Fehmi KORU
AK Parti’nin bugün 8. Büyük Kongresi var. Partinin genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan son birkaç ayı, il kongrelerine katılarak, AK Partili kalabalıklar karşısında geçirdi. Bugünkü kongre o yoğun çabanın ürünü.
Kuruluşu üzerinden 24, iktidara gelişi üzerinden 23 yıl geçmiş bir partinin ağır yorgunluğunu belli ediyor AK Parti. Ömrünün yarısını çevre ülkelere ‘örnek’ teşkil edecek bir başarı hikayesine çevirmiş bir partinin iktidardaki ömrünün ikinci yarısı, siyasi kan kaybı ile geçiyor.
Kayıplarını gidermek için iktidarını MHP ile paylaşmak zorunda kaldı AK Parti. Ortağı MHP’nin oyları da iktidarın devamına yetmeyince, ne yapsın, birbirine pek az benzer başka partileri de yanına aldı.
Nispeten az oylu HÜDA-PAR bile, yargının üzerine gelmeyeceğinin bilinciyle, anayasal sınırları sorgulamada iktidarın gücünü kullanabiliyor.
İktidarın politika çerçevesini nicedir MHP belirliyor zaten…
Böylesine uzun süreli bir iktidarın lideri konumundaki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, aylarını partisinin ilk kongrelerine katılarak geçirmesi ne anlama geliyor olabilir?
Görünen şu: Kan kaybına yol açan teşkilattaki heyecansızlığı tersine döndürme çabasında Cumhurbaşkanı Erdoğan. Bunu kendisinden başkasının sağlayamayacağını düşünüyor.
AK Parti çoktandır Erdoğan Partisi görünümünde çünkü.
Kuruluşta ‘eşitler arasında birinci’ görüntüsünün hakim olduğu, çekirdeğinde yıllarca birlikte politika arenasında yer almış güçlü bir kadro ile demokrasi mücadelesinde onlara destek çıkmaya koşmuş her eğilimden siyasiler vardı; bugün o ilk göz alıcı kadrodan tek bir isim kaldı.
Bu durum ‘başkanlık sistemi’ ile pekiştirilmiş de oldu.
Anayasasında cumhurbaşkanlığı için iki dönem sınırı bulunan ülkede üçüncü dönemini sürdüren bir cumhurbaşkanı var ve ilk seçimde yine onu aynı makama aday göstermenin yolları aranıyor…
Dördüncü kez cumhurbaşkanı seçilmek niyetinde Tayyip Erdoğan…
Zaten Erdoğan aday olamasa AK Parti’nin o makam için aday gösterebileceği başka bir isim yok.
Yıllar içerisinde parti yönetiminde kadrolar değişti, bakanlar geldi gitti, belediye başkanları ‘metal yorgunluğu’ teşhisiyle istifaya zorlandı, AK Parti bu yollarla kendisini değiştirdiğini farz etti.
İktidardaki ikinci dönemi AK Parti’nin, bir tür ‘yanlışlıklar galerisi’ gibidir.
Ne demek istediğimi açayım.
Gücünün zayıfladığı kanaati, en çarpıcı biçimde, İstanbul ve Ankara belediye başkanlığı seçimlerini muhalefet partili adayların kazanmasıyla oluştu AK Parti’nin.
Tayyip Erdoğan dördüncü kez aday olabilirse cumhurbaşkanlığı seçiminde karşısına rakip olarak çıkabilecek iki isim, 2019 yerel seçiminde İstanbul ve Ankara’da büyükşehir belediye başkanlığını kazanmış Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş olacak.
Basit bir sorum var: 2018 yerel seçiminde büyükşehire aday olarak Binali Yıldırım’ı değil de, kısa süre önce ‘metal yorgunu’ sayılarak istifaya zorlanmış ve sonrasında -2021- rahmetli olmuş Kadir Topbaş’ı çıkarmış olsaydı, AK Parti İstanbul’u kaybeder miydi?
Sanıyorum, Ekrem İmamoğlu bayağı zorlanır, Kadir Topbaş 13 yılın başarılarını vurgulayarak bir dönem daha yerini korurdu.
Tayyip Erdoğan başarının kimin eseri olduğunu fark edemeyenler de görebilsin diye başkanlarını istifaya zorladığı illerin çoğunu o seçimde kaybetti.
Erdoğan’ın il il dolaştığı kongrelerinde AK Parti’nin yerel yönetimlerinde köklü değişiklikler gerçekleştirildi. İstanbul’un il başkanlığına sadece üç yıl önce getirilmiş başkan yerini yeni bir yüze terk etti.
Şimdi değişim sırası merkez yönetimindekilerde…
Daha sonra bakanlara sıra gelecek. Henüz görevde iki yılı doldurmamış bakanların çoğu değiştirilecek. Yanlı medyada ‘bakan toto’ oynanıyor.
Koltuklarını hak ettiklerine inanan bakanların son zamanlarda sergiledikleri göze girme tavırlarına bir de bu gözle bakılabilir.
İl başkanlarının çoğu değiştirildi…
Merkez karar yönetimi bugün değişecek…
Kongre sonrası bakanların çoğu gitti gider…
Peki de, yüzlerin değişmesi AK Parti’yi ortaklarıyla beraber bir dönem daha iktidarda tutmaya, adaylarını dördüncü kez cumhurbaşkanı seçtirmeye yeter mi?
AK Parti geçmişte seçim başarılarını kendi değerlerine ve icraatlarına bağlayabiliyordu; şimdilerde her şeyini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yetkinliğine bağlamış bir parti o.
Bugünkü kongre bu tespitimi bir kez daha sınamaya yarayacak.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025