Şahin ALPAY
Türkiye’de rejimin geleceğini belirleyecek tarihi seçim yarın yapılıyor.
Bununla ilgili birinci dileğim, Oy ve Ötesi derneğinin seferber edeceği on binlerce sandık denetçisinin ve AGİT’in gönderdiği çok sayıdaki gözlemcinin korkulana, yani iktidarın sandığa hile karıştırmasına engel olmayı başarması. (Oy ve Ötesi derneğinin sağladığı seferberlik muhakkak ki, sivil toplumun eskiye nazaran ne kadar daha güçlü olduğunun, Türkiye’nin artık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sandığı kadar ilkel bir toplum olmadığının yeni bir göstergesi, bir iyimserlik kaynağı.) İkinci dileğim ise elbette ki, HDP’nin barajı geçmesi ve Erdoğan’ın anayasayı değiştirmek, Türk usulü başkan olup ülkeyi bir şirket, yani kendi mülkü gibi yönetme ihtirasının köküne kibrit suyu ekilmesi.
Seçimden sonra ne olabilir? Bu konuda üç temel senaryo ve olası sonuçlarından söz edilebilir. Birinci senaryo, her iki dileğimin de gerçekleşmesi, kazandığı milletvekilliği sayısı 276’nın altında kalan AKP’nin tek başına hükümet kuramaması. 7 Haziran seçiminden bekleyebileceğimiz en olumlu sonuç bu olur. Ancak, bu takdirde muhalefet partilerinin, yani CHP, MHP ve HDP’nin en azından hukuk devletindeki büyük tahribatın giderilmesi için asgari müştereklerde buluşarak bir koalisyon hükümeti kurmaları ya da HDP’nin CHP – MHP koalisyonuna dışarıdan destek vermesi gerekir.
Asgari müşterekler bağlamında akla ilk gelenler, 17/25 Aralık Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturması zanlılarının yargı önüne çıkarılması; sulh ceza hakimliklerinin ilgası; HSYK, Yargıtay ve Danıştay kanunlarında yapılacak değişikliklerle yargı bağımsızlığının güven altına alınması; basın özgürlüğünün güçlendirilmesi ve barajın yüzde 4-5 düzeyine indirilmesidir. Aksi takdirde, yani muhalefet partilerinin asgari müştereklerde anlaşamamaları durumunda Erdoğan’ın erken seçim kararı alması, AKP’nin muhalefet partilerini bir araya gelmeyi dahi başaramamakla suçlayarak yeniden (ve belki en az 330 sandalye ile) iktidara gelmesi tehlikesiyle baş başa kalabiliriz.
Muhtemel ikinci senaryo, HDP’nin barajı aşamaması veya aştığı halde AKP’nin yine de en az 276 sandalye ile tek başına hükümet olma imkanını bulmasıdır. Bu durumda Erdoğan pekala, “sadece vatana ihanetle suçlanabilirim” diyerek, fiilen Başkan gibi davranmaya, anayasayı çiğnemeye devam edebilir. Yeni meclis grubu tamamen Erdoğan’ın kendi eliyle belirlediği sadık takipçilerinden oluşacağı için, buna AKP’den itirazların yükselmesi, (kimilerinin beklediği üzere) partinin giderek bölünmesi uzak bir ihtimaldir. Bu senaryodan beklenebilecek yegane olumlu sonuç, giderek kötülemeye aday ekonomik konjonktür ile tek başına başa çıkma zorunda kalacak AKP iktidarının en geç 2019 seçimlerinde son bulmasının yolunun açılması olabilir.
Üçüncü senaryo, Türkiye için kâbus senaryosudur. Bu senaryoya göre, HDP barajın altında kalır ve AKP en az 330 ya da transferlerle 330’u bulacağı sayıda milletvekilliği kazanır; anayasa değişir; tek – adam, tek parti diktatörlüğü yerleşir. Dikta rejimi ülkeyi görülmemiş ölçüde kutuplaştırmaya, şimdiden “legal görünümlü” ilan ettiği muhalefeti iyice baskı altına almaya yönelebilir. Bu takdirde muhalefetin giderek radikalleşerek şiddetli biçimlere bürünmesi kaçınılmaz hale gelebilir, ülke görülmemiş ölçüde bir kargaşaya, iç kavgalara sürüklenebilir. Bu kargaşa, TSK’nın yeniden siyasi role soyunmasına ve bir şekilde yönetime el koymasına yol açabilir. TSK’nın yönetime el koyması iç savaş olasılığından daha vahim olmayabilir, ama ülkeyi 12 Eylül’den beter edeceği muhakkaktır.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020