Markar ESAYAN
17/25 Aralık ve 15 Temmuz işgal/darbe girişimi siyasi aktör olarak Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’yi hedef alan çok büyük saldırılardı. 7 Şubat 2012 MİT krizinde aynı amaçla bir hamle zaten yapılmıştı.
2013’ün başında da daha farklı bir sürece girildiği anlaşıldı. MİT krizi ile “tereyağından kıl çekercesine” kolay biçimde Erdoğan’ın denklemden düşürülmesi mümkün olmayınca, sokak olaylarından medet umulmaya başlanmış olmalıydı. Gezi krizi, kutuplaşmayı sürekli artıran bir CHP, marjinal sol gruplar ve medyalarının ektiklerinin biçilmesinin umulduğu bir zeminde alevlendirildi. 15 Temmuz’dan sonra ortaya çıkan bilgilerden de görüyoruz ki, emniyet güçlerinin içine sızmış FETÖ’cüler halkı isyan ettirmek için ellerinden geleni yapmışlardı. Amaç, Erdoğan ve hükümetin yıpratılması ve düşürülmesiydi.
Bu da başarılı olmayınca 17/25 Aralık “yargı/emniyet” darbesi geldi. Erdoğan’ın “siyaseten” halkın gözünden düşürülmesi mümkün gözükmüyordu. Ama belki “yolsuzluk” iddiaları ile Erdoğan’a güvenen muhafazakâr kitleler tereddüde düşürülebilir ve o tereddüt anında Erdoğan denklemden hızlıca çekilebilirdi.
Bu hamle de başarısız oldu. 2014-2015 arasındaki üç kritik seçim de olağanüstü bir başarıyla hasarsız atlatıldı. Gerçi 7 Haziran’da koalisyon için ciddi bir algı mühendisliği yapıldı ama HDP ve MHP’nin yan yana getirilmesi operasyonu tutmadı. AK Parti’nin CHP ile koalisyonu da “mümkün” olmadı. 1 Kasım’da tüm bu oyunları gören millet AK Parti’yi yeniden tek başına iktidar yaptı.
15 Temmuz’a gelinen süreç özetle böyleydi. Ama sokak hareketleri, ama PKK/HDP üzerinden, ama yargı darbeleri, ama muhalefete dönük kaset operasyonları ile hem sokak hem siyasi temsil alanları dizayn edilmeye çalışıldı. CHP ve HDP’de bunun tuttuğunu görüyoruz. Ama bu ikisi yeterli olmayacaktı. Çünkü sahada vatandaşlar sağduyulu davranıyordu. Kürtler hendek terörüne yüz vermedi. İkinci yılında ise Gezi’ye vatandaşlar rağbet etmedi. Gezi ruhu da, sosyolojik bir gerçekliğe dayanmadığı için uzaya doğru uçtu gitti.
Bu nedenle olsa gerek artık doğrudan 15 Temmuz’da işgale geldiler. Millet bu işgal girişimine ağır bir tokat indirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan muhteşem bir liderlik sergiledi. Bu tarihi anın doğal sonucu olarak vesayete açık kapı bırakan sorunlu hükümet sistemi 16 Nisan’da esası millet iradesi olacak şekilde normalleştirildi.
Şimdiki hedefleri ise, 2019 seçimlerinde Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesini, AK Parti’nin genel ve yerel seçimlerde başarılı olmasını önlemek. Bu kuşkusuz meşru bir haktır; ama araçların da meşru olması gerekir.
Nitekim, 15 Temmuz’da zirve yapan darbe girişimlerinin doğrudan hedefi olan Erdoğan ve AK Parti’yi, bu darbenin neredeyse müsebbibi gösterme yönünde bir kampanya başlamış durumda. Seçim sonuçlarını etkilemek için bu yol seçilmiş görünüyor.
Buradaki hedef yukarıda olaylar bazında özetlediğim amaçtan farklı değil. Erdoğan’ın 2019’da yüzde 50+1 gibi zorlu bir oranı yakalamasını önlemek ve süreci tersine çevirmek için 15 Temmuz acısını, haklı hassasiyetini bumerang gibi ona döndürmek, kitle ile gönül bağını zayıflatmak istiyorlar.
Elli yıllık tarihsel planda, arkasında uluslararası derin güçlerin olduğu, her yere sızmış, 15 Temmuz hainliğini yapan bir organizasyonun bel kemiğini kırmış, ona karşı -uzun soluklu/zorlu olacağı aşikâr- kararlı bir mücadele veren bir lider ve partisinin CHP tarafından sorgulanması fıkradan öte, bir absürtlüktür.
CHP’nin “Siyasi ayak” abanmasının “yüce divan” abanmasından bir farkı yok. Yargı, emniyet, istihbarat zaten görevini yapıyor. Erdoğan’ın “Babam da olsa gözünün yaşına bakılmayacak” dediği noktada suçlular bulunup yargı önünde hesap verecek. Bunun bir tercih değil, ertelenemeyecek bir beka/devlet meselesi olduğunu söylemeye gerek var mı?
15 Temmuz’un birinci hedefi olan Erdoğan bu mücadelenin en güçlü teminatıyken, FETÖ’nün tüm söylem ve malzemelerini kullanan CHP’nin başrolünü oynadığı bu bayat oyunlara milletin kanmayacağı aşikâr.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019