Mehmet TIRAŞ

ESKİ KENDİSİNİ YENİDEN ÜRETEMEZ
8.07.2013
2210

 İtalyan düşünür Gramci böyle demiş eski üzerine.

Bizim Başbakanımız Erdoğan’a ne kadar uyuyor Gramci’nin tezi,öyle değil mi?

Bir söz bir benzetmeye bu kadar mı yakışır.

Başbakan ben Milli görüş gömleğini çıkarttım demişti ama son üç yılda Erbakan’ın fabrika ayarlarına döndü geri.

Mısır’ da ki askeri darbeyle Gezi direnişi arasında  bağ kurarak Başbakan ve onun dalkavuk medyası ve tetikçi yazarları arasında bir tartışma gırla gidiyor..

Neymiş efendim Gezi direnişi üzeriden Erdoğan’a yapılamayan darbeyi Mısır da gerçekleştirdiler,Mısır da ordu yönetime el koymadan önce de, Brezilya üzerinde uyarlama yapıyorlardı gezi direnişinin hedefini saptırmaya kalkan tetikçiler..

Brezilya da halk toplu taşıma araçlarına yapılan zamlar üzerine sokaklara döküldü,FİFA  standartlarında hastane ve okul istiyoruz,diye haykırdılar,Gezi direnişiyle hiç benzerliği var mı Allah aşkına?

Şimdi dillerine ve köşelerine  Mısır’ı doladılar; 30 gün süreklilik arz eden 2.5 milyon insanın Gezi Direnişinde eylem yaptığı eylemi gölgelemeye çalışıp kendilerini de haklı çıkartmanın yollarını arıyorlar ama hiç inandırıcı olamazlar;çünkü iktidarın ikinci adamı bu direnişten mesaj aldık dedi,Cumhurbaşkanı Gül demokrasi sadece seçim değil,diye açıklamalar yaptı;gerçi kendileri de biliyor ama başka ne yazıp konuşacaklar,AKP’yi eleştiren,işsiz kalan kovulan  gazetecilerin akıbeti ortada.

AKP’in yazılı medyasının yazarlarından yandaş birisi,yandaş televizyon kanalında bir gazeteci şöyle saçma sapan bir yorum yapıyordu Mısırda ki gösteriler ile Gezi direnişi arasında bağ kurarak:”Efendim her gösteride bir hükümet mi değişecek,böyle bir demokrasi mi olur;eğer her sokak gösterilerine kulak verilirse imiş  hükümet bulunamaz imiş.Demokratik hakkını kullan, önümüzde seçim var  sandıkta iktidarı değiştir.Yolları kapatmanın,insanları rahatsız etmenin anlamı var mı” diye hakikaten saçmalıyordu.Aslında Erdoğan’a biat eden  sözde yazar,yazarlık sınavını veriyordu hakkını da teslim etmeliyiz;Erdoğan demiyor mu,seçimle geldim ve her istediğimi yaparım,üç beş çapulcuya pabuç bırakmam,diye.

Demokrasilerde gösteri hakkınız olmayacak,basının da özgürlüğü olmayacak,muhalefet rejim karşıtı sayılacak,demokrasinin kuvvetler ayrılığını ayak bağı göreceksiniz,yargıya talimat vereceksiniz,tek din diyeceksiniz,dindar nesil yetiştireceğim,Reyhanlı da benim 53 Sünni vatandaşım şehit öldü açıklamanız,  mezhepçilik değil mi? Mezhepçi denilince de kıyamet koparacaksınız,gösteri ve yürüyüş hakkını kullananları provokatör,göz altına alınan her kişiyi  yasa dışı  örgüt üyesi, tutuklanırsa daha ortada mahkeme kararı olmadan  terörist diyerek yargısız infaz yapacaksınız,özel hayatından endişe duyan ve düşüncelerini ifade eden yaşadığı şehrin planlamasında söz sahibi olmak isteyenlere  çapulcu,darbe provası yapıyorlar,faiz lobisinin planını haya geçiriyorlar,heykel yıktırıp,hükümetini ve seni eleştiren gazetecileri kovduracaksınız,demokrasiyi çoğunluk üzerinden anlatıp çoğulculuğu ise yok sayacak,basını ele geçirip devlet gücünü kullanarak,kendinizi seçilmiş bir diktatör ilan etmeye kalkacaksınız ama bu çağın demokrasisi buna müsaade etmez, aklınızdan çıkartın  ve akıllı olun,yol yakınken bu yoldan vaaz geçin.

Mısır’daki darbeye dönersek neden Mısırda darbeyi yapan generalle anlaşan Mursi, kadınların sünnet ettirilmesine ve bekaret testi uygulamasını uygularken; AKP’nin yandaş medyası ve Erdoğan bu ilkel insanlık suçuna sessiz kaldılar!.

Bir toplumda kadının yeri demokrasinin de göstergesidir!.

Başbakan ve onun yandaşları Türkiye’ de; Mısırdaki darbe destekçisi avı yaparken,niye orta doğuda iş tuttuğu Suudi Arabistan kralının, Mısırdaki askeri darbeyi desteklemesi konusunda bir açıklama yapmıyor da;Gezi direnişine polisin orantısız şiddetine ve Erdoğan’ın dini yönde otoriterleşmesine karşı Avrupa Parlamentosunun kararlarına kükreyen ve kararı tanımayan  Başbakan,Batı’ dan Mısır’da ki darbeye karşı çıkmasını bekliyor, bunu bir açıklasa da biz de öğrensek.

Başbakan  ve onun yandaş medyası ve gazeteci müsveddeleri askeri darbelere karşı değiller,çünkü Mursi bunlar gibi düşündüğü için  askeri darbeye karşı çıkıyorlar,Suriye politikası Başbakanın ne kadar demokrasiden ve özgürlükten yana olduğunu ortaya koymuyor mu?Suudi Arabistan ve Katar ile ittifak yapması neyin nesi; sanki bu iki ülke demokrasinin beşiği olan ülkeler!.

Erdoğan,Sudan da 300 bin kişiyi katleden  diktatör El Beşir’e sahip çıkmadı mı,Müslüman insan öldürmez,diye ortada uluslararası bir mahkeme kararı olmasına rağmen;Ankara da kırmız halıda yürüterek karşılamasını nasıl açıklayacaklar,Mısır da demokrat kesilenler.

Şu artık tartışılmaz bir vaka:bizimde içinde yer aldığımız coğrafyada yani Ortadoğu toplumlarında demokrasini tarifi körün fili tarif ettiği gibi yapılıyor.

Bir toplumun asker darbe geleneği,demokrasi geleneğinden daha kıdemliyse o ülkede seçimle iktidara gelende darbelerin getirdiği anti demokratik yasalardan kendine göre seçme yaparak ülkeyi yönetiyor.

Seçim barajını,siyasi partiler kanununu niye değiştirmiyor ve ben mi getirdim, diyor Erdoğan!.

Demek ki bir yasanın demokratik olup olmaması çok önemli değil,bana yararlı mı yararsız mı, bu yönüyle bakılıyorlar, siyasiler darbeli demokrasilerde.

Hepimiz toplum olarak darbelerin çocuklarıyız;toplumun her kesiminin hatta bireyini bile istisnalar dışında herkesin bir darbecisi,bir hırsızı,bir yasağı ve bir de teröristi var.

Başbakan 28 şubat’ı darbe görüyor ama darbelerin atası olan 12 eylülün yasarlıyla da ülkeyi yönetiyor.HAMAS terör örgütü olmuyor ama PKK’ya terör örgütü ,diyor Erdoğan,hal bu ki HAMAS,AB,ABD,Japonya ve Kanada tarafından terör örgütü listesinde gösteriliyor.

Demokrasi: “Eğitim düzeyi yüksek,örgütlülüğü öne almış sivil itaatsizliği kabullenen,muhalefeti iktidar kadar önemseyen,bireysel hakları, temel hak ve özgürlüklerden taviz vermeyen,devleti kutsamayan,devleti vatandaşın hizmetkarı gören,birey olmayı ilke edinmiş, vergi mükellefi olan,değişimi ilke edinmiş,karşısındakine  empati yapan, yeryüzüyle kendini kıyaslayan,nitelikli insan topluluğu arayan,zengin hukuk toplum sistemidir.”

Seçimle geldim,demokrasinin kuvvetler ayrılı ayak bağım diyen,yargıya talimat verdim,dindar nesil yetiştireceğim,tek din diyenlerin; ve özgürlükleri,sorunları ve olayları din ve mezhep üzerinden tanımlayanların, demokrasiden söz etmelerinin inandırıcılığı olamaz,olmuyor da;askeri darbelere karşıyım diyor ama Erdoğan ve yandaşları askeri darbeleri aratmayacak baskıları ortada!.. Erdoğan’ın medya üzerindeki diktatörlüğü ayyuka çıkmış durumda.

Eskiden yeni çıkmıyor maalesef deneyimin okulu yok yaşayarak öğreniyoruz,bunun canlı örneği Başbakan Erdoğan.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar