İsmet Berkan
Duruşmam sabah 11.15’teydi, ama İstanbul Çağlayan Adliyesinde 2. Asliye Ceza’da önceki duruşmalar sarktı, araya öğlen tatili girdi. Neredeyse bütün günü adliye koridorunda bekleyerek geçirdim.
Beklerken tabii insanın kafası olmadık şeylere çalışıyor. Örneğin, Çağlayan’daki o koca meydandan yürüyerek adliyenin C kapısındaki uzun güvenlik kuyruklarından içeri giriyorsunuz. Peki girdiğiniz kat kaçıncı kat? Normalde giriş katı 0’dır ama bizim adliyemizde eksi 2.
Sanmayın ki eksi 2 binanın bodrumunda. Hayır, değil. Peki neden böyle? İmar mevzuatında kanuna karşı hile yapmak, binaya kat ilave etmek amacıyla.
Düşünün, ülkenizin en büyük adliye binası, aslında kanuna karşı yapılan bu hile sayesinde bu kadar büyük.
Devletimizin yaptığı kanuna karşı hilelere bir örnek daha vereyim:
Cumhurbaşkanlığı’nın İstanbul Tarabya’da, Huber Köşkü’nün arkasında kalan yerleşkesi de kanuna karşı hile yöntemiyle inşa edildi. Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanlığı döneminde bu arazi önce Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’na devredildi, böylece İstanbul Boğazı öngörünümde inşaat yasağının arkasından dolaşıldı, çünkü yasa sadece askeri tesis inşasına izin veriyordu. İnşaat bitti, arsa yeniden Cumhurbaşkanlığı’na geçti.
Ayrıntısını bilmiyorum ama Tayyip Erdoğan döneminde yine Boğaz öngörünümde tarihi Vahdettin Köşkü’nün yerine inşa edilen yapılar için de eminim bir kanuna karşı hile yöntemi uygulandı. Güzelim ahşap tarihi köşk yok oldu, yerine betonarme kocaman başka başka yapılar geldi. Bu yapılar en azından 2. derece tarihi eser olan o köşkü andırmıyor bile. Vatandaş yapsa ensesinde boza pişirilir, mahkeme mahkeme dolaşır ama Cumhurbaşkanlığı yapınca akan sular durdu.
Türkiye’nin hukukla ilişkisi maalesef böyle. Hukuka en önce uyması gerekenler bile ‘kanuna karşı hile’ cingözlükleriyle işlerini görüyorsa, vatandaştan yasalara uymasını nasıl bekleyeceksiniz?
Çağlayan’da duruşmanın başlamasını beklerken Anayasa Mahkemesi’nin kararının haberi geldi.
Uzman olmayanın içinden çıkmasına ve anlamasına imkan olmayan, inanılmaz derecede uzun ve teknik ayrıntılara boğulmuş bir karar. Kısaca anlatmaya çalışayım:
Türkiye’yi ‘Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçiren Anayasa değişikliği 2017 yılında yasalaştı. Orijinal plana göre bu anayasa değişikliklerinin en önemli bölümleri, yani idari sistemle ilgili bölümleri Kasım 2019’da yürürlüğe girecekti.
Türkiye, aslında Osmanlı’nın son 100 yılından beri ama esas olarak 1923’ten beri hükümet sistemiyle yönetiliyordu. Bu da devasa bir idare hukuku birikimi, uygulaması ve içtihadı yaratmıştı. Sistem artık yerli yerine oturmuştu.
Ama bu değişiklikle biz o birikimi kaldırıp çöpe atacak, yerine gerçekte tek kişilik hükümet sistemi olan başkanlık sistemini koyacaktık. Bu yeni sisteme geçiş için yüzlerce yasanın binlerce maddesinde değişiklik yapmak, onları hep yeni sisteme uygun hale getirmek gerekiyordu.
Orijinal plana göre parlamentonun bu değişikliklerini yapmak için yeterli zamanı var gibi duruyordu ama bu zaman hiç kullanılmadı. Kaldı ki zaten erken seçim yoluyla Cumhurbaşkanlığı sistemine 2018 Haziran ayında geçmemize karar verildi.
Öyle olunca, Türkiye Cumhuriyeti’nin son hükümeti, Binali Yıldırım başkanlığındaki hükümet gitti Meclis’ten Anayasanın artık yürürlükten kaldırılacağı günü bekleyen 91. maddesi uyarınca bir yetki kanunu çıkardı. Böylece hükümetin eline, gereken uyum düzenlemelerini hızla yapması için Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi geçti.
İşte Anayasa Mahkemesi’nin dün açıklanan kararı, bu kararnameye ilişkin.
Şöyle diyebiliriz: Son hükümetin ülkemiz hukuk tarihi açısından bu son KHK’sı, bugün uygulanan Cumhurbaşkanlığı sisteminin Anayasadan sonraki ikinci hukuki dayanağı.
İşte Anayasa Mahkemesi’nin pek çok maddesini iptal ettiği kararname bu.
Neden iptal oldu peki onlarca madde? Başlıca sebep şu: Binali Yıldırım hükümetinin kararnamesinin pek çok maddesi, Anayasanın artık olmayan 91. maddesine ve Meclis’in verdiği yetkiye aykırıydı, o yetkiyi aşıyordu. Yani bir yerde ‘kanuna karşı hile’ yapıyor, Anayasayı ve kanunları çiğniyordu.
Kararnameyi yazanlar bunu yaparken Anayasayı ve yasaları çiğnediklerini bilmiyor muydu? Hiç kuşkusuz biliyorlardı. Diyorum ya en azından 100 yıllık idare hukuku birikimi, uygulaması ve içtihadı vardı geride.
O zamanın Başbakanlık Kanunlar Kararlar Dairesi hukukçuları hepsi de alanında uzman, yetkin kişilerdi, böyle hatalar yapmazlardı ama belli ki emir demiri kesmiş, ‘Hukuk arkadan gelsin’ denmişti.
Hukuk, sahiden arkadan geldi, tam olarak 6 yıl geriden. Üstüne bir de bu iptallerin 12 ay sonra yürürlüğe gireceği dikkate alınacak olursa 7 yıl geriden.
Daha da fenası şu: Bu Anayasa Mahkemesi kararının uygulanıp uygulanmayacağı da garanti değil.
Ya Cumhurbaşkanı, ‘Ben canımın istediği zaman Merkez Bankası Başkanını görevden almak istiyorum’ derse ne olacak?
Aslında bunun yolu var: Meclis’te Merkez Bankası Kanunu değiştirilir, yetki Cumhurbaşkanına verilir ama ya bunu da yapmadan eskisi gibi devam etmek isterse Cumhurbaşkanı?
Kim onu durdurabilir? Kim ona, ‘Bu yönetim biçimi hukuka aykırı, dolayısıyla gayrı meşru’ diyebilir?
Adliye binalarını kanuna karşı hileyle yapan ülkede bu soru çok mu lüks?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
23.05.2025
22.05.2025
13.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
10.04.2025
6.04.2025