Yalçın AKDOĞAN
MHP lideri Devlet Bahçeli, son grup toplantısında yine açtı ağzını, yumdu gözünü... Bir parti liderine yakışmayacak sözler, hakaretler ve sataşmalarla herkesi topa tuttu. Genelde beyefendi bir kişilik olarak bilinen Bahçeli’nin siyasi üslup açısından farklı bir karaktere dönüşmesi “acaba rol mü yapıyor, yoksa başka türlü konuşamıyor mu” diye insanı düşündürüyor. Çoğu insan Bahçeli’nin sorunlu siyaset üslubunu ciddiye almıyor, gündeme getirmiyor olabilir. Ancak Milliyetçi Hareket Partisi, ciddiye alınması gereken bir partidir ve Meclis’te grubu bulunan ve tarihi geçmişi olan bir hareketin başındaki ismin ne söylediğine ve nasıl söylediğine daha fazla dikkat etmesi gerekir.
Milliyetçi olmak, bağırıp çağırmak, hakaret etmek, zehir zemberek sözlerle meydan okumak değildir. Daha çok bağıran, daha çok esip gürleyen, herkesten daha keskin olan, daha iyi milliyetçi olmaz.
Ağzından çıkanı kulağı duymayan, başkasını suçladığı her şeyi asıl kendisi yapan insan açıkça akıl tutulması yaşıyor demektir. Bahçeli, Erdoğan için “2012 model Führer” suçlamasında bulunuyor, ama Führer’i geride bırakan bir dil ve üslup kullanıyor.
“Şişirilmiş bir benlik, kibir gergefinde işlenmiş bir ego, kendi sözünden başkasını duymayan bir kendini beğenmişlik Başbakan’a endişe verici şekilde hakim olmuştur” sözleri sanki kendisine ayna tutuyor.
Behçeli’nin, Erdoğan’ı ‘nefret dili” kullanmakla suçladığı ifadeler, “Basiret pınarları kurumuş, feraset ışığı sönmüş ve doğruyu yanlıştan ayıracak zihinsel fonksiyonları körleşmiştir” cümleleriyle devam ediyor. Muhatabını, “Kürt sorunu etrafında maskaralıklar ve şarlatanlıklar sergilemek”le suçlayan, bölücülük ve ihanet yakıştırmaları yapan Bahçeli, Erdoğan’ı kendinden geçmekle, gözünü hırs bürümekle, akli melekeleri işlemez duruma gelmekle itham ediyor, yani açıkça hakaretler yağdırıyor. Gözü kararmayan, basiretini kaybetmeyen bir siyasetçi rakiplerini böyle suçlayabilir mi?Söylediği sözün ağırlığını anlamayan insan, ağırlığını kaybeden insandır.
“Şovmen gibi takdim edilmekte, yeni yetme pop müzik ikonları gibi tezahürat görmektedir” sözleri açık bir kıskançlıktan başka nedir?
“Başbakan Erdoğan’ın hiddetten, husumetten ve hakaretten beslenen siyaset tarzı herkesi köşeye sıkıştırmış ve kıstırmıştır” sözleri nasıl da kendi durumunu yansıtmaktadır?
Başbakan Erdoğan’ın konuşmasında kendisine katıldığını söylediği gün Bahçeli’nin bu denli düşük seviyeli bir dil kullanması ayrı bir alemde, ayrı bir zihinsel düzlemde yaşadığını göstermez mi?
Herkese herşeyi söyleyip, en ufak bir eleştiride celallenmek kimsenin hakkı değildir. Çuvaldız batırmaya alışanların iğneye bile tahammülsüz olması otoriterlik emaresidir.
MHP irrasyonel politikaları savunabilir, hamaset yapabilir, milliyetçiliğin romantizmine kendisini kaptırabilir, bu kendisinin ve MHP’ye oy verenlerin bileceği iştir. Ama MHP liderinin önüne gelene hakaretler yağdırması kabul edilebilir bir durum değildir.
MHP ne rasyonel ve gerçekçi bir politika ortaya koymaktadır, ne de demokratik siyasetin doğasına uygun bir siyaset dili kullanmaktadır. Hamaset bir tarzdır, ama bir siyaset değildir. Reddiyecilik bir tavırdır, ama siyaset üretmek değildir.
Geçmiş dönemlerde MHP’yi faşizme kaymakla eleştiren yazılar karşısında MHP’nin milliyetçi olduğunu, ama faşist şekilde tanımlamanın maksadı aşacağını belirten yazılar yazmıştım. Bugünkü MHP’nin kimi tavırlarının bu eleştirileri çağrıştıracak esintiler içermesi üzücüdür.
Bilindiği gibi Faşizm “Üç sütun modeli” denilen milliyetçilik, militarizm ve şovenizmden oluşur. Faşizmin özellikleri olarak sıralanan unsurlar, “Irkçılık, militarizm ve savaşın yüceltilmesi, mistikleşmiş tarih, erkeklik, paramiliter gruplar, düşman olarak görülen rakipleri ortadan kaldırma eğilimi, tahammülsüzlük, ataerkillik, ajitasyon ve kışkırtma”dan oluşur. MHP’nin hamaseti, rakipleri düşman gibi konumlandıran söylemleri, otoriterlik ve tahammülsüzlük çağrışımları tam da Bahçeli’nin 2012 Führer’i diye tanımladığı siyasi profile denk düşmektedir.
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019