Ümit KIVANÇ
Bugünkü haliyle insan varoluşunun karşısındaki küresel tehlikeler neler? Kısa vadede, uzun vadede…
Çıkarsamadan çıkarsamaya atlayarak varılacak sonucu baştan belirtmekte fayda var: Kendimize dair yanlış algılar ve hükümlerle, yanlış bir varoluş tarzı içerisinde yaşıyoruz. Hele örgütlenmiş toplumlar olarak kendi aramızda kurduğumuz ilişki tarzları, güç sahibi bazılarımızın ille de korumayı ve daha da kötüleştirmeyi hayat memat meselesi gördüğü, çünkü insan varoluşundan yalnız kendi ayrıcalıklarını ve başkalarına hükmetme kapasitesini anladığı düzenlerimiz, hayatımızı tehdit ettiğini pekâlâ görebildiğimiz büyük risklerin kaynağı. Her şey, insanlığın mevcut idrak ve değerleriyle, bu nüfusu ve bu ilişkileriyle, bugünkü düzenini ve hayatını uzun boylu sürdüremeyeceğini gösteriyor. Kovit-19 salgınını belki de, şüphesiz uzun zamandır bizi dürttüğü halde bir türlü gerekli şuura ulaştırmayı başaramayan iklim krizine ilaveten, daha dobra ve acımasızca uyarıların ilki saymalıyız. Birden değişen iklim koşullarına bağlı felaketler ya da nükleer santral patlamaları, radyasyon yayılmaları gibi insan marifeti facialar şimdilik zaman zaman, dünyanın ayrı yerlerinde meydana geliyor ve acı sonuçları bizi köklü değişikliklere sevk etmiyor. Kovit-19 böyle olmadı. Muhtemelen salgın sona erdiğinde o kadar çok şey değişmiş olacak ki, bu değişimlerin zamanlaması hep bu salgını barındıran ifadelerle anılacak.
“Toplumsal parçalanma” tehlikesi
Bugün için neleri ne kadar, nasıl riskler olarak gördüğümüze gelelim. Dünya Ekonomik Forumu (WEF), meşhur Davos toplantılarıyla tanınan uluslararası vakıf. Merkezi Cenevre’de. Biliyorsunuzdur, işi dünyanın “seçkinleri”yle. Ekonomi ve siyaset dünyasının karar alıcıları, güç sahipleriyle.
WEF’in 2021 tarihli raporu, “küresel riskler” konuluydu. Rapor bu yılın Şubat ayında yayımlandı. Bugüne kadar göz atmamıştım, doğrusunu isterseniz. Şimdi başka vesileyle gözüme ilişince, özellikle istatistikleriyle ilgilenip, size de aktarma gereği duydum. Bu gecikmeli aktarma yüzünden bana eksi puan yazabilirsiniz.
Singapur Ulusal Üniversitesi, Oxford Üniversitesi’ne bağlı Oxford Martin Okulu ve Pennsylvania Üniversitesi’nin Wharton Risk Yönetimi ve Karar Alma Süreçleri Merkezi’nin akademik danışmanlığında yürütülen çalışmanın önsözünü okuyan, WEF’i bir sosyal-demokrat sivil toplum kuruluşu sanabilir. “İnsan sağlığına yönelik kalıcı ve yeni ortaya çıkan riskler, artan işsizlik, yaygınlaşan dijital ayrışma ve gençlerin hayal kırıklığı”, önsözdeki ifadeyle, “büyüyen toplumsal parçalanma”ya yolaçıyor. Önsözde, vakfın kurucusu ve yürütücü başkanı Klaus Schwab ile direktörü Saadia Zahidi, “ekonomik, çevresel, jeopolitik ve teknolojik risklerin birarada bulunduğu”bir dönemde bunun “çok ciddî sonuçları olabileceği”ne işaret ediyorlar. Yani aslında, dünyanın karar alıcılarına, “böyle sürdüremeyiz” diyorlar. Salgın dönemi kısıtlamalarının da olumsuz etkisiyle, birçok şirket ve işçiyi devre dışı bırakabilecek ekonomik-teknolojik gelişmeyi başlıbaşına tehlikeli bulan Schwab ve Zahidi’nin “toplumsal parçalanma” ihtimalini ciddî endişeyle vurguluyorlar.
Burada dile getirilmeye çalışılan, “düzenin bozulması”nın yanısıra, nâçizâne bendenizin de sık sık işaret etmeye çalıştığım -artık kısmen gerçekleşiyor da sayabileceğimiz- somut tehlike: insanlığın bir kısmının ekonomik bakımdan “gereksiz” hale gelmesi. Bu bir defa yerleşik-olağan tesbit haline geldiğinde olabilecekleri tasavvur etmek bile kötü. Bugün insanlığa hakim olan hoyrat bencillik, empati yoksunluğu, ayrıcalık düşkünlüğü, oyuncaklarla kandırılıp insanlıktan çıkarılmayı, sürüleşmeyi kanıksama halleriyle birlikte düşünüldüğünde. Böyle bir süreçte meydana gelecek toplumsal ayrışma, artık birbirine sadece koşullar ve imkânlar bakımından değil, fiziksel olarak bile yaklaşma ihtimali bulunmayan egemen ve yoksul-yoksun sınıflar yaratır.
Görünüşe bakılırsa, WEF elitleri henüz bu çapta bir hunharca ayrışmanın gereklerini hazırlamaya gönüllü değiller. Bütün dünya adına sorumluluk taşıma havasından vazgeçmemiş gözüküyorlar. WEF’in -çoğunluğu ABD, Birleşik Krallık, İsviçre, Almanya ve Hindistan’dan olan- üyelerinin 650’sine sorular sorarak yürüttüğü Küresel Risk Algılaması Araştırması’nda ulaşılan sonuçlar, iklim krizinin yolaçabileceklerinden -gerektiği gibi- çekindiklerini gösteriyor. Raporun başındaki “yönetici özeti”nde, Kovit-19 salgınının iyice körüklediği toplumsal ayrışma sorunlarıyla birlikte ilk sözü edilen riskler arasında, iklimdeki aşırı-ânî değişimler, insan eliyle çevre tahribatı ve iklim krizine karşı tedbirlerin yetersizliği yeralıyor. İşsizlik artışı ve gençlerin -burada böyle ifade edilmese de- gelecek duygusundan kopuşunun kalıcı olgu muamelesi görmeye başladığı dikkat çekiyor. WEF’in başındakiler bunlarla ilişkili olarak yeniden “toplumsal parçalanma”yı vurguluyorlar.
WEF araştırmasına katılan güç sahipleri, hattâ sadece toplumsal düzenlerde değil, uluslararası ilişkiler ve dünya düzeninde de parçalanma tehdidi görüyorlar, devletlerin çökebileceğine ihtimal veriyorlar.
Şimdi, orta vadede, hep!
Küresel Risk Algılama Araştırması, insanlığın karşısındaki riskler olarak sıralananları üç grupta topluyor: Varolan veya kısa vadede karşılaşılacak riskler, bunların etkisiyle orta vadede ortaya çıkabilecek olanlar ve, üçüncü kategori, varoluşsal tehditler.
İlk grupta, güncel vaziyete uygun olarak, salgın hastalık başta yeralıyor. Şaşırtıcı görünebilir, ama kendileri geçim sıkıntısından uzak yaşayan “seçkinler” ikinci sıraya yoksulluğu yerleştirmiş, mevcut riskler-tehlikeler grubunda. Sonra iklimdeki aşırı-beklenmedik değişimler geliyor. Onu siber âlem güvenliğindeki çuvallama izliyor. Hack’leme ve veri hırsızlığı işleri özellikle ekonomi ve devletin tepesindekiler için hayatî mesele; bunu en başa da koyabilirlerdi. Ancak aynı ayrıcalıklı insanların bunun hemen ardına “dijital eşitsizlik”i koymuş olmaları bu bakımdan fazlasıyla ilginç. Dijital teknolojideki gelişmeden yararlanıp yararlanamamalarına göre toplumsal grupların, halkların, devletlerin keskin şekilde ayrışması ve ayrı dünyalarda yaşar hale gelebileceği, ne vakittir dile getirilen bir tehlike. Uzun süreli ekonomik durgunluk, altıncı sıradaki risk. “Terörist saldırılar”, onun ardında; “gençlerin hayalkırıklığı”, bundaki rolüne işaret edercesine, hemen altında. Bunları, “toplumsal kaynaşmanın çözülmesi” ve, tuhaf bir şekilde, iklimdeki değişimle yanyana değil, burada, “insan eliyle çevre tahribatı” izliyor.
İkinci grupta, orta vadede karşılaşacak riskler yeralıyor. Bunlar arasında, “varlık balonu patlamaları”, “fiyat istikrarsızlığı”, “borç krizi” gibi ekonomik olguların yanısıra, devletler arası ilişkilerin bozulması, devletler arasında çatışmalar, kaynaklara ilişkin jeopolitik meseleler yeralıyor. Teknolojik gelişmenin yarattığı riskler burada da üç ayrı kalem halinde bulunuyor: “Bilişim altyapısının çökmesi”nden korkulduğu gibi, siber âlem güvenliğinde çuvallama, “teknoloji yönetiminde başarısızlık” ile birlikte, bu kategoride de risk kimliğini koruyor.
Gelelim, insanlık açısından “varoluşsal tehdit”lere. İlk sırada “kitle imha silahları” var. Şu anda dünyada gerçekten de, üçü beşi birarada yaygın şekilde kullanılsa sırf insanlığı değil, hayvanıyla bitkisiyle yeryüzündeki hayatın önemli kısmını mahvedecek kadar kitle imha silahı var ve bunların kısıtlanması, yok edilmesi için kayda değer gayret yok. Önemsenmiyor, konu edilmiyor bile. İkinci sıradaki varoluşsal tehdit, “devletlerin çökmesi”! Dünyanın elitlerinin bunu varoluşsal tehdit diye sözünü edecek kadar elle tutulur tehlike olarak görmeleri, doğrusu ilginç. “Sanayinin çökmesi”ihtimalini adlı adınca saymalarıysa, ilginç ötesi. Uluslararası işbirliğinin de çökebileceğinden endişe duyuyorlar. Hepsi birarada, dünyanın şimdiki düzeni çökebilir, demek. Belki de endişenin büyüklüğü, burnundan kıl aldırmayanlar grubundan insanları gerçeğe yaklaşmaya yöneltiyor. “Biyolojik çeşitliliğin yok olması”, “doğal kaynak krizleri”, “iklim krizine karşı eylemsizlik” riskleri kadar, “sosyal güvenliğin çöküşü”nü da ortaya koymaktan kaçınmamış, WEF üyeleri. Bu kategorideki en ilginç başlık, “bilime karşı tepki”! Popülist iktidarların yükselişine eşlik eden “alternatif gerçeklik” saçmalıkları sahiden de insanın problemleri akıl yoluyla çözebileceği inancına darbe vurdu. Bu, milyonlarca insanın akla mantığa sığmayan, tutarlılığı, bütünlüğü olmayan, sadece birkaç basit olguyla kolaylıkla aksi kanıtlanabildiği halde inatla inanılan bir sürü saçmalığın peşine takılıvermesine yolaçabiliyor. WEF mensuplarının bunu insanlığın karşı karşıya bulunduğu varoluşsal tehditlerden sayması kayda değer.
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2021 raporuna göre mevcut ve orta vadeli risklerle varoluşsal tehditler böyle. Risklerin, bir bölümünü bizzat yaratanlarca ortaya konmalarına sadece riyakârlık diye de bakabiliriz, sorunların niteliğinin ve çapının mecburen yaşayan bütün insanları aynı problemlere yöneltmesi diye de. Bütün bunlarla nasıl başa çıkılacağı şüphesiz sınıfsal konumlara, uluslararası ve toplum-içi eşitsizliklere, ayrıcalık veya hak kavgalarına bağlı olacak. Haklı veya sudan sebeplerle çatışan insanlar olarak, patronuyla işçisiyle hep beraber batmamız da pekâlâ olası, görüldüğü üzre. Her hâlükârda, yüzyıllar değil, birkaç onyıl sonra insanlık bugünkünden çok farklı hayat sürecek. Bunu daha adaletli, daha eşitlikçi, daha özgür bir hayat yapabilecek olanlar başarmanın yolunu bulabilse keşke.
Yazarlar
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
























































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024