Fehmi KORU
İYİ Parti’nin il kongreleri yapılıyor ve galiba bayağı hareketli de geçiyor. Bir büyük ilde kongre salonuna girişte izdiham yaşanmış; bir Anadolu ilinde ise delegeler liste kavgasına tutuşmuşlar…
Yeni kurulan ve medya tarafından sessizlikle karşılanan bir parti için bu hareketlilik hayra alamet sayılabilir.
Haberleri bir de bu gözle izlerken beni tereddüde sevk eden bir ayrıntı gözüme çarptı.
İstanbul il kongresine katılan genel başkan Meral Akşener’in konuşmasındaki bir ayrıntı…
En iyisi haberden okuyalım:
‘‘Akşener daha da cesaretlenmiş, iktidar ve yandaşlarına bindiriyor konuşmalarında, şöyle diyebiliyor: ‘İktidar olacağız ve ‘bizi affedin’ diyenlere imkan vermeyeceğiz. Bu ülkeyi bu hale getirenlerin hesabını soracağız. Bizi küçük ortaklarınızla karıştırmayın. Hani ‘bunun hesabını soracağım’ deyip de Saray’ın kapısından ayrılmayanlar… Biz söylediğimiz sözün arkasında duracağız.”
Bildik, ‘‘Partilileri gaza getirmek için yapılan türden bir konuşma işte’’ deyip geçebilirsiniz, ama ben geçemedim; bu ‘hesap sorma’ işi üzerinde biraz imal-i fikretmeye çalıştım.
1946’da olamayan 1950’de olabildi
Türkiye’de uzun süre iktidarda bulunan siyasi kadroların ister istemez hesaba çekilme endişeleri oluyor. Çünkü eline her mikrofon geçiren muhalif, bir yandan siyasi iktidarı kıyasıya eleştirirken diğer yandan da lafını ‘‘Bunların hesabını soracağız, burunlarından fitil fitil gelecek’’ türü tehditlerle tamamlıyor.
Geriye baktığımda, seçime hile karıştırıldığı için siyasi hayatımızın en çirkin sayfalarından biri kabul edilen 1946 seçiminde, o tür lafların dönemin iktidarı üzerinde bıraktığı etkinin izlerini görebiliyorum.
Her iktidarın, illa en tepedekiler için söz konusu olmasa bile, etrafta bulunanlar, uzak-yakın çevre açısından kolayca anlatılması mümkün olmayan bazı olumsuzlukları bulunabiliyor. İktidarın gücünü yanlış işler için kullanabilenler parti saflarından ve devletlu yakınlarından çıkabiliyor; kendisi temiz olsa bile iktidar sahipleri, o yakınlarını feda etmek istemiyor veya onların üzerine gidildiğinde çirkefin kendilerine de sıçrayabileceği endişesini taşıyabiliyor.
Çok partili döneme geçildiği yıllarda yapılan ilk genel seçime hile karıştırılmasında o endişelerin etkisi olduğunu düşünüyorum.
Adnan Menderes’in pek çok partilisini şaşırtan ‘‘Devr-i sabık yaratmayacağız’’ çıkışının sebebini o endişeleri giderme amacına bağlıyorum.
‘‘Devr-i sabık yaratmayacağız’’ demek, iktidara gelme durumunda geçmiş dönemin üzerine insafsızca gidilmeyeceğinin ilanı demek…
Pek çok DP ileri geleni Menderes’in o açıklamasından rahatsızlık duymuştu; ancak 1950 seçiminde kaybedince mağlubiyeti tadan iktidar o söz sayesinde bunu sineye çekebildi. Kendisine gelip ‘‘İsterseniz müdahale edelim, iktidarda sizin devam etmenizi sağlayalım’’teklifini yüzüne karşı söyleyen güç odağı temsilcilerine, İsmet İnönü ‘‘Eyvallah’’ demediyse, sebebi, Menderes’in yatıştırıcı o çıkışıydı gibime geliyor.
DP sözünde de durdu.
O gün bugündür, bizler gibi gözlemciler rahatsızlık duysak bile, iktidara talip olan siyasiler hesap sorma işini fazlaca gündeme getirmiyor, getirmiş olsalar bile iktidara gelince o vaatlerini unutuyorlar…
Hesabı kim soracak?
Başbakanlık ve bakanlık yapmış kişilerin Yüce Divan’a sevk edilme girişimi olmadı mı? Oldu, ancak ya Meclis’ten ya da Anayasa Mahkemesi’nden geri çevrildi o girişimler… Mahkumiyet alan yalnızca iki siyasi hatırlıyorum.
İntikamcı hisler, bunun görüntüsü bile ürkütücü olabiliyor.
Halk, kitleler böyle talepleri dile getirebilirler; hatta siyasi hayatın içerisinden birileri de gönüllerinden geçen o hisleri karşılarındaki topluluklarla paylaşabilirler; bana sorarsanız, lider düzeyindeki insanların ‘‘Hesap soracağız’’ türü tehditleri mümkün olduğu kadar az telaffuz etmelerinde yarar var.
Peki siyasilerden hiç mi hesap sorulmayacak?
Siyasilerden de hesap sorulur, hem de daha iktidarda oldukları, önemli görevler üstlendikleri halde sorulur. Sistemleri müsait olan ülkelerde her düzeydeki devlet yöneticisinin yargı denetimi yüzünden başı ağrıdığı gibi, sonunda cezaevini boyladığı da oluyor.
Örnekleri biliyorsunuz:
İsrail’in başbakanı Benjamin Netanyahu şu günlerde savcı tarafından hesaba çekiliyor; eski bir başbakan yardımcısı hala cezaevinde. İtalya’nın başbakanı iken Sylvio Berlusconi bir avukata rüşvet verdiği iddiasıyla mahkemeye celbedilmişti; vergi kaçakçılığı yaptığı için çarptırıldığı hapis cezası yüzünden bir süreliğine huzurevinde temizlikçi olarak çalışmak zorunda bırakıldı Berlusconi.
Benim temennim şu: Siyasinin siyasiden hesap sorduğu bir ülke olmak yerine, siyasi de olsalar herkesten yargının hesap sorduğu bir ülke olmanın yolunu aramalıyız.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025