönem yok maalesef.
Ama işte Adalet Bakanı Tunç’a göre yargımız bağımsız, hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasına mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz, çünkü Anayasa’nın 138. Maddesi ortadaymış!
Peki madem ki öyle ülkemizde bütün bu olup bitenler neyin nesi Sayın Bakan?
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.07.2025
18.06.2025
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025