Fehmi KORU
ABD’de yaşadığım yıllarda, bulunduğum üniversitenin öğrenci merkezi en sık uğradığım yerdi; Türkiye’den bazı gazeteler de geldiği için…
İnternet öncesi yıllar…
Bir gün tesadüfen göz attığım bir dergide “Müslümanları Hıristiyan yapmak neden imkansızdır?” başlıklı bir yazıyla karşılaştım. Üniversitelerde dinlerini yayma faaliyeti yürüten misyonerlere hitap eden yazıda, din konusunda lakayt olanları da dahil bütün Müslümanların, Hıristiyan akaidinin temelini teşkil eden ‘teslis’(Üçleme; Tanrı’nın Baba, Oğul ve Ruh-ul Kudüs diye bir üçlüden oluştuğu inancı) akidesini kabul etmelerinin olağanüstü zor olduğu belirtiliyordu.
“Tevhid inancı buna engel” tezini işliyordu yazı.
Doğruluğu yüz yıllar boyunca sınanmış bir tez bu.
Papaz Andrew Craig Brunson tartışmalarında ihmal edilen nokta da burası: Adam hayatının yarıdan fazlasını İzmir’de kurduğu kilisede misyonerlik yaparak geçirmiş, 23 yıl sonunda cemaatinin sayısı sadece 20.
Davası sırasında ‘gizli tanık’ olanların da o 20 kadar kişi arasından çıktığını düşünürsek, bütün çabalarının boşa gittiğini anlarız.
300 küsur yıl önce bir misyoner: Lüdeke…
İzmir’de asırlar önce de bir misyoner geçmişti. Adı Christoph Wilhelm Lüdeke. Lüdeke1759-1768 yılları arasında bulunduğu ülkemizde bir misyoner olarak karşılaştığı zorlukları Türkçeye ‘Türklerde Din ve Devlet Yönetimi’ adıyla çevrilmiş kitabında (Kitap Yayınevi, 232 s.) uzun uzun anlatıyor.
Kitap aslında Danimarka Kralı VII. Christian‘a Osmanlı’nın o sıradaki durumunu anlatma amacını taşıyor. Bir rapor üslubuyla yazılmış.
Lüdeke İzmir’de boşalmış ve uygun biri bulunamadığı için boş tutulan protestan kilisesi din görevliliğine papaz olarak atanma teklifi aldığında önce tereddüt etmiş, ama sonradan görevi kabul etmiş…
Protestan kilisesi üyeleri papazsız kaldıklarını İzmir’den geçmekte olan Almanya’nın Halle kentindeki Yahudi Enstitüsü müdürü Schulze‘ye aktarmışlar, Schulze de bunu iş edinmiş ve uygun birini aramaya başlamış. Lüdeke onun gayretleri sayesinde bulunmuş.
Lüdeke Türkiye, Türkler ve İslam dini hakkında ön yargılı, hatta düşmanca duygular besleyen biri. Kitabı bu hislerini fazlasıyla yansıtıyor. Hıncını neredeyse 10 yıl sürmüş olan misyonerlik görevi sırasında dinine döndüreceği tek kişi bile bulamamasına bağlıyorum.
Kozmopolit bir kent olan, yabancısı bol İzmir’de Protestanlarla hemhal olmuş, ama misyoner olarak başarısız kalmış.
“Başlangıçta çeşitli konulara dağıttığım ilgimi dil öğrenimi üzerinde yoğunlaştırdım. Türkçe öğrenmekten kısa süre sonra vazgeçtim, çünkü bana bir yararı olmayacaktı” cümlesiyle (s. 36) bu durumunu itiraf etmiş oluyor Lüdeke.
Günümüzden bir misyoner: Rhonda Vander Sluis… Türkiye onu değiştirmiş…
Rhonda Vander Sluis daha yakın bir dönemin yolu Türkiye’ye düşmüş misyoneri. Haiti ve Pakistan’da misyoner olarak bulunduktan sonra aynı görevi ifa etmek üzere İstanbul’a gelmiş. İlk 1990 yılında gelmiş, 1994’e kadar kalmış; 1997 yılında bir kez daha gelmiş, yeniden bir 4 yıl daha kalmış.
İki gelişi arasında önemli bir fark var: Türkiye’de geçirdiği ilk 4 yıl içerisinde yaşadıkları onu misyonerliği terk etmeye sevk etmiş, ikinci gelişinde esas mesleği olan hemşirelik yapmış… Bu arada bir arkadaşıyla birlikte ‘Boğaziçi’ ile ilgili bir kitap yazmış Rhonda Hanım.
Şimdilerde ABD’de hemşirelik okullarında öğretmenlik yapıyor.
“Evanjelik Hıristiyan hareketine bir yere ait olma ve hayatıma anlam kazandırma amacıyla üniversitenin ilk sınıfında okurken katıldım. Duygusal olarak henüz hamdım ve otoriteye baş eğmeye meyyal biriydim; inancımın doktrinlerini ve öğretilerini sorgulamadan kabul etmiştim. Hareketin saflarında en üst kademe olan dinimi yurtdışında yaymama yarayacak misyonerliğe kadar yükseldim. Çok iyi niyetlerle Türkiye’ye gelmiştim, zaten idealist bir iyi insandım. İnsanları dini inançlarını terk etmeye zorlamak benim stratejim değildi; kişi olarak iyi örnek olmakla ve Tanrı’nın insanları değiştirme gücüyle bunun gerçekleşebileceğine inanıyordum. Yaşadığım ülkenin insanları olan Müslüman dostlarımın kişi olarak daha iyi örnekler olmasını hiç beklemiyordum. Daha iyi olma yolunda değişecek insanın ben olacağımı hiç tahmin etmemiştim. Misyoner olarak başarısız oldum.”
Bu satırları Rhonda Hanım‘ın Türkiye macerasını anlattığı ‘Başarısız misyoner’ başlıklı yazısından aynen naklettim. (Tales From Expat Harem, s. 274-282)
Ülkemize ilk geldiğinde İstanbul’da kendisini karşılayan başka misyonerler dilimizi öğrenmesi için Taksim civarında oturan bir Türk ailenin yanına yerleştirmişler Rhonda‘yı. Yoğurt imalatıyla iştigal eden Mustafa Amca ile eşi Gülsüm Teyze aslen Antalyalıymış. İki oğlu ve gelinleriyle birlikte yaşayan aile Rhonda‘ya kendi evlatları gibi davranmışlar.
Sonra? Sonrasını da birlikte okuyalım:
“Hz. İsa’nın dönüştürücü gücünün sonucu olarak inancım haline gelmiş bütün Hıristiyan değerler bu tipik Türk ailesinin hayatında zaten vardı. Hiç de öyle ‘kaybolmuş’ birileri gibi de görünmüyorlardı.”
Başkalarına karşılıksız hizmet… Allah’ın nimetlerine sahip çıkıp şükretme… Allah’ın nimetlerini israf etmeme… Adalet… Sabır ve nezaket…
Saydığı bu değerlerin hepsinin hem de fazlasıyla bu Müslüman ailede var olduğunu görmüş Rhonda.
Ve bir gün, gelin Nazmiye, Rhonda‘ya “İsa’nın Tanrı’nın oğlu olduğuna inanıyorsunuz, ne demek bu?” sorusunu yöneltivermiş… Muhabbet sonunda Rhonda geldiği noktayı şöyle ifade ediyor:
“Kendimi Müslüman bir bireyle yüz yüze gelmiş buldum ve onun hiçbir şekilde ‘tehlikeli’ veya ‘şer’ biri olmadığını gördüm. Artık çifte hayat yaşamaktan da bıkmıştım; önceleri kendini sıradan biri gibi göstermeye çalışan bir misyonerdim, şimdi ise misyonermiş gibi yapan sıradan biri haline gelmiştim.”
Yazısı şu cümlelerle bitiyor:
“Türkiye ve bu özel aile sayesinde, artık Tanrı’ya giden yolun birden fazla olabileceğini anlamış bir dünya vatandaşı haline gelmiştim; o yolun tek olduğuna inanan köktendinci Hıristiyan sayısı da bir eksilmişti.”
Bir zamanlar dillerimizden düşmeyen “Müslüman, seni öldürmeye gelen sende dirilsin”cümlesi vardı, onu hatırlatıyor bu olay.
Brunson’u neden değiştiremedik?
Neredeyse 300 küsur yıl önce misyonerlik yapmak üzere İzmir’e gelmiş Lüdeke Türkleri dinine döndürmenin imkansızlığını yaşayarak görmüştü… Türkleri Hıristiyan yapacağı heyecanıyla ülkemizde bulunmuş Rhonda kendisine ev sahipliği yapan Türk aile sayesinde İslam’la tanışmış ve misyonerliği terk etmiş…
Brunson konusuna yanlış yaklaşıyoruz gibime geliyorsa sebebi bu iki örnektir.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025