Murat BELGE
Başbakan, “Samimi eylemciler oyuna alet oldu,” demiş. Oysa ortada oyun moyun yok. Klasik “komplo” mantığı içinde bir şeyleri bir şeylere bağlamak, örneğin başka ülkelerden öğrencileri yakalayıp bunları “casus” diye teşhir etmek gibi komikliklerden başka bir şey yok ortada. Büyük bir ihtimalle “interest group” lafının yanlış tercümesinden kaynaklanan esrarengiz bir “faiz lobisi”nin de ne olduğu, kimlerden teşekkül ettiği belli değil. Bu ülkede en çok kazananlar bankalar olmuş; onlar mı lobi? Onlarsa, on bir yıllık AKP iktidarında buraya gelmişler...
Varsa kanıt, çıksın ortaya. Bu kuru sıkı lakırdılar, nişan almadan atışlarla bir yere varılmaz.
Evet, Türkiye’de büyük bir olay oldu. Evet, orada kesilen az sayıda ağaçla bu olayın büyüklüğü arasında da bir orantısızlık var gibi görünüyor. Öyle göründüğü için yok “faiz lobisi”, yok “uluslararası komplo” gibi hayalî heyûlalar icat etmeye kalkarsanız, bunu yapan Başbakan’ın kendisi olabileceği gibi ne pahasına olursa olsun onu ve yaptıklarını savunmak zorunda olduğunu sananlar da olabilir, olmuş olaya tamamen yanlış bir teşhis koyarsınız, sonra da bu yanlışınızın üstüne yenilerini ekleye ekleye devam edersiniz.
Bu olayları “provoke eden” biri varsa, o biri bizzat Başbakan’dır. Belirli bir kültür içinde, belirli değerlerle yaşayan insanların bu değerlerine ve genel yaşama üslûplarına müdahale ederek onları provoke etmiştir. Bunun önemlice parçası sözeldir, bir konuşma üslûbunun sonucudur. “Bu ülkede isteyen içkisini içiyor. Kimse de buna karıştırmayacaktır” diyebilirsiniz. “İsteyen tıksırıncaya kadar içiyor” demeyi seçtiğinizde başka bir şey söylüyorsunuz. O iki cümle artık aynı anlama gelmiyor. Bu “tıksırma” işini daha önce konuştuğumuzda bazı AKP’li dostlarım, “Onun için özür diledi,” demişlerdi. Nasıl diledi bilmiyorum; Başbakan, pek öyle özür dileme yeteneğini geliştirmiş biri izlenimini bırakmıyor. Ama bu yeni evrede, “İki kadeh içen alkoliktir”, “İki ayyaşın yaptığı yasa” diyerek herhangi bir şey dilemediğini kanıtladı.
Tabii bunun ardında bildiğimiz liste var: kürtajdan “dindar nesil” yetiştirmeye, “ucube”den “AVM’li kışla”ya!
Ama bu sözel saldırılar somut edime de dönüşüyor, fırsat çıktıkça. Rektöre bizzat telefon edip “Orada içki mi satılıyor” diye soran vazifeşinas bir Başbakan’ımız var. Kanunlar çıkıyor bir yandan ya da ona gerek kalmadan kaldırımda masa toplanıyor. Mütehakkim bir eda, otoriter bir duruş, “Her şeyin en doğrusunu ben bilirim” tavrı... Gezi’de eyleme çıkanların değerleri var, dünya görüşleri var, bu arada bellekleri de var. Bu birikimi hep birlikte yaşayarak edindik.
Ve Topçu Kışlası inadıyla karşılaştık. Sabah karanlığı polis terörü, çadır yakma vb. Birçoğumuzun ayakları Taksim’e doğru yürümeye başladı. O aşamada her şey düzeltilebilirdi: zaten Gül, Arınç, Topbaş yumuşatma çabasına girmişlerdi. Ama Başbakan Tunus’tan ateşlenmiş bir havan olarak Gezi’nin ortasına düşmekten geri kalmadı. Bundan sonra her sözüyle insanları kışkırttığı gibi, “destan yazan” polislerine verdiği sertlik talimatlarıyla da gerilimi artırdı. Burada artırdığı gerilimlere kendi mitinglerini toplayarak cevap vermeye girişti.
Yapılmaması gereken ne varsa yaptı Başbakan. Sakinleşip de “Ben ne yaptım?” diye bakınca, görünen manzara iç açıcı ya da kıvanç verici değil. Onun için de şimdi bize “dış mihrak” gerek, “bira kutusu” gerek. Böyle şeyler gerek.
“Yanlış yaptım. Yanlış yaptık” demek kolay değildir, biliyoruz. Ama bari yanlış yolda yürümek üzere inat etmeyin.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025