Cafer Solgun
Gazeteci Can Dündar ve Erdem Gül’ün AYM kararının ardından serbest bırakılmalarının yol açtığı “Ankara’da yargıçlar var” iyimserliğine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gölge etmeden duramayacağı belliydi. Nitekim birkaç günlüğüne yurdu terk ederken ortalığın ‘karışacağının’ farkında olarak “Bu kararı tanımıyorum, saygı duymuyorum, kabul etmiyorum” dedi ve sahiden de gündemi ‘karıştırdı’.
Saray medyası önceden işareti almış ‘kampanyayı’ başlatmıştı zaten; meğer AYM de ‘paralel’ imiş! Sayın Erdoğan’ın çıkışı, AYM’nin ‘hedefte’ olduğunun açık göstergesi. Saray’ın ağır baskısı altında AYM’den gündemindeki diğer mağduriyet davalarıyla ilgili sağlıklı, adil kararlar vermesini beklemek artık daha da güç. Kuşkusuz doğru olan hukuk ve adaletten yana direnmektir. Yargının ve AYM’nin buna ne kadar mecali vardır, göreceğiz, ama bu sorumluluk elbette ki bütün Türkiye’nin omuzlarındadır.
Hâlâ akıl, vicdan ve sağduyu sahibi AKP’lilerin de omuzlarında olan bir sorumluluktur bu.
Mesela, Dündar ve Gül’ün tutuklanmalarından rahatsız olduğunu beyan eden Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da. Konuşmalarında sık sık ‘kamu düzeni’ni sağlamanın öneminden bahseden sayın Davutoğlu, kuşkusuz, bunun en başta bir ‘hukuk devleti’ olmayı gerektirdiğini bilir. Hukuk devleti olmanın en öncelikli gereği de, devleti halktan aldıkları yetki ve vekaletle yönetenlerin anayasa başta gelmek üzere yasalara saygılı olmalarıdır.
Sayın Erdoğan, ‘cumhurbaşkanı’dır. Ve bu görevini yürürlükteki anayasaya göre yapmakla yükümlüdür. Anayasayı, yetkilerini beğenmiyor olması bu gerçeği değiştirmez. Kamu görevlilerine “Gerektiğinde mevzuatı koyun bir kenara” diyemez. Yasal süreç bakımından kararları bağlayıcı ve tecil de edilemez AYM’nin kararları için “Tanımıyorum, kabul etmiyorum diyemez. Derse ne olur? Bunun cevabı, yaşadığımız Türkiye gerçeğidir…
Sayın Erdoğan cumhurbaşkanıdır, ama ‘padişah’ ya da ‘sultan’ veya ağzından çıkan kanun sayılan bir darbeci general değildir. Bunlar gönlünden geçiyor olabilir. Nitekim bir ara ‘Türk tipi başkan’ olmak isteğini gerekçelendirmek isterken Hitler’i örnek göstermişti. Olabilir. Ama gönlünden geçeni uygulamak istediği zaman, evet, gerçekten de ülkeyi ‘karıştırmış’ olur.
Anayasal görevi gereği devlet kurumlarının uyumlu çalışmasını ve ülkenin birliğini temsil etmekle yükümlü olan Sayın Erdoğan, bu ‘uyum’ ve ‘birlik’ meselesini öyle görünüyor ki çok yanlış anlamıştır. Çünkü ‘uyum’ devlet kurumlarının cumhurbaşkanının istek ve siparişleri doğrultusunda hareket etmesi ve ‘birlik’ de toplumun kendisine ‘biat’ etmesi demek değildir. ‘Uyum’ da ‘birlik’ de ancak kendisi ve temsil ettiği makam başta olmak üzere, yürürlükteki yasalara ve ‘hukuk devleti’ prensibine bağlı bir sorumluluk ve çabanın konusudur.
Hiç kimse kendi başına ‘devlet’ ve ‘millet’ de değildir. Kendisini bu kavramlarla özdeş kılmak istemenin adının demokrasi olmadığı ve olamayacağı gibi…
28 Şubat müdahalesi için ‘postmodern darbe’ denilmişti.
Türkiye’nin darbeci zihniyetle imtihanı devam ediyor…
Çünkü memleketin başında ağzından çıkanın ‘kanun’ olması gerektiğine inanan bir cumhurbaşkanı var...
Yazarlar
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
6.07.2025
30.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025