Geçmişte dünyaya yeni bir düzen kazandırıldığında, -sözgelimi İkinci Dünya Savaşı sonrasında- o dönemin insanları, bunun farkındalar mıydı acaba?

Sanmıyorum.

'Yeni Dünya Düzeni’ her şey olup bittikten sonra ortaya çıkana konulan isimdir.

Ben bugünden duyurayım: Dün, yeni bir dünyaya doğru yelken açıldığı gündü. Amerika’yı yeniden büyük yapacağı (MAGA) iddiasıyla girdiği seçimi kazanmış Donald Trump, görkemli olmasına özen gösterilmiş bir törenle, görevini devralarak Beyaz Saray’a taşındı dün.

Davullar zurnalar çalınarak geliyor yeni ‘Yeni Dünya Düzeni’ …

Göreve başlamadan komşu ülkelerin topraklarında gözü olduğunu ilan etti Trump: Kanadalıları 51. eyalet olmaya davet etti; Grönlandlılara topraklarını parayla satın almaya hazır olduğunu duyurdu. Seleflerinden Jimmy Carter tarafından Panama’ya terk edilmiş kanalı da geri alacağını açıkladı…

Olur veya olmaz, ancak bu taleplerin bir anlamı var: Mevcut dünya sistemini tanımayacağının Trump tarafından ilanı bu.

ABD’nin kurucu babalarının kaleme aldığı anayasayla da sorunu olduğu biliniyor yeni başkanın…

1787 tarihli Amerikan Anayasası’na 1791 tarihinde eklenmiş ‘1 numaralı ek’ olan ‘basın özgürlüğü’ ile başı hoş değil Trump’ın ve ‘çakma haber’ veya ‘dezenformasyon’ saydığı kendisiyle ilgili haberler ile o haberler üzerine yorum yapanların peşine düşecek tipte insanları sorumlu görevlere getirdi bile…

Trump, karşıtlarını hapisle korkutmayı, seçim sonrasında da sürdürdü.

İtiraz ettiği bir anayasa maddesi de 1866 tarihli 14. ek. O ek sayesinde yasal olmayan yollardan ülkeye girmiş olanlardan doğmuş çocuklar da Amerikan vatandaşı olmaya hak kazanıyorlar. Seçim kampanyası sırasında doğumdan kazanılan vatandaşlık uygulamasını kaldıracağını her gittiği yerde tekrarladı Trump.

Vaadini gerçekleştirebilmesi için anayasayı değiştirmesi gerekiyor… Veya, birkaç asırdır süren bu hakkı anayasayı çiğneyerek uygulamadan kaldırabilir…

İlk döneminde, etkisini dünyanın her tarafında hissettiren iklim değişikliğine rağmen, konuyla ilgili 2015 tarihli Paris Antlaşması’ndan ABD’yi çekmişti Trump; onun bu kararını Joe Biden geçersiz hale getirmişti. Yeni döneminde bir kez daha aynı yolu tutması bekleniyor.

Müslüman coğrafyayı ilgilendiren bir ilk uygulama ile, yedi ülkenin vatandaşlarına ABD’ye seyahat yasağı getirmişti Trump; Biden’in son verdiği eski yasağı yeniden başlatacağı muhakkak.

Daha Beyaz Saray’a taşınmadan “Ortadoğu’da savaş istemiyorum” baskısını Gazze’de gerçeğe dönüştürerek zorlamalarla sonuç almaya hazırlandığını da göstermiş oldu Trump…

Bazı ülkelere yüksek gümrük vergileri getirilmesi, yasadışı yollardan geldiği halde uzun yıllardır ABD’de yaşayan yabancıların topluca ülkeden kovulması gibi başka vaatleri de var Trump’ın; ABD’nin içine dönük hazırlıkları ise kat kat fazla.

Eminim, Trump’ın zorlamasıyla ABD’de yaşanacak değişimler de dünyanın dört bir tarafında etkilerini hissettirecektir.

Yapar mı yapar…

Önüne engel çıkarabilecekler, seçimlerin hemen ardından teker teker Florida’daki Mar-A-Loga malikanesini ziyaret edip Trump’a bağlılıklarını sundular. Bununla da yetinmeyip, dün yapılan törenin hazırlıkları için açılan bağış fonuna milyonlarca dolarlık katkıda bulunmayı da ihmal etmediler.

Törende konuşmaların yapıldığı podyumda kadrosu olarak yer alan yeni dönemin ileri gelenleri, Trump’ın çerçevesini çizdiği ‘Yeni Dünya Düzeni’nin baş ağrıtacak özelliklerini deşifre ediyor.

İstediğini hayata geçirebileceği siyasi çoğunluğa sahip Trump: Başkan seçildiği seçim, Trump’ın Cumhuriyetçi Partisi’nin Kongre’nin iki bölümünde de -Senato ve Temsilciler Meclisi’nde- çoğunluk elde etmesiyle sonuçlandı.

New York Times gazetesi, dün, Ipsos ile ortak düzenledikleri kamuoyu yoklamasını “Halk Trump’ın yapmak istediklerini destekliyor” başlığıyla yayımladı. Soru yöneltilenler, Trump’ın seçim kampanyası sırasında dile getirdiği vaatlerinin önemlilerine destek çıkmış…

Tevekkeli, Trump, başkanlara ancak iki kez seçilme izni veren sisteme rağmen, “Halkım isterse neden birkaç kez daha aday olmayayım?” açıklaması yapabildi.

Sisteme meydan okumaya hazırlanıyor yeni başkan…

Washington’da her başkan değiştiğinde Kongre’nin önündeki meydanda yüzbinlerin katılımıyla yapılmasına alışılmış törenin, bu defa, soğuk kış şartları sebebiyle kapalı bir mekanda gerçekleştirileceği açıklandı.

Dünyayı üşütecek ilk dört yıla hazırlıklı olalım.