Fehmi KORU
Bugün ABD’nin başkenti Washington’da yine bir gösterişli tören var. İsrail gazetesi Jerusalem Post, Beyaz Saray’ın bahçesinde yapılacak törene bin kişinin davet edildiğini bildiriyor. Eğer hepsi geleneksel giysileriyle orada bulunacaklarsa davetlilerin önemli bir bölümünün Arap Dünyası’ndan olduğunu görebileceğiz.
Diğer kalabalık grup da başları takkeli İsrailli davetliler olacak.
ABD başkanı Donald Trump’a sonunda yalnız ikinci dört yılı değil Nobel barış ödülünü de kazandıracaklar.
Tahmin ettiğiniz gibi, Beyaz Saray’daki kalabalık tören İsrail ile bir Arap ülkesinin daha yakınlaştığını dünyaya duyurmayı amaçlıyor. Törende İsrail ile yakınlaştığı daha önce duyurulmuş Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında bu defa bir ‘barış anlaşması’ imzalanacak; onu takiben İsrail ile Bahreyn’in de yakınlaştığı ilan edilecek.
Kısa süre sonra muhtemelen İsrail-Bahreyn barış anlaşması imzalanması için yeni bir tören yapılır ve onun gölgesinde başka bir Arap devletinin daha (sırada Oman’ın olduğu biliniyor) yakınlaşmaya razı olduğu duyurulur.
Malum ABD’de 3 Kasım’da seçimler var. Trump ve kadrosu bir yandan bu görüntülerin kendilerine oy olarak döneceğini hesaplıyor, bir yandan da seçimi kaybetseler bile şu günlere kadar onlar için bir rüyadan öte bir şey olmayan İsrail’i çevresindeki ülkelerle teker teker barıştırma işlemini gerçekleştirmiş olacaklar.
Gelişme, ülkesinde yargı tarafından sıkıştırılan, toplumsal gösterilerle istifası istenen, siyasi ömrünün sonuna geldiği düşünülen İsrail başbakanı Benjamin Netanyahu için de doping anlamına geliyor.
Bu yeni durumu yadırgayan, karşı çıkan pek yok. İran ve Türkiye dışında başka ülke yok. Tabii bir de Filistinliler Arap ülkelerinin İsrail ile ilişkilerini normalleştirmesine karşı çıkıyor. Hem de, barışan ülkeler bunu “Filistin devletine giden yolu açmak amacıyla” yaptıklarını ilan ettikleri halde…
En tepede gördüğünüz fotoğraf İsrail’den. Yolda ABD ve İsrail bayrakları yanında artık BAE ve Bahreyn bayrakları da yer alıyor. Onlara daha önce İsrail ile barış anlaşması imzalamış Mısır ve Ürdün’ün bayrakları da eklenebilirdi.
Arap Dünyası’nda İsrail’i tanımayan ülke kalmayacak, herbiri bunu Filistin uğruna yaptıklarını söyleyecekler ve muhtemelen bir süre sonra Filistin ismi bile telaffuz edilmez olacak.
Yıllar öncesinde başlayan gizli görüşmeler bugün böyle bir tabloyu karşımıza çıkardı.
Protestolar bir şeyi değiştirmiyor.
Olayın beni ilgilendiren yönü, bu ‘yeni normal’in ne anlama geldiği…
Yalnızca Arap Dünyası’nda bu tür sürpriz gelişmeler yaşanıyor olsaydı anlamlandırma daha kolay olabilirdi. Ancak eş zamanlı olarak başka benzer gelişmeler de yaşanıyor ve hepsini bir arada değerlendirmek gerekiyor.
Geçen haftanın Washington ziyaretçileri Sırbistan cumhurbaşkanı ile Kosova’nın başbakanıydı. İki ülkenin liderleri, Kosovalıların Sırbistan’a karşı verdikleri savaştan sonra ilk kez orada bir araya geldiler ve Trump’ın yanında İsrail’le diplomatik ilişki kuracaklarını ve büyükelçiliklerini Kudüs’te açacaklarını da beyan ettiler.
“Ne var bunda, Trump İsrail üzerinden seçimde etkili olduğunu bildiği Lobi’ye ulaşmış oluyor” demeyi imkansız kılan bir gelişme bu. Kosova’nın İsrail tarafından tanınmasını da getirecek bu gelişmeyi ABD’nin Netanyahu’ya dayattığı çok belli. Çünkü, Kosova’nın tanınması İsrail’in işgali altında tuttuğu topraklarda yaşayan Filistinlilere de tek taraflı hareket serbestisi veriyor. Filistin devleti de, Kosova gibi, kendisi için daha geniş bir tanınma hareketlenmesini başlatabilir. Nitekim, Arap ülkeleriyle yakınlaşmayı bile gölgede bırakacak kadar ağır tepkilere yol açtı İsrail’in onayıyla yapıldığı bilinen Sırbistan-Kosova yakınlaşması…
Bu kadar da değil.

Türkiye’nin Arap Dünyası’ndaki en yakın müttefiki Katar’da, şu sıralarda, 20 yıldır süren bir başka ihtilafa son vermeyi amaçlayan bir görüşme trafiği yürütülüyor. Afganistan hükümeti yetkilileri ile Taliban liderleri ülkeye barış getirmek için müzakere başlattılar.
Çözülmesi gereken sorunların fazlalığı yüzünden bayağı uzun sürmesi öngörülen Afganistan’daki savaşan tarafların arasındaki Katar müzakerelerinin arkasında da ABD var. Trump’ın Afganistan’dan askerlerini çekme kararını uygulamaya koymasının önündeki en önemli engel savaşan tarafların bir masa etrafında bir araya gelememesiydi.
Katar görüşmeleri bunu sağlayacak.
ABD’nin Suriye’de de acelesi var. Orada da PYD/YPG yapılanmasının kalıcılığa dönüşmesini istiyor Washington ve o yolda adımlar atılıyor. Kuzeydeki kuyulardan petrol çıkarılmasının bir anlaşmayla bir ABD şirketine verilmesinin temelinde bu acelecilik yatıyor.
Libya’da da benzer bir durum var; orada da ABD şimdi mevcut olan dengeleri değiştirmek için devrede.
Gelişmelerin çoğu Rusya’nın çıkarlarıyla uyuşuyor.
Türkiye?
Bütün bu olaylar içerisinde, hem de her birinde, bir biçimde ilgisi bulunan ülkemizin hemen her yerle ayağının kesilmesi sonucunu doğuracak gelişmeler bunlar.
İşler Ankara’nın hesaplarına uygun gelişmiyor.
Tepki vermek de bir eylem çeşidi, ama yalnızca tepki tablonun içine girmeyi getirmiyor. Çoğu kez tablodaki yerin kaybolmasıyla bile sonuçlanabiliyor tepkiler…
Aklımdan bir türlü çıkmayan bir kuşkumu da burada dile getirebilirim: Türkiye’nin son zamanlarda kendisini meşgul ettiği uluslararası sorunların, asıl ilgilenmesi gereken hayati önemi bulunan gelişmeleri gözden kaçırmayı getiren dikkat dağıtıcı meşgaleler olduğu kuşkumu…
Hamasete yarasa da sonuç alınması zor bir konuyla meşgul iken Türkiye, bunlar oldu bitti işte.
Oruç Reis dinlenmeye çekildi, “Etrafımızda neler oluyor ya?” sorusu belki şimdi sorulur.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
2.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
25.10.2025