Cafer Solgun
Cumhuriyet gazetesi önünde "Özgür Basın" nöbetine gitmiştim, dönüşte evimin kapısına sıkıştırılmış bir "tebligatınız var" notu buldum. Notta "meselenin" ne olduğu yazmıyordu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yollanmış. Adresimde bulunmadığımdan dolayı da muhtarlığa bırakılmış. Gidip almalıymışım. Akşam olmuştu. Ancak yarın sabah alabilirdim...
Eşimle geç saatlere kadar durumu "müzakere" ettik. İstanbul'dan olsa neyse, bazı tahminler yürütebilirdik, ama tebligat Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yollanmış. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile ne işim olur benim? Uzun zamandır Ankara'da konuşmacı olduğum bir panel, konferans vb toplantıya katılmışlığım da yok ki, bir konuşmam nedeniyle soruşturma açılmış olsun? Başka ne olabilir? Aklıma gelen mantıklı hiçbir şey yok. Zaten haylidir "mantıklı" olmayan işler oluyor ülkemizde. İyi de bu ne yani? Nedeni niçini ile ilgili herhangi bir tahminde bulunamadık velhasıl.
Ama "kesin" olan anlayamadığımız, tahmin edemediğimiz bir nedenle "ifade" vermeye çağrıldığım idi. Vardığımız sonuç bu oldu. Devlet, mahkeme, savcılık deyince "sanık" olmaktan başka bir şey gelmiyor ki aklımıza? Bu ara ne kadar "olmayacak" şey vardıysa olduğu için acaba ifademi aldıktan sonra... Yok canım daha neler? Öyle bir niyetleri olsa gelir evimden alırlardı. Nereden bileceksin ki? Bilemiyorum tabii, ne bileyim...
Neyse. Yarın işimiz gücümüz var. Çocuklar okula gidecek. Uyumak gerek... Sabah oldu nihayet. Yok, rüya, kabus filan görmedim. Midemde iki gündür bir sancı vardı, o da dindi galiba. Geç uyudum ama uyumuşum sonuçta...
Kızımı annesiyle ana okuluna yolcu ettikten sonra bir şeyler atıştırdım, çay içtim, bir de sigara ve giyinip muhtarlığa doğru yola düştüm.
Muhtarlıktaki görevli kadına adımı söyleyip "tebilgatım varmış" dedim. Adımı duyunca kadının bakışları değişti. "Evet" dedi heyecanla ve masanın üzerinden bir zarf çıkardı. Bana vermeden önce tebligatı teslim aldığıma dair imzamı aldı. Tebligatımı kadının "acaba nedir" merakına aldırış etmeden alıp çıktım. Ben ve eşim kadar meraklanmış olamazdı herhalde.
Ama kadının adımı duyunca bakışlarının değişmesinin ve aldığım zarfla ilgili merakının nedeni gayet açıktı. Çünkü zarf gibi katlanmış kağıdın üzerinde gönderici bölümünde"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma" yazıyordu... Hay Allah ya... Anayasal düzene karşı ne suç işlemiş olabilirim ki? "Anayasal düzene karşı" suç işlediğim gerekçesiyle hakkımda iddianame düzenlendiği olmuştu tabii; 36 yıl önce, TCK'nın ünlü 146. maddesinden...
Sokakta tebligatı çıkardım cebimden. Eve kadar sabredemezdim. Bir dakika... Alıcı kısmında adımın hemen önünde "müşteki" yazıyordu. "Müşteki"? O neydi ki? Neyse ki hukuki terimleri bilecek kadar deneyimim var, müşteki "şikayetçi" demekti. Demek oluyor ki "anayasal düzene karşı" herhangi bir "suç" işlemiş olmakla itham edilmiyordum. Aksine "şikayetçi" imişim.
Hemen kağıdı açtım ve mesele anlaşıldı... Kapatılan 12 Eylül darbe davasında "müdahil" idim. "Mağdur" ve "müşteki" sıfatıyla. Elimdeki tebligat 8 Eylül 2016 tarihli bir "kovuşturmaya yer olmadığına dair karar" metni idi. Ölen ölmüştü ve kalanlar için de "zaman aşımı" nedeniyle "kovuşturmaya yer olmadığı" kararı verilmişti. Kararın gerekçesinde uzun uzun Yargıtay'ın çeşitli kararlarından alıntılar vardı.
O kadar "mesele nedir acaba?" diye kafa patlatmıştım ya, "müşteki" olduğum bu dava aklıma gelmemişti. Daha doğrusu davanın sonucuyla ilgili bu tür bir tebligat alacağım... Durumu merak içinde benden "neymiş?" haberi bekleyen eşime de telefon ederek ilettim. Gülüştük filan ve eşim, "demek ki onca hengameye rağmen devletimiz çalışıyor bak" dedi. Bu da bir bakış açısı tabii.
"Ne tebligatı bu?" merakı "sürpriz" bir şekilde sonuçlandı, devletimiz de şikayetçilere vardıkları kararı iletti, bravo, ama esas mesele "karar"ın kendisi.
Tebligatı aldıktan sonra 15 gün içinde ilgili yerlere itiraz edebilirmişim. Benim açımdan 12 Eylül "zaman aşımına" uğramış değil ve hiçbir zaman da olmayacak diyerek itiraz etsem mi acaba, bunu düşünüyorum...
Fakat "devleti haybeye uğraştırmaktan" kızarlar diye de kaygılanmıyor değilim; "zaman aşımına uğradı geçti gitti işte, uzatma"...
Bu ara Metris'i yazıyorum, 12 Eylül'ü yani; Ape Musa'nın dediğince, "sanığı" olduğum 12 Eylül'ü "mağdur" ve "şikayetçi" sıfatıyla yazıyor ve tarihin muhakemesine teslim etmek istiyorum. "Uğraştırma devleti" diye kızarlarsa eğer, bu durumu "hafifletici neden" sayarlar herhalde, bilemiyorum ki...
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezWashington Uzlaşısı, Beijing Uzlaşısı, Londra Uzlaşısı 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAYM “vatandaşı koru” dedi… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025