Halil BERKTAY
Üslûbu ve içeriği gördük; bir de kurumsal çerçeveye bakalım. Gerçek bazen o kadar aşikârdır ki, adını koymak kimsenin aklına gelmez. Ya da, sorgulanmaksızın doğal kabul edilir. Atilla Oral bir kitap yazmış, Atatürk’ün mektubunun sansürlenmesine karşı (ona da geleceğim). Ama devlet eliyle, lider talimatıyla tarih yazılıp yazılmayacağı konusunda, en ufak bir şüphe izhar etmiyor.
Herhalde burada, Türk kamuoyunun, en çok da “tahsilli orta sınıf” dediğimiz kesimin, özerk ve özgür bilim alanı nedir bilmemesinin bir tezahürü ile karşı karşıyayız.
Bilinmiyor –bilmiyorlar– çünkü devlet genel olarak sivil toplum alanlarını güdük bıraktığı gibi, hele böyle özerk bir bilim alanı hiç olmasın ve bilinmesin diye her şeyi yaptı. Nasıl yaptığı, işte gözümüzün önünde. Daha baştan, ulus inşası (nation-building) için bazı özel, “hassas” alanlar seçilmiş. İlki ordu ve genelkurmay ise, hiç kuşkusuz ikincisi “millî eğitim”. Eğitimin de başında “en hassas” konu olarak tarih geliyor.
Hani son yıllarda bazen “Ermeni sorunu tarihçilere bırakılsın” deniyor ya. Kurucu güç genel olarak tarihin tarihçilere bırakılmasını aklına bile getirmemiş. Tersine, tarih alanının tümüne hükmetmesini istediği bir mekanizma yaratmış : Türk Tarih Kurumu.
Ne olup ne olmadığını doğru anlayalım. Başka ülkelerde olduğu gibi, bütün tarihçilerin (veya matematikçilerin, iktisatçıların) aşağıdan yukarı birleşerek oluşturduğu, hepsinin de üye olduğu, yöneticilerini kendilerinin seçtiği, ortak ilke ve çıkarlarını savunan bir meslek kuruluşu değil, TTK. Kuruluşu, iktidara entegrasyonu, görev ve sorumlulukları ile, tepeden tırnağa bir devlet kurumu. Yukarıdan aşağı oluşturuluyor; kilit yöneticileri çok sınırlı, çok güvenilir bir “iç halka”dan seçilip tâyin ediliyor; hattâ bir kısmı doğrudan doğruya asker : birinci ve üçüncü başkanlar Tevfik Bıyıklıoğlu (1931-1932) ve Hasan Cemil Çambel (1935-1941): ayrıca Albay Baki Bey (Korgeneral Baki Vandemir).
Tabii bu, Cumhuriyet’in organizasyonu ve Anadolu toplumunun tepesine oturtuluş tarzı ile ilgili, başlı başına bir mesele. 19. yüzyıl sonu veya 20. yüzyıl başlarından itibaren ordu, “geri” bir toplum ve ekonominin en “ileri”, en “muasır müessese”si. 1923’ten itibaren de, yetişmiş, eğitim görmüş, okur yazar (ve tabii sapına kadar milliyetçi, sadık, emir-komuta zincirine bağlı) kadrolar nerede var ? Orduda. Önderler de kimleri tanıyor ve biliyor ? En çok, eski silâh arkadaşlarını. Dolayısıyla en kolay adım, her yere ordudan adam atamak. Prusya Harp Akademisi’ni bitirir, Balkan ve Birinci Dünya Savaşlarında çarpışır; sonra yerine göre Haliç Vapurları Müdürü, yerine göre mebus, yerine göre TTK kurucu üyesi ve Yusuf Akçura ölünce başkanı olursun (emekli Kurmay Albay Hasan Cemil Çambel gibi). Ve kuşkusuz bütün bu alışkanlıklar, aynı derecede “doğal”laşmış bir itaat habitus’unu da beraberinde getirir.
1920’lerin sonları ve 30’ların başlarında, TTK’nın vücut bulmasını çevreleyen koşullar, kabaca böyle. Fakat asıl vahim olan, gene aynı bağlamda, TTK’ya belirli bir tarih teorisini, Türk Tarih Tezi’ni savunma görevinin verilmesi. Yani TTK, bağımsız bir meslek kuruluşu olmadığı gibi, öyle nötr bir araştırma kurumu da değil. Çok net bir misyonu var : İÖ 7000’e kadar gelen (yani çok daha eski olduğu düşünülen yeryüzündeki ilk uygarlığın Türkler tarafından kurulduğu ve sonra Orta Asya’dan dünyanın dört bir yanına yayıldığını; dolayısıyla Türklerin (tabii beyaz) bir üstün ırk oluşturduğunu; bu arada, Anadolu’ya da (Hititler = “Eti Türkleri” kılığında) Yunanlılardan çok önce geldiklerini –başka bir deyişle, 1931’in yeni ders kitapları yazım hamlesinin de, Atatürk’ün mektubunun da temelini oluşturan bilim-dışı spekülasyonu– Türk ve dünya bilim âlemine kabul ettirmek. İşbu TTT ile TTK o zamanlar ayrılmaz bir bütün. TTK beden, TTK da ruh gibi.
Atilla Oral uzun uzadıya Atatürk’ün TTK’nın “siyasetçilerin oyuncağı olmasından endişe ettiği” için “bağımsız, özerk bir bilim yuvası yarattı”ğını; “farklı düşüncelere sahip bilim adamlarını aynı çatı altında topladı”ğını yazmış (Atatürk’ün Sansürlenen Mektubu, 25). Çünkü –şimdi sıkı durun– ancak “farklı düşüncelerin ortaya konup tartışılabildiği özgür bir ortamda gerçeğe ulaşılabilir”miş.
Düşünüyorum da; kendi neslimin egemen sol-Kemalist paradigması uyarınca, ben de bir zamanlar böyle mazeretlere yer vermiş olabilir miyim, Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü başlıklı küçük çalışmamda (1983) ? Yapmışım maalesef. Türk Tarih Tezi’ni epey eleştirmişim ve bu arada Atatürk’ü de kayırmamışım gerçi (s.40-45). Ama (i) böyle aşırılıklar devrimlerde normaldir (45-46) ve (ii) zaten 1930’larda herkes totaliterdi (47) türü banalliklerden de vazgeçememişim. Dahası, (iii) Atatürk’ün gene de teorisini toplumdaki biricik tarih görüşü haline getirip fikrî yapıyı monolitikleştirmekten uzak durduğu gibi, şimdi beni çok şaşırtan bir cevher yumurtlamışım (47). Buna da (iv) tıpkı Atilla Oral gibi, TTK’nın özerk ve dolayısıyla ilke olarak siyasî iktidarlardan bağımsız olmasını gerekçe göstermişim (47-48). Pes doğrusu.
Paradigma değişikliği böyle bir şey. İçinde yaşarken hiç farkına varmıyorsun. Dışına çıkıp bir de öyle bakınca, çok tuhaf geliyor. Benim sol kuşağım bu kırılmayı yaşadı, 60, 70 ve 80’lerden bugüne. Atilla Oral’ı okuyunca, biraz da aynada kendimi(zi) görmüş gibi oldum.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURPKK neden Schrödinger'in kedisine benzedi? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENVe casusluk hikâyesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarışın Halklaşması ve Demokratik Toplum Sürecine Çağrı... 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSarkozy hapiste 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkumuş hainler ülkeden kaçıyor! 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçYoğurtsuz, tereyağsız ve tavuk etiyle iskender kebap olur mu? Olur ama… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇete savaşı mı? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAsker göndermek ya da göndermemek… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (2) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMuhalefetin gerçeklikle bağı koparsa… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKronik siyaset bunalımı… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan‘Büyük iddialar, büyük kanıtlar gerektirir’ 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Türk soylu yabancı” mı, “herkes Türktür mü (vatandaş?) daha doğru? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDem Parti’ye çullanmanın hafifliği 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yerli ve demokratik çözümün yol haritasını hazırlamalı 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTGöbeklitepe… Urfa İzlenimleri – 2 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir toplum geleceğe nasıl hazırlanır? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNMadencilik yasasının gölgesinde hasat: Çatalağaç zeytin taşınamaz 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTürkiye’nin dilleri, İslam’ın lehçeleri, Allah’ın ayetleri 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERFransa’yı krizden kurtaran emeklilik hakları 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRMilyonlarca dolarlık LPG filosu ve otel zinciriyle Paramount operasyonunun en dikkat çekeni: Şaban K 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKültürel hegemonya: “Hay Bin Yakzan” bize ne söyler? 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Bora“Çetin Ceviz Çıkan Ankara Ahalisi” 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÇifte hukukta son perde: Ünsal Ban nasıl kaçtı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları








































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024